
Suriye’nin yeni hükümeti, insan hakları ve hukuk reformları açısından kritik bir dönüm noktasından geçiyor. Mart ayında kıyı bölgelerinde yaşanan şiddet olaylarına ilişkin yürütülen soruşturma önemli ilerlemeler kaydederken, Suriye, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nden gelen tarihi bir kararla birlikte uluslararası alanda nadir bir tanınma elde etti.
Kıyı Olaylarında Soruşturma İlerlemesi
Suriye Kıyı Olaylarını Araştırma Komitesi Sözcüsü Yasir Farhan, hafta sonu gözaltı merkezlerini ziyaret ederek Mart ayındaki huzursuzlukla bağlantılı şüphelilerle görüşeceklerini açıkladı. Bu kişiler arasında devrik Esed rejiminin kalıntıları ve ona bağlı bazı grupların üyeleri de bulunuyor. Farhan, komitenin bağımsızlığına, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesine bağlı olduğunu vurguladı.
“Elimizdeki temel hedef, ihlalleri gerçekleştirenlerin sorumluluğa çekilip çekilmediğini değerlendirmek, etkilenen bölgelerde güvenliği sağlama çabalarını analiz etmek ve şiddet anlarında devletin kontrol kapasitesini ölçmektir,” diyen Farhan, Al Arabiya televizyonuna verdiği demeçte, komitenin henüz tüm bilgileri doğrulamadığını ancak yaklaşık 100 tanıkla gizli ve korumalı şartlar altında görüşmeler gerçekleştirdiğini belirtti.
Mart ayında Esed yanlılarının Suriye ordusuna yönelik saldırılarıyla başlayan kıyı şiddeti, çok sayıda sivilin hayatını kaybetmesine ve hükümetin “geçici kaos” olarak tanımladığı duruma yol açtı. Bunun üzerine çıkarılan bir başkanlık kararnamesiyle, ihlallerin soruşturulması ve yargı hesap verebilirliğinin sağlanması amacıyla yedi üyeli bir komite kuruldu.
Hükümet ayrıca, Uluslararası Af Örgütü’nün Mart ayındaki olaylara ilişkin yayımladığı rapora da yanıt verdi. Devletin düzeni sağlama çabalarını savunmakla birlikte, soruşturmaların ulusal komite tarafından değerlendirileceğini, tüm vatandaşların korunmasının ve toplu cezalandırmaların önlenmesinin öncelikleri arasında olduğunu belirtti.
Tarihi İnsan Hakları Kazanımı
Bu soruşturma, daha geniş kapsamlı hukuki ve siyasi değişimlerle aynı döneme denk geldi. Cuma günü, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi, Esed rejiminin çöküşünden bu yana Suriye ile ilgili ilk kararını oy birliğiyle kabul etti. Kararda, yeni ve çeşitli kesimlerden oluşan Suriye hükümetinin kurulması memnuniyetle karşılandı; adil seçimler, geçiş dönemi adaleti ve kurumsal reformlara olan bağlılık vurgulandı.
Konsey, Şubat ayında düzenlenen Ulusal Diyalog Konferansı’nın önerilerini desteklediğini belirtti ve Suriye’ye insan hakları ve uluslararası insancıl hukuka yönelik ihlallerle ilgili kanıtları muhafaza etme çağrısında bulundu. Ayrıca özellikle kıyı olaylarına yönelik ileride yapılacak soruşturmalarla iş birliği yapılması talep edildi. Kararla, Suriye’ye dair bağımsız uluslararası soruşturma komisyonunun görev süresi bir yıl daha uzatıldı.
Dışişleri Bakanı Es’ad Şeybani, bu kararı “tarihi bir dönüşüm” olarak nitelendirdi ve kararın, Suriye’nin geçmişte yaşadığı acılara rağmen insan haklarını korumaya yönelik çabalarının takdir edilmesi anlamına geldiğini söyledi. Sosyal medyada yaptığı paylaşımda, “Yeni bir sayfa açıyoruz. Adalet, onur ve hesap verebilirlik ilkesine bağlıyız,” ifadelerine yer verdi. Dışişleri Bakanlığı, kararı “dengeli bir adım” olarak değerlendirdi ve özellikle Birleşik Krallık, Fransa ve Katar gibi ülkelerle yürütülen uluslararası iş birliğini övdü.
Esed Dönemi Kimyasal Silahlarının Sona Ermesi
Bu arada Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW), yeni hükümetin başkanı Ahmed Şara’yı kutladı ve Suriye’nin kimyasal silah geçmişini sona erdirmeye yönelik çabalarını desteklediklerini bildirdi. Yetkililere göre, bu gelişmeler hukuki hesap verebilirlik, insan hakları ve ulusal uzlaşıya odaklanan yeni bir dönemin başlangıcını simgeliyor.