
Beşar Esad’ın baskıcı rejiminin gölgesinden çıkmaya başlayan Suriye, liderlerinin çağrısıyla barışçıl bir geçiş sürecine ve komşu ülkelerle yenilenmiş iş birliğine odaklanıyor. Devrimci liderler, toplumsal birliğin, azınlıkların korunmasının ve adalet ile eşitlik temelleri üzerinde yeniden inşa sürecinin önemini vurguluyor.
Askeri Operasyonlar Komutanlığı (AOK) tarafından yayımlanan bir açıklamada, Suriye’nin yeni liderliği, ülke içinde faaliyet gösteren uluslararası ve insani yardım kurumlarının korunmasına ve çalışmalarının devamlılığının sağlanmasına vurgu yaptı:
“Topraklarımızda faaliyet gösteren tüm devlet kurumları, uluslararası kuruluşlar ve Birleşmiş Milletler ofislerinin halkımıza hizmet eden kurumlar olduğunu teyit ediyoruz. Bu kurumları korumak, muhafaza etmek ve çalışmalarını sürdürmek bizim görevimizdir.”
Bu güvence, özgürleştirilen bölgelerde istikrarı sağlama, kamu hizmetlerini yeniden tesis etme ve özellikle Hristiyanlar gibi hassas grupların güvenliğini temin etme çabaları sürerken geldi. Siyasi İşler Departmanı, Hristiyanların yoğunlukta olduğu Vadi el-Nasara bölgesine yönelik mesajında şu ifadeleri kullandı:
“Vadi el-Nasara ve Humus’taki Hristiyanları, Suriye’nin ulusal dokusunun ayrılmaz bir parçası olarak baskıya karşı durmaya çağırıyoruz. Geleceğin Suriye’si, tüm vatandaşlarını bir arada ve uyum içinde barındıracaktır.”
Geçiş dönemi liderleri, komşu ülkelere de zeytin dalı uzatarak, karşılıklı saygı ve ortak çıkarlar temelinde iş birliği yapılmasını hedefliyor. Bölgede önemli bir oyuncu olan ve milyonlarca Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan Ürdün’e yönelik Siyasi İşler Departmanı, şu açıklamayı yaptı:
“Suriye’nin kurtuluşu, milyonlarca mültecinin evlerine dönmesini mümkün kılacaktır. Bu, Esad’ın yolsuzluk, uyuşturucu ticareti ve bölge çıkarlarını hiçe sayan dönemini sona erdirecek. Karanlık bir sayfayı kapatma ve Suriye’nin geleceğini birlikte inşa etme zamanı geldi.”
Suriye, ayrıca İran, Rusya ve Çin gibi ülkelerle, ulusal çıkarlarla uyumlu hareket etmeleri şartıyla iş birliğine açık olduğunu belirtti. Bu yaklaşım, dengeli bir diplomasi taahhüdünü ve dış sömürüye karşı duruşu ortaya koyuyor.
Esad sonrası vizyonun temel taşlarından biri, azınlıkların ve savunmasız toplulukların korunması. Hristiyan liderler, özellikle Antakya Ortodoks Kilisesi, geleceğin Suriye’sinde tüm vatandaşlar için adalet ve eşitliği garanti eden bir yapı kurulmasını talep ediyor. Kilise, geçmişte yapılan hataların tekrarlanmaması gerektiğine dikkat çekerken, Suriye’nin tarihsel çeşitliliğinin korunması gereğini vurguladı.
“İlerleme ve uzlaşma yolu, birikmiş krizlerden çıkmanın tek seçeneğidir,” diyen Yunan Antakya Tarikatı, ulusal birliği teşvik etme konusundaki kararlılığını yineledi. Hristiyan liderlerin devrim mücadelesine yaptığı katkılara dikkat çeken açıklamada, laik ve demokratik bir sivil devlet çağrısı yapıldı.
Ülke çatışmadan yeniden inşa sürecine geçerken, yeni Suriye liderliği, yeniden yapılanma ve sürdürülebilir kalkınma için önceliklerini belirledi. Siyasi İşler Departmanı, toplumsal uzlaşma, ekonomik reform ve istikrarı sağlamak için iş olanaklarının yaratılmasının önemine vurgu yaptı:
“Suriye’nin kurtuluşu, birliği için fedakârlık yapan herkesin zaferidir. Yeni bir dönem, yeniden yapılanma, sürdürülebilir kalkınma ve normal yaşamı yeniden tesis etme odağıyla başlıyor.”
Devrimin lideri Ahmet el-Şeraa, (Ebu Muhammed El Cevlani), aynı mesajı yineleyerek, savaşçıları ulusun geleceğini güvence altına alırken alçakgönüllü ve özenli davranmaya çağırdı:
“Halkınıza ve sevdiklerinize karşı nazik olun, onlara şefkat ve saygı gösterin. Kamu kurumlarını koruyun, çünkü bunlar büyük Suriye halkına aittir.”
Geçici hükümet, uluslararası toplumu, Esad rejiminin işlediği suçlar için hesap vermesini sağlamak adına proaktif bir rol üstlenmeye çağırdı. Siyasi İşler Departmanı, tutuklulara yönelik olası vahşetlere karşı uyarıda bulunarak, yaşamları korumak ve adaleti güvence altına almak için bir izleme mekanizması oluşturulması gerektiğini ifade etti:
“Uluslararası toplum, tutukluların yaşamlarını korumaktan ve rejimi sorumlu tutmaktan sorumludur.”
Suriyeliler yeniden inşa sürecine başlarken, devrim liderleri birlik ve iş birliği çağrısında bulunuyor. AOK şu açıklamayı yaptı:
“Barışın hüküm sürdüğü, adaletin yerini bulduğu ve hakikatin korunduğu yeni Suriye’de, her Suriyeli onurlandırılacak ve onuru korunacaktır.”
Kapsayıcılığa, adalete ve bölgesel iş birliğine odaklanan Esad sonrası Suriye, onlarca yıllık baskı ve çatışmanın ardından daha parlak ve umut dolu bir gelecek için yol haritasını çiziyor.