Beşar Esad ve rejimi, Suriye’de iktidarda kalırken, giderek daha fazla İran ile İsrail arasındaki askeri çatışmadan uzaklaşma stratejisi sergiliyor. Yıllarca Esad ve hükümeti, İran’ın müttefikleri olarak görülmüş ve İsrail’e karşı çıkan İranlı milisler, Hizbullah ve diğer grupları içeren “direniş ekseni”ni desteklemişlerdi. Ancak son zamanlarda Esad rejimi, bu ittifaktan uzaklaşma yönelik adımlar atıyor.
Esad’ın siyasi oyunu, İran-İsrail çatışmasına doğrudan katılmaktan kaçınarak ülke üzerindeki kontrolünü sürdürme çabasıdır. İran ve müttefiklerinin çıkarlarını göz ardı etmek, kendi iktidarını koruma adına kısa vadede kazançlı bir strateji gibi görünebilir. Ancak bu tür eylemler, Esad’ı hem bu adımı ihanet olarak görebilecek İran’dan hem de bölgedeki İran çıkarlarına karşı askeri kampanyasını sürdürebilecek İsrail’den gelen ciddi tehditlerle karşı karşıya bırakıyor.
Özellikle Esad, İsrail’in Kuneytra bölgesine sızma girişimlerini durdurmak için hiçbir adım atmaması , zayıflık olarak algılanabilir ve hem müttefikleri hem de düşmanları nezdinde durumunu zorlaştırır. Lübnanlı akademisyen Rıdvan el-Seyyid, Suriye’nin, yeni bir askeri çatışmaya girmesinin, ülkenin tükenmiş ekonomisi için felaketle sonuçlanacağını belirtiyor.
Soru şu ki, Esad eski müttefiklerinden gelen baskı ve aynı zamanda İsrail’den gelen artan tehditle başa çıkabilecek mi? İran, rejimin mevcut adımlarını stratejik ortaklığın ihlali olarak görebilir ve bu da karşı tedbirlerle sonuçlanabilir. Öte yandan İsrail, Suriye’yi İran operasyonları için bir sıçrama tahtası olarak görüyor ve Esad’ın mesafesini koruma çabaları, İsrail’in askeri eylemlerini durdurmayabilir.
Sonuç olarak, Esad’ın geleceği belirsizliğini koruyor. Karmaşık jeopolitik oyunda tarafsız kalma çabaları, onu bölgedeki iki güçlü güç karşısında savunmasız bir konuma getirebilir.
Ayrıca El Cezire Araştırma Merkezi, Haziran 2024’te yayımlanan bir analiz yazısında, Rusya’nın Suriye cephesinin İsrail’e karşı harekete geçmesini engellemedeki rolüne dikkat çekti. Makalede, Rus-İsrail işbirliğinin “El Aksa Tufanı” olayları sırasında ve sonrasında bile devam ettiği vurgulanıyor. Bu işbirliğinin amacı, Golan Tepeleri cephesinde kontrolü sağlamak ve bunun açık bir çatışmaya dönüşmesini önlemek, aksi takdirde bu durumun Rusya’nın Suriye’deki çıkarlarını olumsuz etkileyebileceği ve Moskova’nın Tel Aviv’i Ukrayna’yı desteklemekten uzaklaştırma çabalarına engel olabileceğidir.
Bu yılın Temmuz ayı sonunda Beşar Esad’ın Rusya ziyaretinin ardından, Moskova’da yaşayan ve Rusya Dışişleri Bakanlığı ile teması olan Suriyeli muhaliflerden gelen bilgiler, Vladimir Putin’in Esad’a Suriye’yi çatışmanın tırmanışına dahil etmemesi ve İran ile arasına mesafe koyması konusunda ısrarla tavsiyede bulunduğunu öne sürüyor. Zira Batı ve İsrail’in Esad’a karşı çatışmayı şiddetlendirmeye hazırlandığı belirtiliyor.