
Hayat Tahrir El Şam lideri Ebu Muhammed El-Cevlani, CNN’e verdiği bir röportajda, Suriye devriminin diktatör Beşar Esad’ı devirmeye ve tüm Suriyelileri temsil eden bir yönetim sistemi kurmaya olan bağlılığını sürdürdüğünü ifade etti. Suriye’den konuşan El-Cevlani, Esad rejimini yabancı güçler tarafından ayakta tutulan bitmiş bir güç olarak nitelendirdi. “Rejimin yenilgisinin tohumları her zaman kendi içinde vardı,” diyen El-Cevlani, “İranlılar rejimi canlandırmaya çalıştı, ona zaman kazandırdı ve daha sonra Ruslar da onu desteklemeye çalıştı. Ama gerçek değişmedi: Bu rejim ölüdür,” ifadelerini kullandı.
Bu röportaj, devrimci güçlerin Halep ve Hama şehirlerini kurtararak Esad rejimine ve İran ile Rus müttefiklerine önemli bir darbe vurduğu bir dönemde geldi. Yıllardır durgun görünen devrim, yeniden ivme kazanarak dikkat çekici bir momentum oluşturdu.
El-Cevlani, Esad rejiminin düşüşünden sonra Suriye’nin geleceğine dair bir vizyon çizerek, halk desteğine dayalı kurumlara ve yönetime duyulan ihtiyacı vurguladı. “Devrimin hedeflerinden bahsettiğimizde, amacımız bu rejimi devirmektir. Bu hedefe ulaşmak için elimizdeki tüm araçları kullanmak hakkımızdır,” dedi.
El-Cevlani’ye göre HTŞ, tüm etnik ve dini grupların güven içinde yaşayabileceği bir Suriye hayal ediyor. “Hiç kimsenin bir diğer grubu yok etme hakkı yoktur. Bu mezhepler yüzyıllardır bu bölgede bir arada yaşamışlardır ve hiç kimsenin onları ortadan kaldırmaya hakkı yoktur,” diyerek, özgürleştirilen bölgelerde azınlıkların durumu hakkında endişelere yanıt verdi.
Ayrıca, Esad rejiminin düşmesinden sonra istikrarlı ve birleşik bir Suriye’nin, Avrupa dahil yurtdışına kaçan mültecilerin geri dönerek ülkeyi yeniden inşa etmeye katılmalarını teşvik edeceğine dair iyimserliğini dile getirdi.
Röportaj sırasında El-Cevlani, HTŞ’yi aşırılıkçı köklerinden uzaklaştırmaya yönelik bir imaj çizerek, lider olarak kendi dönüşümüne dikkat çekti. “Yirmili yaşlarında bir kişi ile otuzlu ya da kırklı yaşlarındaki bir kişinin kişiliği farklı olacaktır,” diyerek liderlik sürecindeki gelişimini değerlendirdi.
El-Cevlani’nin liderliğinde HTŞ, 2017 yılında el Kaide ile resmi bağlarını kopararak, bugünkü HTŞ olarak bilinen devrimci gruplarla birleşti. Ancak bu çabalara rağmen grup, ABD ve diğer ülkeler tarafından hâlâ Yabancı Terör Örgütü olarak tanımlanmaktadır. El-Cevlani, bu tanımlamanın siyasi amaçlı olduğunu savunarak, grubunun uygulamalarının cihatçı hareketlerden temelde farklı olduğunu ileri sürdü.
“Daha büyük bir projeden bahsediyoruz Suriye’yi inşa etmekten bahsediyoruz,” dedi. HTŞ, bu diyaloğun sadece bir parçasıdır ve herhangi bir zamanda dağıtılabilir. Bu, bir amaç değil, bir görevi yerine getirmek için bir araçtır.
Devam eden çatışmalara rağmen El-Cevlani, özgürleştirilen bölgelerde hayatı istikrara kavuşturma çabalarını vurguladı. Geçen hafta devrimci güçlerin ele geçirdiği Halep’te pazarların yeniden açıldığı ve Rus hava saldırılarının ardından bile yaşamın normale dönmeye başladığı bildiriliyor.
El-Cevlani, HTŞ yönetimindeki sivillerin korkmasına gerek olmadığını belirterek, grubun azınlıkları korumaya ve geçmişteki suistimalleri ele almaya kararlı olduğunu iddia etti. “Bazı bireyler tarafından kaos dönemlerinde azınlıklara karşı bazı ihlaller oldu, ancak bu sorunları ele aldık,” dedi.
El-Cevlani ayrıca ABD, Rusya, Türkiye ve İran güçleri de dahil olmak üzere tüm yabancı güçlerin Suriye’den ayrılmasını talep etti. Esad’ın görevden alınmasının, yabancı güçlerin ülkeden çekilmesi ve Suriyelilerin kendi aralarındaki farklılıkları çözmeleri için koşullar yaratacağını savundu.
“Suriye, tek bir yöneticinin keyfi kararlar aldığı bir sistem yerine kurumsal bir yönetime layıktır,” diyen El-Cevlani, 50 yılı aşkın süredir ülkeyi yöneten Esad hanedanını eleştirdi. 2011’de başlayan çatışmalar milyonlarca Suriyeliyi yerinden etti ve yüz binlerce kişinin ölümüne neden oldu.
El-Cevlani, HTŞ’nin devrimi gerçekleştirme çabasını merkezinde konumlandırarak, nihai hedefini bir kez daha vurguladı: “Bu rejimi devirmek ve Suriye’yi halkına geri vermek.”
Devam eden “Saldırıyı Caydırma” operasyonları daha fazla toprak kurtarmaya devam ederken, Suriye’nin geleceği için riskler yüksek olmaya devam ediyor. El-Cevlani’nin röportajı, grubunun imajını yeniden şekillendirmeye yönelik stratejik bir çaba olarak dikkat çekerken, on yılı aşkın süredir devam eden mücadelede yeni bir dönemin sinyallerini veriyor.