Kuzey Suriye, artan mülteci ve iç göçmen (IDP) akışı nedeniyle giderek büyüyen bir krizle mücadele ediyor. Hâlihazırda çatışmalar, gıda sıkıntısı ve ciddi bir barınma kriziyle boğuşan bölgedeki sınırlı kaynaklar, bu yeni göç dalgasıyla daha da zorlanmakta. Suriye Müdahale Koordinatörleri (SMK) ekibine göre, ekim ayında durum dahada kötüleşti; Lübnan, Suriye’nin Halep ile İdlib gibi çatışma bölgelerinden ve Türkiye ile beraber toplamda 25 binden fazla sivil kuzey Suriye’ye sığındı.
SMK’nin raporuna göre geçen ay Halep ve İdlib’deki çatışma bölgelerinden 8.124 Suriyeli, nispeten daha güvenli bölgelere göçetti; bunun en önemli nedeni süregelen askeri gerginlik oldu. Aynı dönemde Türkiye’den de binlerce Suriyeli kuzeye geçiş yaptı; Türkiye-Suriye sınırını geçenlerin sayısı 9.176 olarak kaydedildi. Lübnan’dan Suriye’ye geçişler de devam etmekte olup, geçen ay bu sayı 7.892’ye ulaştı.
Özellikle İsrail ile artan gerilim sonrası Lübnan’daki kriz, Suriye-Lübnan sınırında yoğun bir göç dalgasına neden oldu. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK), Eylül ayından bu yana Lübnan’dan Suriye’ye geçen 510.000 kişinin %68’inin, çatışmalarla yıkıma uğrayan kendi topluluklarına dönen Suriyeliler olduğunu bildirdi. BMMYK’nin Suriye Temsilcisi Gonzalo Vargas Llosa, X (eski Twitter) sosyal medya platformunda yaptığı açıklamada, “Lübnan’daki bombardımandan kaçan 510 bin kişi son altı haftada Suriye’ye sığındı” diyerek, “Acil yardıma ihtiyaçları var, ancak bu yıl uluslararası yardımların yalnızca %6’sının sağlanmasıyla derinleşen bir krizle karşı karşıyayız. Üstelik ülke nüfusunun %90’ı yardım bekliyor” ifadelerini kullandı.
SMK, kuzey Suriye’nin kırılgan altyapısının artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılamada zorlandığını belirtti. Nüfusun geçen yıla göre %1,8 artışı gıda yetersizliğini derinleştirirken, barınma krizini şiddetlendirdi ve sağlık hizmetlerinde ciddi bir yük oluşturdu. Bu sorunlar, bu yıl insani yardımlarda %57’lik azalma yaşanmasıyla daha da ağırlaştı. Bölge, %82’ye varan yoksulluk oranı, yüksek yetersiz beslenme oranları ve hızla artan kira maliyetleriyle karşı karşıya. Kış yaklaştıkça yerinden edilmişler ve mülteciler, gıda, barınma ve tıbbi yardım gibi temel ihtiyaçlara daha da fazla ihtiyaç duymakta. SMK, derinleşen insani krizi önlemek için acil uluslararası yardım çağrısında bulundu.
SMK, “Her gün bölgeye ulaşan yerinden edilmiş ve mülteci durumundaki kişileri desteklemek için insani yardım kuruluşları acil tedbir almalı” açıklamasını yaptı. “Nüfus yoğunluğu ve sayıların sürekli artışı karşısında acil müdahale zorunlu hale gelmiştir” denildi.
Geçen hafta Suriye’deki Avrupa Birliği (AB) temsilcileri ve diğer diplomatik misyon yetkilileri, BMMKY’den Vargas Llosa ile bir araya gelerek Lübnan’daki çatışmalardan kaçan Suriyeliler ve Lübnanlıların karşılaştıkları zorlukları değerlendirdi. AB, BMMKY yönergelerine uygun olarak, Suriyeli mültecilerin “güvenli, gönüllü ve onurlu” bir şekilde geri dönmelerini sağlama taahhüdünü yineledi.
Vargas Llosa, uluslararası bağışçılara çağrıda bulunarak, yerinden edilmiş nüfusun ihtiyaçlarına yanıt vermek için finansmanın kritik önemde olduğunu vurguladı. “Bu kritik aşamada, ihtiyaçlara yanıt verebilmek için acil destek gerekmektedir” dedi. SMK’nin geçen hafta yaptığı son açıklamada, gıda yetersizliği, barınma eksikliği ve azalan yardımlar nedeniyle insani kuruluşların kuzey Suriye’de kötüleşen krizlere acilen müdahale etmesi gerektiği bildirildi. Durum gelişirken, SKM ve BM temsilcileri, derhal harekete geçilmez ve yardım sağlanmazsa bölgenin insani zorluklarının daha da ağırlaşacağını vurguluyor.