
Tarihinde ilk kez, Suriye, Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’na (DEF) katılıyor. Bu katılım, uzun yıllar süren savaş ve yaptırımlarla mücadele eden ülke için küresel ekonomiye yeniden entegrasyon yolunda bir dönüm noktası olarak görülüyor.
Suriye Geçici Hükümeti’ni (SGH) temsilen İsviçre’deki prestijli toplantıya katılan Suriye Dışişleri Bakanı Esad el-Şeybani, ülkesinin geleceğine dair iyimserliğini ve kapsayıcılık ile ekonomik büyümeyi teşvik etme taahhüdünü ifade etti.
“Suriye’yi, tarihimizde ilk kez Dünya Ekonomik Forumu’nda temsil etmek benim için bir onur olacak,” diyen El-Şeybani, “Yeni bir istikrar ve ekonomik yeniden yapılanma dönemine geçerken kalkınma vizyonumuzu ve Suriye halkının umutlarını sunacağım,” ifadelerini kullandı.
20-24 Ocak tarihleri arasında düzenlenen konferansa, ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ve 60’tan fazla ülkenin temsilcileri katılıyor. Toplantılarda, jeopolitik gerilimler, iklim değişikliği, ekonomik belirsizlikler ve teknolojik yenilikler ele alınacak.
Bölgesel ve Uluslararası Destek
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan, forum kapsamında yaptığı açıklamada, Suriye’nin ilerlemesine dair temkinli bir iyimserlik taşıdığını belirtti.
“Yeni Suriye yönetimi ağır bir mirası devraldı ve yaptırımlar büyük bir yük oluşturuyor,” diyen Bin Ferhan, “Ancak, Suriye’yi olumlu bir yöne taşıma fırsatı büyük. Hem özel hem de kamuya açık söylemlerinde doğru şeyleri ifade ediyorlar ve uluslararası toplumla çalışmaya açıklar,” şeklinde konuştu.
Bin Ferhan, ekonomik yaptırımların yeniden değerlendirilmesi çağrısında bulunarak, uluslararası toplumun Suriye’ye bu geçiş döneminde destek olmasını ve yeniden inşa çalışmalarına yardım etmesini önerdi.
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman El Tani de benzer bir görüş dile getirerek, Katar’ın Suriye halkının dayanıklılığına ve yeteneklerine güvendiğini vurguladı.
“Suriye halkına büyük bir güvenimiz var; üretken ve aktifler. Diğer ülkelerdeki katkılarını gördük ve işler doğru bir şekilde yapılırsa, Suriye’nin umut vadeden bir geleceği var,” dedi.
El Tani ayrıca, yeni Suriye yönetimiyle saha ve diplomatik zorlukların aşılması konusunda iş birliği yaptıklarını, İsrail işgaline karşı durmayı ve uluslararası yaptırımların kaldırılmasını hedeflediklerini belirtti.
AB’den Yaptırımları Hafifletme Tartışması
Reuters’ın elde ettiği iç yazışmalara göre, Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanları, 27 Ocak’ta Brüksel’de düzenlenecek toplantıda, Suriye’ye yönelik ekonomik yaptırımların kademeli olarak askıya alınmasına yönelik bir yol haritasını tartışacak.
Önerilen önlemler arasında insani yardımların artırılması, kademeli yeniden yapılanma desteği ve Avrupa ile Suriye arasında mülteci seyahatlerinin kolaylaştırılması yer alıyor.
Kapsayıcılık ve Çeşitlilikte Yeni Bir Dönem
Yeni yönetimin kapsayıcılığı artırma çabalarının bir parçası olarak, Dışişleri Bakanı Esad el-Şeybani, Suriye’deki tüm topluluklar, özellikle Kürtler arasındaki birliğin ve eşitliğin önemine vurgu yaptı.
“Suriye’de Kürtler, halkımızın çeşitliliğine güzellik ve zenginlik katıyor,” diyen El-Şeybani, “Herkesin eşitlik ve adalet hissedeceği bir ülke inşa etmek için birlikte çalışacağız,” ifadelerini kullandı.
Küresel Diyalog İçin Bir Platform
Davos Forumu, dünya liderleri, girişimciler ve sivil toplum temsilcilerinin bir araya geldiği bir platform olarak, Suriye’ye önemli paydaşlarla etkileşim kurma ve yeniden yapılanma yollarını tartışma fırsatı sunuyor.
Forumda ekonomik kalkınma, teknolojik ilerlemeler ve sosyal adalet konularında oturumlar düzenlenecek ve SGH, küresel topluluktan yatırım ve destek taleplerini dile getirecek.
3.000’den fazla katılımcının yer aldığı forum, Suriye’nin reform ve ilerleme taahhüdünü sergilemesi için kritik bir aşama olarak değerlendiriliyor.
Tarihi Bir Adım
Mevcut zorluklara rağmen, Suriye’nin Davos’taki varlığı, küresel topluma yeniden entegrasyon yolunda önemli bir adım olarak görülüyor. Yeni yönetimin uluslararası ortaklarla iş birliği yapma isteği ve kapsayıcılığı teşvik etme çabaları, gözlemciler ve politika yapıcılar arasında temkinli bir iyimserlik yarattı.
Dünya, Suriye’nin bu karmaşık dönemi nasıl yöneteceğini yakından izlerken, ülkenin istikrarlı ve üretken bir uluslararası toplum üyesi olma hedefi, gelecek için umut vadediyor.