
Suriye sahili, Esed rejimi kalıntılarının terör kampanyası nedeniyle kargaşa içinde kalmaya devam ediyor. Bu durum, halk arasında şiddet dalgalarına ve yargısız infazlara yol açarken, yeni Suriye hükümetiyle bağlantılı militanlar ve düzensiz askeri unsurlar da olaylara dahil olmuştur. Yetkililer düzeni sağlamak için çabalarını sürdürüyor, bağımsız bir yargı soruşturması başlatılmışken, uluslararası kuruluşlar hesap verebilirlik çağrısında bulunuyor.
Gerçekleri Araştırma Komitesinin Şiddeti İncelemesi
Suriye Sahili’ndeki Olaylar için Bağımsız Ulusal Araştırma ve Gerçekleri Keşfetme Komitesi, şiddetin boyutunu ortaya çıkarmak amacıyla çalışmalarına başlamıştır. Komite sözcüsü Yaser al-Farhan tarafından açıklanan soruşturma, 6 Mart’ta başlayan ve sivil halk ile güvenlik güçleri üyeleri de dahil olmak üzere yüzlerce kişinin ölümüne yol açan saldırılardan sorumlu kişilerin belirlenmesini hedeflemektedir.
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmad Şara tarafından oluşturulan komite, hakimler, güvenlik uzmanları ve insan hakları avukatlarından oluşmaktadır. Komite, yerinde soruşturmalar yapmayı, tanıkları dinlemeyi ve tüm sorumlu tarafların—bağlantılarına bakılmaksızın—hesap vermesini sağlamayı taahhüt etmiştir. Farhan, bulguların yargıya sunulacağını ancak tanıkları korumak için kamuoyuna açıklanmayacağını vurgulamıştır.
Uluslararası Kuruluşlar Şiddeti Kınıyor
İnsan hakları kuruluşlarından gelen raporlar, sahildeki şiddeti kasvetli bir şekilde gözler önüne seriyor. Human Rights Watch (HRW), Lazkiye ve Tartus’taki geniş çaplı yargısız infazları, yağmalamaları ve mezhebi cinayetleri belgeledi.
Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), 6-10 Mart arasında en az 803 kişinin hayatını kaybettiğini ve bunların yarısının Esed rejiminin kalıntıları tarafından hedef alındığını, geri kalanlarının ise güvenlik operasyonlarında öldüğünü rapor etmektedir. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Ofisi, en az 111 sivilin, bazıları bütün aileler olmak üzere hayatını kaybettiğini doğrulamış, sözcü Tamin Al-Kaytan gerçek sayının çok daha yüksek olabileceğine dikkat çekmiştir.
Amnesty International, bağımsız ve şeffaf bir soruşturma çağrısında bulunmuş, bölge direktörü Heba Morayef, “yetkililer tarafsız bir hesap verebilirlik sağlamazsa, cezasızlık devam edecektir” şeklinde uyarıda bulunmuştur. Örgüt, Suriye hükümetine uluslararası bağımsız gözlemcilerin durumu ilk elden değerlendirmek için ülkeye girişine izin verme çağrısında bulunmuştur.
Hükümet Tutuklamaları ve Güvenlik Çabaları
Soruşturma ilerledikçe, Suriye yetkilileri, katliamlarla bağlantılı birkaç kişiyi tutukladı. İçişleri Bakanlığı, yasa dışı cinayetlere karışan dört kişinin yakın zamanda tutuklandığını doğrularken, askeri polis, sivilleri infaz eden askerleri gösteren videoların ortaya çıkmasının ardından üç askeri tutukladı. Lazkiye kırsalında, sosyal medyada geniş bir şekilde yayılan bir infazı gerçekleştiren iki adam yakalandı.
İstikrarı yeniden sağlamak amacıyla, Savunma Bakanlığı (SSB) askeri birliklerini kentsel merkezlerden çekerek güvenlik sorumluluğunu İÇ Güvenlik Teşkilatı’na devretti. SSB sözcüsü Albay Hasan Abdulğani, hükümet kurumlarının operasyonlara yeniden başladığını ve Esed yanlısı saldırıların yeniden ortaya çıkmasını engellemek için yeni güvenlik planlarının devreye sokulduğunu açıkladı.
Cumhurbaşkanı Şara, sahil bölgesindeki katliamların, ülkeyi birleştirme çabalarına büyük bir engel teşkil ettiğini kabul etti. Sorumluları, siyasi bağlantılarına bakılmaksızın hesap verebilir tutacağına söz verdi ve daha fazla kan dökülmesini engellemenin önemini vurguladı.