BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Çarşamba günü, devam eden bölgesel çatışmanın Suriye’ye sıçrama olasılığı konusunda ciddi bir uyarı yaptı. BM Güvenlik Konseyi’nde konuşan Pedersen, Orta Doğu’daki kötüleşen duruma dikkat çekti ve Gazze ile Lübnan’daki şiddetin Suriye üzerindeki etkisine değindi. “Bölgesel çatışmanın Suriye’ye sıçraması endişe verici ve daha da kötüleşebilir, bu da Suriye ve uluslararası barış ve güvenlik için ciddi sonuçlar doğurabilir,” dedi
Pedersen, Suriye krizi üzerine yapılan oturumda.
On yılı aşkın süredir çatışmanın pençesindeki Suriye’deki kırılgan duruma vurgu yaptı. Suriyelilerin hâlâ “siyasi ve coğrafi olarak farklı bölgelere bölünmüş, büyük ve farklı baskılara maruz kaldığını” belirtti. Konuşmasında Pedersen, Suriye’nin daha fazla istikrarsızlaşmasını önlemek için gerekli gördüğü beş acil adımı sıraladı. İlk olarak, bölgesel gerilimlerin arttığı bir dönemde Suriye’nin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün korunması çağrısında bulundu.Pedersen “Suriye, herkesin kendi hesaplarını kapattığı veya başka sahneleri ateşlediği açık bir arenaya dönüşmemelidir,” diye uyardı .
Özel Temsilci, son dönemde yaşanan tırmanışın, Suriye’de neredeyse dört yıldır zorlukla korunan ateşkes anlaşmalarının çökmesine yol açabileceğini söyledi. Durumun yatıştırılması ve BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı doğrultusunda kapsamlı bir ateşkes sağlanması için yeni çabalar çağrısında bulundu.
Pedersen ayrıca, İsrail de dahil olmak üzere tüm uluslararası aktörlere, askeri operasyonlarda ayırım, orantılılık ve ihtiyat ilkeleri de dahil olmak üzere uluslararası insancıl hukuka uymaları çağrısında bulundu. Özellikle geçen ay Şam’daki yerleşim alanları da dahil olmak üzere onlarca noktanın hedef alındığı ve son on yılın en yoğun bombardımanlarının yaşandığı İsrail hava saldırılarının artmasından duyduğu endişeyi dile getirdi.
Özel Temsilci, yıllardır durmuş olan Suriye öncülüğündeki siyasi sürecin yeniden başlaması gerektiğini yineleyerek, durumun daha fazla kötüleşmesini önlemek gerektiğini vurguladı. Devam eden düşmanlıkların ve bölgesel dinamiklerin, bölgede hâlâ aktif olan IŞİD gibi terörist gruplarla mücadeleyi giderek zorlaştırdığını belirtti.