
Beşar Esad rejiminin bu ayın başında çöküşünün ardından, uluslararası toplum Suriye Geçiş Hükümeti (SGH) ve devrimci kurumlarla etkileşim kurmaya başladı. Ülkeler ve kuruluşlar, diplomatik açılımları şeffaflık, kapsayıcılık ve hesap verebilirlik çağrılarıyla dengeleyerek Suriye’nin istikrar ve toparlanma sürecinde yeni siyasi ortamı dikkatlice şekillendiriyor.
AB’nin Katılımı ve Desteği
Avrupa Birliği (AB), Şam’daki delegasyon ofisini yeniden açacağını duyurarak ilişkilerde önemli bir değişimin sinyalini verdi. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, rejimin çöküşünü “Suriyeliler için bir özgürlük” olarak nitelendirirken, Avrupa’nın desteğinin barışçıl ve kapsayıcı bir geçiş sürecine odaklanacağını belirtti.
“Yeniden yapılanmayı kolaylaştırmak için bazı sektörlere yönelik yaptırımları yeniden değerlendirmeliyiz,” diyen von der Leyen, AB’nin Suriye’deki dönüşümlerle uyumlu kademeli bir yeniden inşa sürecine olan bağlılığını vurguladı. AB ayrıca, kritik altyapının yeniden inşası ve mültecilerin gönüllü dönüşlerini desteklemek gibi acil ihtiyaçları karşılamak için artırılmış insani yardım sözü verdi.
Fransa, 2012’den bu yana ilk kez Şam’daki büyükelçiliğinde bayrağını dalgalandırarak sembolik bir adım attı. Almanya ise başkentte diplomatik temsilcilik kurmayı tartışmaya başladı. Bu adımlar, Avrupa’nın SGH ile artan etkileşim isteğini yansıtıyor.
ABD “Stratejik Katılım”ı Değerlendiriyor
ABD, yaklaşımında temkinli davranarak durumu değerlendirmeye devam ediyor. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, Amerika’nın odak noktasının tüm etnik grupları temsil eden birleşik bir Suriye hükümetini desteklemek olduğunu vurguladı.
Dışişleri Bakanı Antony Blinken, mezhepsel olmayan ve kapsayıcı bir Suriye için iyimserliğini dile getirirken, Miller, alt ulusal milislerin ve yabancı savaşçıların çıkarılması gerektiğini belirtti. Washington, kuzeydoğu Suriye’deki varlığını sürdürüyor ve burada 900’den fazla asker, Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) terörle mücadele çabalarında yardımcı oluyor. Bölgedeki ihtiyaçlara bağlı olarak bu sayı artırılabilir.
Çin ve Rusya’dan Zıt Yaklaşımlar
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Pekin’in Suriye’nin egemenliği ve istikrarını desteklemeye devam edeceğini belirterek, Çin’in müdahaleci olmayan politikalarına ve altyapı geliştirme önceliklerine vurgu yaptı.
Buna karşılık Rusya, Suriye’deki askeri varlığını yeniden değerlendiriyor gibi görünüyor. Uydu görüntüleri, Rus askerlerinin geri çekildiğini ve Hmeymim hava üssünden askeri varlıkların taşındığını ortaya koydu. Kremlin yetkilileri, askeri üslerle ilgili nihai karar alınmadığını belirtirken, gelecekteki rolleri SGH ile müzakere etmeyi planladıklarını ifade etti.
Yeniden Yapılanmanın Zorlukları
Suriye’nin yeniden inşası önemli zorluklar barındırıyor. Binaların %40’ı yıkılmış veya kısmen hasar görmüş durumda ve ülkenin (Gayri Safi Yurt içi Hasila) GSYH’si çatışma öncesi seviyesinin altına düştü. Yeniden yapılanma için yıllık 10-15 milyar dolar gerekeceği tahmin ediliyor.
SGH, yolsuzluğu ele almak, eski yasaları değiştirmek ve hesap verebilirliği sağlamak için kilit kurumlarını yeniden yapılandırmaya başladı. Yeni diplomatik atamalar, Suriye’nin uluslararası ilişkilerini güçlendirmeyi hedefliyor.
BM Özel Elçisi Geir Pedersen, Suriye’nin toparlanmasını desteklemek için küresel toplumu özgür ve adil seçimler düzenlemeye ve yeni bir anayasa benimsemeye çağırdı. Pedersen ayrıca ekonomik iyileşmeyi kolaylaştırmak için yaptırımların kaldırılmasını ve kapsamlı siyasi çözümler sağlamak için Kürt liderliğindeki bölgelerle işbirliğini önerdi.
“Suriyelilerin tüm arzularını dikkate alırken Suriye’nin egemenliğine saygı göstermeliyiz,” diyen Pedersen, BM’nin Suriye’nin geçiş sürecine ilişkin yol haritasını içeren 2254 sayılı Karar’ın uygulanmasına olan bağlılığını yineledi.
Geleceğe Giden Yol
Uluslararası katılımın umut verici işaretlerine rağmen, silahlı grupların etkisi, bölgesel gerilimler ve ekonomik zorluklar gibi endişeler devam ediyor. Fransa, önümüzdeki yıl Suriye’ye odaklanan bir uluslararası konferansa ev sahipliği yapmayı ve yeniden inşa yardımını SGH’den net siyasi ve güvenlik taahhütlerine bağlamayı planlıyor.
Küresel aktörler, Suriye’nin değişen gerçekliğine uyum sağlarken, katılımları ülkenin geçiş sürecini şekillendirecek. Devrimci kurumları ve yeni kazanılan egemenliğiyle Suriye, güven inşa etme, birlik sağlama ve istikrar ile refaha giden bir yol açma konusunda kritik bir dönemle karşı karşıya.