
Beşar Esad rejimi, “Saldırıyı Caydırma” kampanyasının eşi benzeri görülmemiş ilerlemesi karşısında ciddi bir asker toplama kriziyle karşı karşıya. Rejim, önemli toprak kayıpları ve düşük moral nedeniyle zor durumda. Çaresizlik içinde zorunlu askerliğe, ekonomik teşviklere ve rüşvetlere başvurarak güçlerini ayakta tutmaya çalışıyor. Öte yandan, özgürleştirilmiş bölgelerdeki devrimci güçler, organik destek ve özgür bir Suriye vizyonuyla gönüllü katılımlar sayesinde güçleniyor.
Rejim Bölgelerinde Moralsizlik Hakim
Rejimin kontrolündeki bölgelerde savaşa katılım isteği en düşük seviyede. Özellikle Şam’ın Doğu Guta bölgesi, Lazkiye ve Dera gibi yerlerde genç erkekler, Esad’ın ordusuna katılmaya direniyor. Ekonomik kriz, savaş yorgunluğu ve rejim liderliğine duyulan güvensizlik bu krizi daha da derinleştiriyor.
Bu durumu çözmek amacıyla Esad’ın kuzeni Vasim el-Esad, Lazkiye’de tartışmalı bir asker toplama kampanyası başlattı. Sosyal medyada yaptığı bir paylaşımda, ayda 3 milyon Suriye lirası (yaklaşık 200 ABD doları) maaş ve askerlikten kaçanlar ile firariler için “statü düzenlemesi” vaat etti. Bu grupların, Askeri İstihbarat Birimi altında “dış görevler” üstlenmesi planlanıyor.
Lazkiye’de Direniş ve Güvensizlik
Esad rejimi ve Alevi topluluğu için bir destek üssü olarak görülen Lazkiye’de bile çatlaklar oluşuyor. Vasim el-Esad’ın kampanyasında hedef alınan genç erkekler dahil birçok kişi, rejimin sarsılan askeri çabalarına katılmaya direndiğini ifade ediyor. Askerlikten kaçanlar için vaat edilen mali faydalar ve “statü düzenlemesi” vaatleri, on yılı aşkın süredir süren savaştan ve çökmüş ekonomiden bıkmış bir nüfusu ikna etmeye yetmiyor.
Lazkiye sakinleri, Suriye TV’ye verdikleri demeçlerde, ekonomik ve sosyal çıkarlarını koruyamayan bir rejim için hayatlarını riske atmak istemediklerini belirtti. Görünürde yüksek olan 3 milyon Suriye lirası maaş, enflasyon karşısında eriyerek geniş çaplı memnuniyetsizlik ve güvensizliği çözmede yetersiz kalıyor.
Rejimin niyetlerine olan güvensizlik de artıyor. Birçok kişi, bu asker toplama çabalarının sadece çatışmayı uzatma amacı taşıdığına ve savaşanların hayatlarına önem verilmediğine inanıyor. Lazkiye’deki bu reddediliş, bir zamanlar destek sütunları olarak görülen bölgelerde rejimin taban kaybını simgeliyor.
Zorla Askerlik Uygulamaları Yoğunlaşıyor
Rejim, zorunlu askerliğe yönelik çabalarını artırdı. Doğu Guta’da Dördüncü Tümen, Zamalka, Arbin ve Ayn Terma gibi kasabalarda 400’den fazla genci gözaltına alarak zorla askerliğe aldı. İzne çıkan askerler, cezalandırılma tehdidiyle görevlerine dönmeye zorlanırken, Dera’daki askerler de acil olarak birimlerine çağrıldı. Bu zorlayıcı yöntemler, rejimin mücadele eden asker toplama çabaları ile özgürleştirilmiş bölgelerdeki gönüllülük modelinin arasındaki temel farkları ortaya koyuyor.
Devrimci Güçlerin Birliği ve Rejimin Yalnızlığı
Esad rejiminin zorunlu askerliğe olan bağımlılığı, devrimci güçlerin ve destekçilerinin sergilediği birlikle keskin bir tezat oluşturuyor. Özgürleştirilmiş bölgelerde birçok kişi, cephe hatlarına katılmak, sivil altyapıyı desteklemek, bağışta bulunmak veya aktivizmle uğraşmak suretiyle devrime gönüllü olarak katılıyor.
Bu dinamik, hareketin yıllarca süren zorluklara rağmen kendini sürdürmesini sağladı. Buna karşın, rejimin Rusya, İran ve Hizbullah gibi dış aktörlere olan bağımlılığı, onun artan izolasyonunu gösteriyor.
Rejim Dış Destek Arayışında
Rejimdeki asker toplama krizi, Esad’ın dış destek arayışındaki çabalarıyla aynı zamana denk geldi. Esad, devrimci güçler Halep, İdlib ve Hama’da ilerlerken günlerce sessiz kaldı. Nihayet durumu ele aldığı açıklamalarında, rejimin yabancı müttefiklere olan bağımlılığını ortaya koydu.
Esad, İranlı yetkililerle bir araya gelirken, Irak ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden de yardım istediği bildirildi. Ancak, İran ve Irak’taki müttefikleri, ABD ve İsrail ile gerilimin artmasından endişe ederek önemli destek sağlamaktan çekiniyor. Rejimin dış güçlere olan bu bağımlılığı, içteki hoşnutsuzlukla birleşerek, iktidarını sürdürmekte zorlanan bir hükümetin resmini çiziyor.
Özgür Suriye’nin Kararlılığı
Devrimci savaşçıların kazandığı zaferler, yalnızca bir askeri başarıyı değil, aynı zamanda özgürlüklerini yeniden kazanmayı amaçlayan bir milletin daha geniş bir hareketini temsil ediyor. Bu devrim, yaklaşık 14 yıllık baskıya rağmen susturulamayan Suriyelilerin kararlılığının bir kanıtıdır.