Esad rejimi güçleri, kuzeybatı Suriye’deki sivil alanlara yönelik saldırılarını yoğunlaştırarak yerleşim yerlerinde ve altyapıda büyük hasara yol açarken aynı zamanda can kayıplarına sebep oldu. Son günlerde, İdlib ve Halep illerindeki şehir ve kasabalar füze, topçu atışları ve FPV intihar dronları ile bombalandı, bu da zaten kırılgan olan bölgede daha fazla göç riski endişesini artırdı.
İdlib kırsalında yer alan Sermin kentinde, pazartesi günü yapılan füze saldırıları bir çocuk da dahil olmak üzere iki sivili yaraladı. Beyaz Baretliler olarak bilinen Sivil Savunma yetkilileri, saldırının yerleşim bölgelerinde büyük yıkıma neden olduğunu bildirdi. Ek olarak, İdlib’deki El-Neyrab ve El-Bara’nın kırsalı ile Halep’in batısındaki Kefer Nuran yakınlarındaki El-Asus çiftlikleri hedef alındı; sivil araçlar hasar gördü ancak yaralanan olmadı.
Bu tırmanış, pazartesi gecesi Halep’in batı kırsalındaki Daret İzze yakınlarında, Arhab köyünde bir kadının ölümüne yol açan topçu saldırısı dahil bir dizi ölümcül saldırının ardından geldi. Beyaz Baretliler, kadının ölümünü doğrularken çevredeki yerleşim alanlarının da saldırıya uğradığını belirtti. Sarmin’de ise küçük bir kız çocuğu ve bir adam, konutlara yapılan bombardımanda yaralandı.
Beyaz Baretliler, “Sivil alanların sürekli olarak hedef alınması, insani bir felakete zemin hazırlıyor,” diyerek uyarıda bulundu. Grup, devam eden bombardımanların ve dron saldırılarının uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve yeni göç dalgalarına yol açarak zaten sınırlı kaynaklara sahip olan bölgeyi zor durumda bırakabileceğini belirtti.
Esad rejimi, Halep’in batı kırsalını hedef almak için giderek daha fazla intihar dronlarına başvuruyor. El-Kasr, El-Vasata, Kefer Amme ve Daret İzze’nın kırsalını etkileyen bu saldırılarda, yerel kaynaklara göre 27 Ekim Pazar günü rejim güçleri bölgeye en az dokuz patlayıcı yüklü dron göndererek halkı korkuttu ve büyük mülkiyet hasarına neden oldu.
Ertesi gün, 26 Ekim’de, dron saldırıları Tıkad kasabasını da vurdu; iki araç yandı ve konut alanları hasar gördü. Bu saldırı yöntemi, sivil alanların yok edilmesine dair endişeleri artırdı ve dronların tek bir saldırıda geniş alanları harap etmek amacıyla dalgalar halinde gönderildiği bildirildi.
Kuzeybatı Suriye’deki şiddet olaylarındaki artış, etkilenen kasabalardaki aileleri Türkiye sınırına daha yakın bölgelere kaçmaya zorladı. Bu göç dalgası, zaten yetersiz durumda olan kamplara ve yerinden edilmiş kişiler için oluşturulan yerleşimlere ek bir yük getirdi. İnsani yardım örgütleri, ilave destek sağlanmazsa bölgedeki gıda, sağlık hizmetleri ve kışlık barınak gibi kritik ihtiyaçların karşılanamayabileceği uyarısında bulunuyor. Yerel aktivistler, bu saldırıların İdlib ve Halep genelinde günlük yaşamı aksattığını, yoğun hedef alınan bölgelerde okulların ve hastanelerin kapandığını bildiriyor.