
SİHÖ(Suriye İnsan Hakları Örgütü), Ekim 2024’te Suriye’de 89 sivilin öldürüldüğünü bildirdi. Bu saldırılar , ülkenin uzun süredir devam eden çatışmalarında bir başka karanlık dönemi işaret ediyor. Hayatını kaybedenler arasında 25 çocuk ve 12 kadın bulunurken, bir çocuk da dahil olmak üzere dört kişi işkence sonucu yaşamını yitirdi. 29 sayfalık rapor, yalnızca sivil ölümlerini değil, aynı zamanda katliamları, yargısız infazları ve ay boyunca yaşanan hayati tesislere yönelik saldırıları da detaylandırdı.
SİHÖ raporunda, Esad rejimi güçlerinin üçü çocuk olmak üzere 12 Suriyeliyi öldürdüğü, Rus güçlerinin ise dördü çocuk olmak üzere 11 sivili katlettiği belirtildi. Suriye Ulusal Ordusu (SUO) ve diğer silahlı Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) grupları bir kadının ölümünden sorumlu tutulurken, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) de biri çocuk üç sivili öldürdü. Hayat Tahrir el-Şam (HTŞ) bir sivilin ölümüne neden olurken, 17’si çocuk ve 11’i kadın olmak üzere 61 sivil, çoğunlukla patlayıcılardan kaynaklı şarapnel parçaları nedeniyle kimliği belirsiz gruplar tarafından öldürüldü.
Şiddetin en çok yaşandığı yer olan Dera vilayetinde, sivil ölümlerinin %26’sı, çoğunlukla devlet dışı aktörlerin elinden meydana geldi. Bunu %19 ile Esad ve Rus güçlerinin sebep olduğu İdlib takip etti.
Raporda ayrıca, Lübnan’dan dönen Suriyelilerin karşı karşıya kaldığı ağır koşullar vurgulandı; pek çok kişinin rejime bağlı güçlerin kontrolündeki kontrol noktalarında kötü muamele, keyfi gözaltı ve zorbalığa maruz kaldığı ortaya kondu. Bu bulgular, İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (İHİÖ) 30 Ekim tarihli açıklamasıyla uyumlu olup,bu durumu geri dönenleri hedef alan baskı ve tutuklamalar takip etti. İHİÖ, Eylül sonundan bu yana en az dört vakanın belgelenmiş olduğunu belirtti.
Belgede, BM Suriye Bağımsız Komisyonu Başkanı Paulo Pinheiro’nun Lübnan’daki İsrail hava saldırılarının etkisini vurguladığı ve 23 Eylül ile 31 Ekim arasında, 101’i Suriyeli mülteci (36’sı çocuk) dahil olmak üzere yüzlerce sivilin hayatını kaybettiğini belirttiği aktarıldı.
İHİÖ, sivil altyapıya yönelik kasten yapılan saldırılara dair endişelerini dile getirerek, Ekim ayında hayati tesislere 10 saldırı düzenlendiğini bildirdi. Bu tür eylemlerin uluslararası hukuka göre savaş suçu teşkil edebileceğini belirten rapor, sivillere en fazla zararı verecek şekilde hedef gözetmeden yapılan bombardımanların ve devlet destekli şiddetin artış gösterdiğine işaret etti.
Raporda, BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı karardan öteye geçerek Suriye çatışmasını Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) sevk etmesi çağrısında bulunuldu. Ayrıca, uluslararası ajanslardan, özellikle yerinden edilenler için gıda ve sağlık yardımı gibi insani yardımların artırılması talep edildi.
İHİÖ, Çatışan taraflara sivil kayıpları önlemek amacıyla bölgeyi mayınlardan temizleme adına çalışmaları kolaylaştırmak amacıyla mayın bölgelerini açıklama çağrısını yineledi. Raporda, Koruma Sorumluluğu (R2P) ilkesine ve BM Şartı’nın 7. Bölümü’ne uluslararası bağlılığın gerekliliği vurgulandı.