
Suriye yetkilileri ve Suveyda’daki Durzi liderler, haftalardır süren huzursuzluklar ve reform taleplerinin ardından, güneydeki bu hareketli vilayeti stabilize etmek amacıyla bir güvenlik anlaşmasına vardı. 1 Mayıs’ta sonuçlandırılan anlaşma, Şam ile Suveyda’nın dini liderliği arasında nadir bir uzlaşı örneği olsa da, uygulanması konusunda yerel şüpheler devam ediyor.
Suveyda Valisi Mustafa Bekkur, anlaşmanın yabancı etki olmadan yerel ileri gelenler ve dini figürler tarafından sağlandığını doğruladı. ‘Dış destek, halkı rahatsız ediyor’ diyen Bekkur, Suveyda liderliğinin Suriye birliğine bağlılığını teyit ettiğini vurguladı.
Durzi ruhani lideri Şeyh Hikmet el-Hicri ve diğer kıdemli isimlerin katıldığı toplantıda varılan anlaşma, tamamen Suveyda sakinlerinden oluşacak iç güvenlik ve adli polis teşkilatlarının devreye sokulmasını öngörüyor. Amaç, dış güçler konuşlandırmadan kamu düzenini sağlamak; bu da yerel özerklik ve ulusal bütünlük kaygılarına hitap ediyor.
Yetkililere göre, 700’den fazla yerel genç, anlaşma kapsamında Genel Güvenlik İdaresi’ne (GGİ) katıldı. Ancak valinin açıklamasına göre, eski Esed rejimi subaylarıyla bağlantılı ‘Askeri Konsey’ anlaşmaya karşı çıkarken, somut bir alternatif sunamıyor.
Anlaşmanın temel maddeleri arasında İçişleri Bakanlığı’nın Suveyda’daki işlevlerinin tam olarak etkinleştirilmesi, yerel adli polisin konuşlandırılması ve Şam-Suveyda yolunun güvence altına alınması (ekonomik/stratejik önemi nedeniyle) yer alıyor. Vali Bekkur, güvenlik güçlerinin kamu kurumları tehdit edilmedikçe şehre girmeyeceğinin altını çizdi.
Anlaşma, bölünmeyi, yabancı müdahaleyi ve silahlı kaosu açıkça reddediyor. Hafif silahların devlet kontrolüne alınmasını düzenlese de, Durzi liderler silahsızlanmayı kabul etmedi; silahları ‘onur sembolü’ olarak nitelendirdi.
Eleştirmenler, düzenlemenin kırılgan olduğunu savunuyor. Sivil aktivist Vasim el-Hasan, yerel halkın güvenlik rollerine dahil edilmesini ‘sağlıklı bir adım’ olarak nitelendirirken, bazıları Şam’ın eski çatışmaları alevlendirmeden şartları uygulayıp uygulayamayacağını sorguluyor.
Durzi dini otoritesini temsil eden bir konsey, mezhepçiliği reddetti ve ulusal birliği teyit etti. Ortak bildiride imzası bulunan Şeyh Hamud el-Hanavi, Yusuf Cerbu ve Hikmet el-Hicri gibi isimler, ‘tüm vatandaşlar için feodal çatışmalardan ve parçalanmadan uzak bir Suriye’ taahhüdünü vurguladı.
Anlaşmanın başarısı uygulamaya bağlı. Vali Bekkur, 48 saat içinde sağlık ve gıda tedarikleri de dahil kamu hizmetlerinin yeniden başlayacağını açıklayarak normale dönüş sinyali verdi. Ancak bazı Suveyda sakinleri temkinli. Uzlaşma bir dönüm noktası olabilir ancak kalıcılığı, yerel gruplarla Şam arasındaki samimi işbirliğine ve ekonomik hoşnutsuzluğu gidermeye bağlı.