
İsrail’in Suriye topraklarındaki süregelen askeri operasyonları ve hava saldırıları, Suriye Geçiş Hükümeti (SGH), Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer ülkelerden geniş çaplı kınamalara neden oldu. Bu eylemler, Suriye’nin egemenliğini ve uluslararası hukuku ihlal ederek bölgesel istikrarı tehdit ediyor ve 1974 Ayrışma Anlaşması’nı zedeliyor.
İsrail Operasyonlarının Tırmanışı
Çarşamba günü İsrail savaş uçakları, Dera ile Kuneytra valiliklerinin idari sınırına yakın Gadîr el-Bustan köyündeki bir askeri konvoyu hedef aldı. Saldırıda köyün belediye başkanı Abdo El Kuma ve SGH güvenlik güçlerinden iki kişi hayatını kaybetti. Yerel kaynaklar, İsrail’in hava hareketliliğini artırdığına dair raporlar sunarken, saldırı bölgedeki gerilimi daha da artırdı.
Ayrıca İsrail askeri birliklerinin Suriye topraklarına ilerleyerek Şam’a 20 kilometre kadar yaklaştığı bildirildi. Bölge sakinleri ve medya organları, İsrail kuvvetlerinin Hermon Dağı yakınlarında inşaat ve kazı faaliyetleri yürüttüğünü, tarım arazilerine zarar verdiğini ve toprak işgaline yönelik endişeleri artırdığını belirtti.
Suriye’nin Tepkisi
Suriye Dışişleri Bakanı Esad El Şeybani, İsrail’in eylemlerini kınayarak SGH’nin ülkenin egemenliğini savunma ve vatandaşlarını koruma konusundaki kararlılığını vurguladı. Türk devlet televizyonunda konuşan El Şeybani, İsrail’in Suriye topraklarından çekilmesi için uluslararası baskı çağrısında bulundu.
“Suriye’nin hiçbir ülkeye, İsrail dahil, tehdit kaynağı olmayacağını defalarca ilettik,” diyen El Şeybani, “Onlar kendi güvenliklerini korumak istiyorsa, başkalarının güvenliğine de saygı göstermelidir,” ifadelerini kullandı. İsrail’in eylemlerinin, BM gözetiminde sınırda barışı sağlamak amacıyla oluşturulan tampon bölgeyi düzenleyen 1974 Ayrışma Anlaşması’nı ihlal ettiğini vurguladı.
SGH lideri Ahmet El Şeraa da benzer ifadelerde bulunarak İsrail’in İran milisleri, Hizbullah ve Esad rejiminin varlığını bir bahane olarak kullandığını, ancak bunların artık bölgede olmadığını belirtti. El Şeraa, tampon bölgeye uluslararası barış güçlerinin geri dönmesi çağrısında bulundu.
Uluslararası Tepkiler
Tampon bölgeyi denetlemekle görevli Birleşmiş Milletler Ayrışma Gözlem Gücü (UNDOF), İsrail’in faaliyetlerinin operasyonlarını ciddi şekilde aksattığını bildirdi. UNDOF’un geçici komutanı Tümgeneral Patrick Gauchat, İsrail’in tampon bölge içinde askeri tahkimatlar ve iletişim ağları inşa ettiğini, bunun da anlaşmayı ihlal ettiğini belirtti.
“Bu faaliyetler, UNDOF’un operasyonel kapasitesini ciddi şekilde etkiledi; günlük 55-60 operasyon yerine sadece 10 temel lojistik görev yerine getirilebiliyor,” diyen Gauchat, BM Güvenlik Konseyi brifinginde bu durumu vurguladı.
İşgal altındaki Suriye Golanı sakinleri de BM barış gücü askerlerine İsrail’in çekilmesi çağrısında bulunarak yakınlarının gözaltına alınması ve aranması gibi durumları rapor etti.
Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman El Sani de İsrail’in eylemlerini “düşüncesiz davranışlar” olarak nitelendirerek kınadı. El Sani, Katar’ın SGH’ye olan desteğini yineledi ve İsrail’in Suriye topraklarından derhal çekilmesi gerektiğini vurguladı.
Uluslararası Hukukun İhlali
İsrail’in Suriye’deki işgali ve askeri operasyonları, uluslararası hukuk ihlalleri olarak geniş çapta eleştirildi. BM, İsrail’in eylemlerinin yasa dışılığını yeniden teyit ederek tüm taraflara ateşkese ve ayrışma anlaşması koşullarına uymaları çağrısında bulundu.
Buna rağmen İsrail, eylemlerini tampon bölge yakınında silah taşıyan bir konvoyu hedef aldığını iddia ederek “savunma tedbirleri” olarak nitelendirdi. Ancak Suriyeli yetkililer, bu tür iddiaların Suriye’nin toprak bütünlüğünün açık ihlalini haklı çıkarmadığını belirtiyor.
Bölgesel ve Küresel Yansımalar
Tırmanan çatışma, zaten gerilimle dolu olan bölgenin daha da istikrarsızlaşma riskini artırıyor. Suriye’nin SGH yönetimi, uluslararası ilişkileri yeniden inşa etmeye ve toparlanma çabalarına destek bulmaya çalışırken, İsrail’in devam eden ihlalleri bu girişimleri baltalıyor.
BM ve diğer ülkeler, gerilimin daha fazla tırmanmasını önlemek için diplomatik çözümlere ihtiyaç olduğunu vurguladı. “Uluslararası toplum, İsrail’in Suriye’nin egemenliğine saygı göstermesi ve topraklarından çekilmesi için harekete geçmelidir,” diyen El Şeybani, bu konuda kararlılığını dile getirdi.
Hesap Verebilirlik Çağrısı
Suriye, Esad rejiminin mirasını geride bırakmaya çalışırken SGH ve müttefikleri, İsrail’in ihlalleri konusunda daha güçlü uluslararası eylemler çağrısında bulunuyor. Barış ve istikrarın sağlanması, uluslararası hukuka bağlılığa ve Suriye’nin toprak egemenliğine saygıya dayalıdır. Tampon bölgeye uluslararası güçlerin dönüşü çağrıları, gerilimi azaltmak ve bölgede kalıcı barışı sağlamak için çok taraflı iş birliğinin aciliyetini gözler önüne seriyor.