
A young Syrian man who was shot by the Israeli military during a protest against the Israeli presence. Since the fall of the dictatorship in Syria, the Israel military has taken new positions and made several incursions inside Syria.
Ayman Oghanna for NPR
Son dönemde İsrail’in Güney Suriye’deki askeri müdahaleleri ve askeri üsler kurması, yerel halk ile uluslararası kamuoyunda artan endişelere yol açtı. 8 Aralık 2024’teki eski Beşar Esad rejiminin düşüşünün ardından İsrail güçlerinin Kuneytra ve Dera illerine yönelik operasyonlarını genişletmesi, Suriye Geçici Hükümeti’nin (SGH) tepkisini çekti ve uluslararası topluma çağrılar yapılmasına neden oldu.
Kuneytra’da Tutuklamalar ve Çatışmalar
24 Ocak’ta İsrail güçleri, Kuneytra iline bağlı Kodna kasabası yakınlarında bir Suriyeli sivili tutuklayarak bir diğerini yaraladı. Yerel kaynaklara göre, Hamza el-Tahhan ve bir akrabası odun toplarken İsrail askerleri ateş açtı. Hamza hafif yaralanarak bölgedeki bir sağlık merkezine sevk edildi. Ancak tutuklanan kişinin durumu ve nerede olduğu hâlâ bilinmiyor.
Aktivistler ve yerel halk, bu olayın, İsrail’in Kodna ormanında araziyi tahrip etme ve ağaçları kesme girişimlerine karşı gençlerin itirazıyla bağlantılı olduğunu belirtti. Yerel aktivist Said el-Muhammed, El-Araby El-Caded’e yaptığı açıklamada, iki gencin bu faaliyetlere itiraz ettiğini ve ardından İsrail güçlerinin müdahale ettiğini söyledi. Ayrıca, 23 Ocak’ta işgal altındaki Golan Tepeleri yakınlarında, Hizbullah ve İran ile bağlantılı oldukları iddiasıyla altı çobanın gözaltına alınıp uyarılarla serbest bırakıldığını belirtti.
Askeri Varlığın Artması
İsrail, bölgedeki askeri varlığını artırarak Kuneytra’da altı yeni askeri üs inşa etmeye başladı. Bu üslerden beşi 1974’teki ayrışma anlaşmasıyla kurulan tampon bölge içinde yer alırken, biri Kodna yakınlarında tampon bölge dışında bulunuyor. Ayrıca, Cabata el-Haşab, Hader ve El-Mantara Barajı yakınlarında da üsler olduğu bildirildi.
Yerel kaynaklara göre İsrail, Hader, Cabatha, Um el-Azam ve Saide gibi köylerde gelişmiş gözetleme teknolojisiyle donatılmış gözetleme kuleleri kurarak varlığını güçlendiriyor. Bu adımlar, İsrail’in Güney Suriye’deki stratejik noktalar üzerinde kontrolünü sağlamlaştırma çabalarını işaret ediyor.
El-Muhammed, İsrail’in işgal altındaki köylerde “denetimlerini” sıklaştırdığını, devriyelerin evlere girdiğini ve askeri operasyonlar için güzergâhları güvence altına aldığını belirtti. Ancak, halkın Suriye’nin yeni yönetimine ve uluslararası topluma yaptığı çağrılara rağmen İsrail’in ilerleyişini durdurmaya yönelik ciddi bir müdahale olmadı.
Yermük Havzasının Stratejik Önemi
Dera ilinin batısında, İsrail güçlerinin Ürdün sınırı yakınlarında elektrik direkleri diktiği ve yollar inşa ettiği gözlemlendi. Suriye, Ürdün ve işgal altındaki Golan Tepeleri’nin üçgen sınırına yakın olan Yermük Havzası, stratejik konumu nedeniyle İsrail’in dikkatini çekiyor.
Dera 24 haber portalı, İsrail’in son altyapı çalışmalarının bölgedeki askeri varlığını sağlamlaştırma planlarını işaret ettiğini bildirdi. Yermük Nehri’nin tarım ve ticaret açısından kritik bir kaynak olması, bu bölgeyi İsrail’in bölgesel stratejisinde önemli kılıyor.
Suriye Yönetiminin Tepkisi
Suriye Geçici Hükümeti (SGH), İsrail’in müdahalelerini kınayarak uluslararası alanda acil müdahale çağrısında bulundu. Yeni Suriye yönetiminin lideri Ahmet el-Şera, Türkiye’nin A Haber kanalına yaptığı açıklamada, Suriye’nin 1974 anlaşmasına bağlı olduğunu ve işgal öncesi koşulları yeniden sağlamak için BM barış gücünü memnuniyetle karşılamaya hazır olduklarını ifade etti.
“İsrail, İranlı milisler bahanesiyle tampon bölgeye ilerledi. Ancak Şam’ın kurtuluşundan sonra bu gerekçe geçerliliğini yitirdi. BM güçlerini ağırlamaya ve durumu eski hâline döndürmeye hazırız,” dedi el-Şera.
Dışişleri Bakanı Esad el-Şeybani ise, uluslararası anlaşmalara bağlılıklarını yinelerken, BM ve dost ülkeleri İsrail’in geri çekilmesi için baskı yapmaya çağırdı. “Hizbullah, Esad rejimi ve İranlı milisler artık tehdit değilken İsrail, Suriye’nin egemenliğine saygı göstermeli ve müdahaleyi durdurmalıdır,” ifadelerini kullandı.
Bu arada, BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen de İsrail’in Suriye topraklarındaki işgalini “tamamen kabul edilemez” olarak nitelendirerek Washington’a, İsrail’in geri çekilmesi için baskı yapma çağrısında bulundu. “İsrail’in operasyonlarını durdurma ve Suriye topraklarından çekilme zamanı gelmiştir,” dedi Pedersen.
Bölgesel Yansımalar
Suriye ile İsrail arasındaki artan gerilim, bölgede daha fazla istikrarsızlık endişesi doğurdu. Analistler, İsrail’in bu adımlarının, Beşar Esad rejiminin düşüşüyle oluşan güç boşluğundan faydalanarak Güney Suriye’de uzun vadeli bir varlık oluşturmayı hedeflediğini öne sürüyor.
Diplomatik çağrılara rağmen, sahadaki durum gerginliğini koruyor ve İsrail’in askeri operasyonları ile altyapı genişletme faaliyetleri sürüyor. SGH, uluslararası toplumu İsrail’i hesap vermeye zorlamaya ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumaya çağırıyor.
Şimdilik Kuneytra ve Dera’daki siviller, İsrail güçlerinin stratejik bölgelere hâkimiyetini artırmasıyla birlikte uzun süreli işgal ve yerinden edilme korkusuyla karşı karşıya.