Esad rejimi, siyasi geçiş, yabancı işgallerin sona erdirilmesi ve 2011’deki Suriye Devrimi’nin taleplerinin devamı için barışçıl bir şekilde mücadele eden Süveyda Hareketi’ni bastırmak amacıyla yeni bir baskı kampanyası başlattı. Rejimin baskı yöntemleri arasında yargısal sindirme, destekçileri tehdit etme ve suikast girişimleri yer alıyor. Özellikle Dürzi nüfusun yoğun olduğu Süveyda bölgesindeki direnişi bastırmak için rejim baskısını giderek artırıyor.
Süveyda protestolarında aktif olarak yer alan Özgür Cebel-i Arap Topluluğu, liderleri Şeyh Süleyman Abdul Baki’nin pazartesi günü bir suikast girişiminden sağ kurtulduğunu bildirdi. Kimliği belirsiz saldırganlar, Abdul Baki ve bir arkadaşına Süveyda Ulusal Hastanesi önünde ateş açarak her ikisini de yaraladı. Yerel kaynaklar, saldırıyı, Esad güçlerinin hareketin etkili isimlerini hedef alarak barışçıl protestoları caydırmaya yönelik bir strateji olarak nitelendirdi.
Hareketi zayıflatmak amacıyla, Esad rejiminin Kamu Savcılığı, Süveyda’dan 109 kişi için tutuklama kararı çıkardı. Bu kişilere “kamu malını sabote etmek ve devlet ekipmanlarına zarar vermek” gibi suçlamalar yöneltilirken, bu suçlamalar genellikle hareketin katılımcılarını ve liderlerini itibarsızlaştırmak için uydurulmuş olarak değerlendiriliyor. İnsan hakları avukatı Muhannad Baraka, tutuklama emirlerinin barışçıl aktivistleri hedef aldığını ve birkaçı hakkında ise suç isnatlarının bulunduğunu, böylece baskıların meşrulaştırılmaya çalışıldığını belirtti. Baraka, yerel polis karakollarının hükümet muhaliflerinin isimlerini topladığını ve böylece barışçıl protestocuların isimlerinin suç isnadı taşıyan kişilerle karıştırıldığını da açıkladı.
Yargısal baskıların yanı sıra, rejim, destekçilerin Süveyda’daki El-Kerame Meydanı’nda düzenlenen haftalık protestolara ulaşmasını engellemeye yönelik önlemler aldı. Maliye Bakanlığı, El-Karya kasabasındaki aktivistlerin mal varlıklarına el koyma emri verdi. Aynı zamanda, istihbarat kurumları, protestocuları taşıyan otobüs şoförlerini tehdit etmeye başladı. Birçok şoför, protestocuları taşıdıkları için güvenlik güçleri tarafından sorgulandı veya yakıt tahsisleri iptal edildi, bu durum ise geçimlerini kaybetme korkusuyla göstericileri taşımaktan vazgeçmelerine yol açtı. Süveyda 24 ağı, “Bu baskılar, Süveyda’daki birçok kasabaya yayılmış durumda” dedi ve yerel şoförlerin işlerini kaybetme korkusuyla hareketi desteklemeyi bıraktığını aktardı.
Özgür Cebel-i Arap Topluluğu, rejimi kabile çatışmalarını kullanarak dikkatleri hareketin taleplerinden uzaklaştırmaya çalışmakla suçladı. Topluluk yaptığı açıklamada, “Rejimin Süveyda devrimini iç çatışmalarla askerileştirme çabaları, çaresizliğini gösteriyor,” ifadelerini kullandı.
Esad yönetimine karşı sesini yükselten ve barışçıl protestoları organize eden hareketin lideri Şeyh Süleyman Abdul Baki, sık sık hedef alınıyor. Abdul Baki’nin grubu, özellikle Suriye’deki İran etkisini protesto ederek, yabancı güçlerin müdahalesine karşı direniş gösteriyor. Bu hafta gerçekleşen suikast girişimi, Abdul Baki’ye yönelik ikinci girişim olurken, ilki 2021’de evine düzenlenen roket saldırısıydı. Süveyda Hareketi, Ağustos 2023’te artan yakıt fiyatları ve ekonomik zorluklar nedeniyle başlamış, hızla özgürlük, onur ve Suriye ile ilgili uluslararası kararlara uyulması taleplerini içeren daha geniş bir harekete dönüşmüştü.
Artan tehditlere ve baskılara rağmen, gösterici Cevad El-Baruki’nin öldürülmesi, din adamı Raid Al-Matni’nin kaçırılması ve eski Cebel Tugayı lideri Merhec el-Cermani’nin öldürülmesi gibi olaylara rağmen, Süveyda’daki aktivistler şiddetsiz direnişi sürdürme kararlılığını koruyor. Aktivistler, Suriye’nin egemenliğine saygı gösteren ve İran ile Rusya’nın etkisini sona erdiren bir siyasi geçiş talep ediyor. Özgür Cebel-i Arap Topluluğu gibi yerel gruplar, özellikle İran destekli milislerin etkisine karşı durarak, uyuşturucu kaçakçılığına karşı mücadele etmeye başladı.
Bu kampanya, rejimle olan gerilimleri daha da artırırken, rejimin uyuşturucu ticaretine dolaylı destek sağladığı iddiaları da güçleniyor.
Süveyda Hareketi’nin liderleri ve destekçileri, uluslararası toplumu bu barışçıl özerklik ve insan hakları mücadelesini tanımaya çağırıyor. Şu an için Süveyda’nın değişim talebi, rejimin baskıcı taktiklerine rağmen sürüyor. Ancak liderlere ve destekçilere yönelik tehditler artarken, aktivistler, rejimin tepkisinin daha da sertleşmesinden ve bölgenin daha fazla şiddet ve istikrarsızlığa sürüklenmesinden endişe duyuyor; bu durum, bölgenin daha fazla şiddete ve istikrarsızlığa sürüklenme riskini doğuruyor.