Pazartesi günü düzenlenen bir dizi hava saldırısında, İsrail uçakları Şam’ın güney eteklerindeki Seyide Zeyneb bölgesi yakınlarında Hizbullah’a bağlı hedefleri vurdu. Devlet ve yerel medya kaynaklarına göre bu saldırılar, İran destekli operasyonları kesintiye uğratmayı amaçlayan kampanyanın son halkası olarak nitelendirildi. Suriye’nin devlet haber ajansı SDHA, Seyide Zeyneb çevresine füze saldırıları düzenlendiğini bildirdi ancak hangi noktaların hedef alındığına dair ayrıntı vermedi. Rejime yakın yerel medya organı Şam FM, üç ana hedefin vurulduğunu; Seyide Zeyneb, Şam Uluslararası Havalimanı yakınlarındaki otel çevresi ve Neceh kasabası yakınlarının hedef alındığını aktardı. İlk raporlarda yaralılar olduğu belirtilse de, yaralanma ve hasar boyutuna dair kesin bilgiler henüz paylaşılmadı.
İsrail ordusu bir açıklama yaparak saldırıları üstlendi ve Hizbullah’ın istihbarat karargahını hedef aldığını duyurdu. İsrail Savunma Kuvvetleri (İSK) yaptığı açıklamada, “Suriye’de Hizbullah’ın istihbarat birimlerine ait terörist hedeflere saldırı düzenledik” dedi. Açıklama, Hizbullah’ın Suriye ve Lübnan’daki operasyonlarının merkezinde yer alan istihbarat yeteneklerini zayıflatmayı amaçladıklarını ortaya koydu.
İSK, bu saldırının Hizbullah’ın istihbarat bölümünün kilit bir kolunu devre dışı bıraktığını belirtti; daha önce ayrı bir operasyonda öldürülen Mahmud Muhammed Şahin liderliğindeki bölüm, İsrail’e göre Beşar Esad rejimi ile uzun süredir bağlar kurmuş ve İranlı ajanlarla hava savunma koordinasyonunda önemli bir rol oynamıştı. İsrailli Alma Araştırma Merkezi, bu saldırıların Hizbullah’ın özellikle kaçakçılık ağlarını hedefleyen bir kampanyanın parçası olduğunu vurguladı. İran’dan Lübnan’a silah, petrol ve para taşıyan 4400 Birimin Suriye koridorlarını kullanarak gerçekleştirdiği bu sevkiyatlar, son haftalarda düzenli olarak hedef alınıyor. Bu operasyonlarla Hizbullah’ın askeri faaliyetlerini besleyen kaynakların akışını kesmek amaçlanıyor.
Esad rejimi İsrail hava saldırılarını hızla kınadı ve BM’den İsrail’in askeri eylemlerine karşı “kararlı önlemler” almasını talep etti. Esad’ın Dışişleri Bakanlığı, saldırıları “saldırgan ve suç teşkil eden” olarak nitelendirerek, İsrail’i uluslararası toplumun hareketsizliğinden faydalanmakla suçladı. Ancak Bakanlığın bu tepkisi, rejim ve Rus güçlerinin sivil bölgeleri bombalamaya devam ettiği bir dönemde keskin bir tezat oluşturuyor. Bu saldırılar, uluslararası eleştiriler alırken daha seyrek müdahale görüyor.
Analistler, rejimin kınamasındaki ironiyi vurguluyor. Şam, İsrail’in ihlallerini “egemenlik ihlali” olarak nitelerken, aynı zamanda Rusya’nın Suriyeli sivillere ciddi zarar veren askeri operasyonlarını desteklemeye devam ediyor. Suriye ve Rus güçlerince yapılan hava saldırıları, hastaneleri, okulları ve koruma altındaki hayati altyapıları hedef alarak modern tarihin en uzun ve şiddetli insani krizlerinden birisinin yaşanmasına yol açabilir.
Jeopolitik karmaşıklık, İsrail’in operasyonlarının genellikle Rusya’nın örtülü koordinasyonu ya da bilgisi dahilinde gerçekleşmesiyle daha da derinleşiyor. Esad’ın ana müttefiki olan Rusya, Suriye’de önemli bir askeri varlık sürdürüyor ve bazı İsrail hava operasyonlarında doğrudan çatışmaları önlemek için arabuluculuk yaptığı bildiriliyor. İsrail’in saldırıları öncelikli olarak İran destekli milisleri zayıflatmayı amaçlarken, Rusya’nın Esad’ın iktidarını istikrarlı kılma isteği, bu eylemlere seçici bir şekilde göz yummasına neden oluyor.
Uluslararası toplum Orta Doğu’daki çoklu krizlerle boğuşurken, Suriye’nin BM’ye yönelik İsrail karşıtı müdahale çağrısının, Güvenlik Konseyi’ndeki jeopolitik dengeler nedeniyle sınırlı yanıt bulması muhtemel görünüyor. İsrail hükümetinin duruşu ise net; bu operasyonların “savunma amaçlı” olduğunu, Hizbullah’ın genişlemesini önlemek ve İsrail’in kuzey sınırlarını güvence altına almak için yapıldığını vurguluyor.