Levant24 TRLevant24 TR
Notification
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  • Makaleler
    • Fikir
    • Röportaj
  • infografikler
Reading: Esed Sonrası Suriye’de IŞİD: Zaman Ayarlı Bir Bomba mı?
PAYLAŞMAK
Levant24 TRLevant24 TR
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  • Makaleler
  • İnfografikler
Aramak
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  • Makaleler
  • Infografikler
Bizi takip edin
© 2024 tr.levant24.com. Tüm hakkı saklıdır.
Levant24 TR > haberler > Esed Sonrası Suriye’de IŞİD: Zaman Ayarlı Bir Bomba mı?
haberler

Esed Sonrası Suriye’de IŞİD: Zaman Ayarlı Bir Bomba mı?

Yayımlandı Şubat 20, 2025
PAYLAŞMAK


Şam’daki Seyyide Zeynep Türbesi’nin çevresindeki dar sokaklar, Suriye istihbarat birimleri harekete geçtiğinde olağanüstü bir sessizliğe bürünmüştü. Genel Güvenlik İdaresi (GGİ) mensupları, başkentin dışındaki bir noktada gizlenen bir IŞİD hücresini takip etmişti. Baskın yapılan evde üç patlayıcı düzeneği, el bombaları ve tüfekler bulundu. Yetkililere göre, önlenen saldırının amacı, yeni hükümetin kontrolü sağlamaya çalıştığı bir dönemde mezhepsel gerilimi yeniden alevlendirmekti.

Her ne kadar IŞİD, bir zamanlar sahip olduğu toprakları kaybetmiş olsa da, varlığı Suriye’nin geleceği üzerinde gölge oluşturmaya devam ediyor. Örgütün doğrudan oluşturduğu tehdidin ötesinde, çeşitli siyasi aktörler IŞİD’ni kendi çıkarları doğrultusunda şekillendiriyor.

IŞİD’in Siyasi Amaçlarla Kullanılması

Suriye’de IŞİD’in varlığı, yıllardır Esed yönetimi ve bölgedeki diğer aktörler için askeri ve siyasi meşruiyet kaynağı oldu. Esed sonrası dönemde de bu durum değişmiş değil.

Malta merkezli SpecialEurasia Araştırma Müdürü ve istihbarat güvenliği uzmanı Dr. Giuliano Bifolchi’ye göre, Rusya, İran ve Türkiye’nin IŞİD’e yaklaşımları birbirinden farklı. Levant 24’e (L24) konuşan Bifolchi, “Moskova’daki Crocus City Hall saldırısı ve 2024’te İran’ın Kerman kentindeki saldırı gibi olaylar, IŞİD’in Rusya, İran ve Türkiye için büyük bir tehdit oluşturduğunu gösteriyor” dedi.

Rusya’nın öncelikli kaygısı, Suriye’deki stratejik askeri üslerini korumak olurken, İran’ın bölgedeki etkisini sürdürme çabası özellikle Esed’in devrilmesinin ardından daha da önem kazandı. Türkiye ise tarihsel olarak daha karmaşık bir yaklaşım sergiledi. Bifolchi, “Türkiye, zaman zaman Suriye’deki Kürt milisleri dengelemek için IŞİD’i dolaylı olarak bir araç olarak kullanmış olabilir” ifadelerini kullandı.

[GSA/Social Media]
ABD öncülüğündeki koalisyon ile birlikte IŞİD’e karşı savaşan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ise hassas bir durumda bulunuyor. Analist Eva J. Koulouriotis, SDG’nin, ABD’nin yeni bir Trump yönetimi altında bölgeden çekilmesinden endişe duyduğunu belirtiyor. Koulouriotis, “Böyle bir senaryoda, Türkiye’nin askeri müdahalesine açık hale gelebilirler. IŞİD’in yeniden canlanması, SDG’nin Washington ve uluslararası koalisyon açısından önemini artırarak desteğin sürmesini sağlayacaktır” dedi.

Gelişen Tehdit: Sembol Mü, Süregelen Bir Tehlike Mi?

IŞİD’in büyük çaplı saldırılar düzenleyememesi, örgütün tamamen zayıfladığı anlamına mı geliyor? Yoksa bu sadece geçici bir duraklama mı?

The New Arab gazetesine göre, Esed’in düşüşünden sonra Suriye çölünde IŞİD’in önemli bir faaliyet göstermemesi, önceki yönetimin örgütü kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirdiği iddialarını güçlendirdi. Haberde, “Esed yönetimi döneminde Suriye çölü Rusya’nın faaliyet gösterdiği bir alandı ve ABD öncülüğündeki koalisyon, Tenef üssündeki varlığına rağmen bölgede nadiren operasyon düzenledi” ifadelerine yer verildi.

1. Tarih, IŞİD’in yeniden güçlenmesinde genellikle kitlesel cezaevi firarlarının kritik rol oynadığını gösteriyor. Bu nedenle, Suriye’deki tutuklu IŞİD üyelerinin tutulduğu hapishaneler, sadece güvenlik güçleri için değil, örgütün uzun vadede kontrol altına alınması açısından da önemli bir cephe oluşturuyor.

Hapishane Sorunu

Esed sonrası Suriye’deki en büyük sorunlardan biri, SDG kontrolündeki hapishanelerde ve kamplarda tutulan binlerce IŞİD savaşçısı ve ailelerinin akıbeti. Özellikle Haseke’nin güneydoğusundaki Hol ve Roj kampları uzun süredir güvenlik zafiyetleri ve radikalleşme raporlarıyla gündeme geliyor.

1990’larda 5 bin Iraklı mülteci için inşa edilen Hol Kampı’nda bugün yaklaşık 70 bin kişi bulunuyor. Bunların 35 bini Suriyeli, 35 bini Iraklı ve geri kalan 10 bini ise 30 veya 40 farklı ülkeden gelen bireylerden oluşuyor.

[Delil Souleiman / AFP]
Bu esirlerin belirsiz durumu, sadece güvenlik riski değil, aynı zamanda yeni bir çatışmayı tetikleyebilecek potansiyel bir fitil niteliğinde. Örgüt, hapishanelerdeki durumu propaganda amaçlı kullanarak, Suriye’nin yeni yönetimini “dış güçlerin kuklası” olarak lanse etmeye çalışıyor.

Özgür Suriye İçin Tehdit Mi?

Esed rejiminin devrilmesinin ardından IŞİD’in söylemleri de sertleşti. Örgüt, yayın organı Naba’da ve 15 dakikalık bir videoda, Suriye’nin yeni yönetimini “uluslararası sistemin bir uzantısı” olarak tanımladı ve yeni hükümete savaş ilan etti.

Güvenlik güçleri ise örgütün Suriye’de istikrarsızlık yaratma çabalarına karşı operasyonlarını sürdürüyor. Seyyide Zeynep Türbesi’ne yönelik saldırı girişiminin başarısızlığa uğratılmasının ardından, Dera’da silah kaçırmaya çalışan IŞİD’in kilit isimlerinden Atta Hariri gözaltına alındı.

Bu süreçte Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, IŞİD meselesinin medya ve diğer aktörler tarafından abartıldığını ifade etti. Şara, “IŞİD’in büyüklüğü, sayısı ve dağılımı konusunda büyük bir abartı var. Güvenlik güçleri meseleyi büyük bir titizlikle takip ediyor ve son iki ay içinde ülkede birçok saldırıyı önledi” dedi.

[GSA/Social Media]
Kırılgan Bir Gelecek

IŞİD, Suriye’de geniş toprakları kontrol edemese de, varlığını sürdürebilmek için asimetrik savaş taktiklerine yönelmiş durumda. Saldırı planları, yeni üyeler kazanma çabaları ve ülkenin Badiye (çöl) bölgesi ile güneyindeki uyuyan hücreleri, örgütün tamamen bitmediğini gösteriyor.

IŞİD tehdidinin devam edip etmeyeceği, örgütün gücünden çok Suriye’nin genel istikrarına bağlı olacak. Eğer yeni yönetim güvenlik, ekonomik toparlanma ve iç siyasi dengeler konusunda başarısız olursa, IŞİD ya da başka istikrarsızlık unsurları bu durumu fırsata çevirerek yeniden yapılanabilir. Örgütün mevcut yönetimi devirebilme kapasitesi olmasa da, Suriye’nin geleceği için ciddi bir istikrarsızlık kaynağı olmaya devam edeceği açık.

Önceki Makale HRW Raporu: Yaptırımlar Suriye’nin Yeniden İnşasını Engelliyor
Sonraki Makale İsrail’in Suriye’deki Varlığı: İttifaklar, Saldırılar ve İşgal
Yorum bırakın

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

En son haberler

Bölgesel Dayanışmanın Bir Simgesi: Azerbaycan Gazının Suriye’ye Tedariki

Ağustos 6, 2025
Suriye’nin Moskova Ziyareti, Rusya ile Stratejik İlişkilerde Yeni Bir Döneme İşaret Ediyor
haberler
Mart 2025 Kıyı Olayları: Soruşturma Komitesi Raporu
infografikler
Suriye, Boyun Eğmeden Egemenlik Arıyor: Rusya ile Yeni Bir Dönem
haberler
Mazlum Abdi’nin “Birlik” Röportajı: Kuzeydoğu Suriye’de Artan Baskı Ortamında
haberler

L24, 7/24 haberler, ayrıntılı makaleler, video raporları ve daha fazlasını sunan bağımsız bir medya kuruluşudur. Yurttaş gazetecilerden oluşan ekibi, Suriye ihtilafını derinlemesine ele almaya çalışıyor. L24, 2021’de oluşturuldu.

© 2024 tr.levant24.com. Tüm hakkı saklıdır.
Welcome Back!

Sign in to your account

Lost your password?