
Donald Trump’ın ABD Başkanı olarak yeni dönemindeki ilk günler, Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesine geniş kapsamlı etkiler taşıyan dış politika değişikliklerine sahne oldu. Bu değişiklikler arasında en dikkat çekeni, ABD dış yardımlarının 90 gün süreyle askıya alınması oldu. Trump, yardımların kendi politika öncelikleriyle uyumunun gözden geçirilmesini talep etti. Acil gıda yardımları ile İsrail ve Mısır’a yönelik askeri finansman bu kapsamın dışında bırakılırken, sağlık, eğitim ve kalkınma projeleri büyük ölçüde etkilendi.
Suriye’nin Zorlukları
Suriye, yıllardır süren savaş ve ekonomik istikrarsızlıkla mücadele ederken, yardımların dondurulması kroze sebep oldu. ABD fonlarıyla desteklenen gıda ve tıbbi yardımlar ile altyapı projeleri durma noktasına geldi. Özellikle Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolündeki kuzeydoğu Suriye, Mercy Corps ve Save the Children gibi kuruluşların faaliyetlerini askıya almasıyla ağır darbe aldı.
Beşar Esad’ın düşüşünün ardından Ahmet el Şera liderliğinde kurulan Suriye Geçici Hükümeti (SGH), ABD-Suriye ilişkilerinde iyileşme umutları taşıyor. El Şera, Trump’a tebrik mesajı göndererek savaşın yıktığı ülkeyi yeniden inşa etmek için ortaklık umduğunu ifade etti. Ancak yardımların dondurulması, bu beklentileri baltalıyor.
“Washington’un önceliği hâlâ IŞİD ile mücadele ve bölgedeki ABD müttefiklerinin istikrarını sağlamak” diyen siyaset analisti Ahmet el Kurabi, SDG’nin Trump yönetiminin kuzeydoğu Suriye’deki askeri varlığını sürdürüp sürdürmeyeceğine dair netlik beklediğini ifade etti. Bu durum, bölgedeki güç dengesini ve SDG’nin Suriye’nin yeni askeri yapısına entegrasyonunu etkileyecek.
Bölge Genelindeki Yankılar
Lübnan’da, ABD yardımlarının dondurulması, geçen yıl Hizbullah ve İsrail arasında sağlanan kırılgan ateşkesi istikrara kavuşturma çabalarını zorlaştırıyor. ABD askeri finansmanından faydalanan Lübnan Silahlı Kuvvetleri, ateşkesi uygulamada ve İran etkisini sınırlamada kilit rol oynuyor. ABD fonlarının askıya alınmasıyla Lübnanlı yetkililer, yeniden çatışmaları önlemek için kaynak bulma çabasında.
Bu arada Filistin topraklarında güvensizlik artıyor. Trump’ın, Filistinlilere karşı şiddet uyguladığı suçlamasıyla karşı karşıya olan İsrailli yerleşim gruplarına yönelik yaptırımları kaldırması ve Batı Şeria’daki “Demir Duvar” operasyonuna verdiği destek, gerilimi daha da tırmandırdı. Gazze ve Batı Şeria’daki insani yardım projeleri de askıya alındı, binlerce Filistinliye yönelik temel hizmetler kesildi.
“Bu karar, sağlık ve eğitim programları için yıkıcı sonuçlar doğuracak” diyen Refugees International Başkanı Jeremy Konyndyk, en savunmasız grupların bu durumdan orantısız şekilde etkileneceğini ve bölgeyi daha da istikrarsızlaştıracağını belirtti.
Yardımların Dondurulmasının Stratejik Etkileri
90 günlük yardımların askıya alınması, Trump’ın daha ticari bir dış politikaya yöneldiğini gösteriyor. İsrail ve Mısır gibi kilit müttefiklere askeri desteği sürdürürken, ABD diğer ortaklarını dışlama riski taşıyor. Eleştirmenler, bu durumun ABD etkisini zayıflatabileceğini, çünkü etkilenen ülkelerin destek için Çin ve Rusya gibi rakiplere yönelebileceğini savunuyor.
ABD’nin önemli müttefiklerinden Suudi Arabistan, Abraham Anlaşmaları kapsamında İsrail ile normalleşmenin, Filistin devletine yönelik tavizler gerektireceğini belirtti. Ancak Trump yönetimi altında bu ihtimalin giderek azaldığı görülüyor.
Uzun vadede, yardımların dondurulması, ABD’nin uluslararası yardımların en büyük bağışçısı olarak güvenilirliğini sarsabilir. “Bu tamamen yapay bir kaos” diyen eski bir üst düzey USAID yetkilisi, “Diğer güçler bu boşluğu doldurmaya hevesli ve bu durum ne kadar uzun sürerse, güveni yeniden kazanmak o kadar zor olacak” dedi.
Belirsiz Gelecek
Trump yönetimi, yardım politikalarını gözden geçirirken, MENA bölgesi büyük bir belirsizlik dönemine girdi. Suriye, Gazze ve Lübnan’da insani ihtiyaçlar şimdiden artarken, bölgede jeopolitik gerilimler de yükseliyor. Yardımların yeniden başlaması için net bir zaman çizelgesi olmadan, ABD desteğine bağımlı milyonlarca kişi ve Orta Doğu’da istikrar sağlayıcı bir güç olarak Amerika’nın rolü için riskler büyüyor. Trump’ın yaklaşımının ABD çıkarlarına daha fazla uyum sağlayıp sağlamayacağı veya bölgedeki istikrarsızlığı derinleştirip derinleştirmeyeceği ise henüz belli değil.