Suriye’nin özgürleştirilmiş bölgelerinde yaşayan siviller, Esad rejimi ile onun Rus ve İranlı müttefiklerinin yerleşim bölgelerine yönelik saldırılarını yoğunlaştırmasıyla kesintisiz bir şiddet kampanyasına maruz kalıyor. Bu saldırılar, toplu yerinden edilmeleri tetikleyerek ülkenin iç ve dış mülteci krizini daha da derinleştiriyor. Evlerin ve altyapıların sistematik bir şekilde hedef alınması, gözlemciler ve yetkililer tarafından zorla yerinden etme politikası olarak nitelendiriliyor. Sadece son haftalarda yüzlerce aile yerinden edildi, kış mevsiminin yaklaşmasıyla durum daha da umutsuz bir hal aldı.
Suriye Kurtuluş Hükümeti’nin (SKH) Kalkınma ve İnsani İşler Bakanlığı, rejim kontrolündeki bölgelerle temas hatlarında yer alan köylerden geçen ay içinde 508’den fazla ailenin kaçmak zorunda kaldığını bildirdi. Bu kitlesel göç, Esad rejimi güçlerinin ve müttefik milislerin ağır topçu ateşi ve intihar dronlarıyla gerçekleştirdiği sürekli bombardımanın ardından yaşandı. Saldırılar, evleri, okulları ve diğer hayati altyapıları yok ederek bölge sakinlerini yerlerinden etti ve onları sınırdaki aşırı kalabalık kamplara veya yerel insani yardım kuruluşlarının kurduğu geçici barınaklara yöneltti.
Kış Şartlarında Durum Daha da Zorlaşıyor
SSG’nin resmi açıklamasında, “Bu saldırılar, bölge halkının acılarını artırdı ve onların hali hazırda cok zor olan yaşam koşullarını neredeyse imkansız bir hale getirdi. Kışın başlamasıyla, yerinden edilen ailelerin durumu daha da kötüleşti,” denildi. SSG’nin Yerel Yönetim ve Hizmetler Bakanlığı’nın verileri, bu yıl sivillere yönelik saldırıların yıkıcı etkisini ortaya koyuyor. Ocak ayından bu yana devrimci güçlerin kontrolündeki bölgelerde 208 ev hasar gördü veya yıkıldı. Bazı köyler neredeyse günlük bombardımanlarla karşı karşıya kaldı.
İdlib eyaletindeki Marat Mısrin kasabası, son 11 ayda 57 evin yıkıldığı saldırılarla en çok zarar gören yerlerden birisi oldu. El-Birma’da 28, El-Bara’da ise 24 ev hedef alındı. Kefer Teal, Tedil ve Kefer Ammi gibi bölgeler, rejim güçleri ve müttefiklerinin sürekli saldırılarından dolayı büyük sıkıntılar yaşadı.
Zorla Yerinden Etme Politikası
Sivil bölgelerin kasıtlı olarak hedef alınması, özgürleştirilmiş bölgelerdeki toplulukları evlerinden çıkarmak için bir taktik olarak görülüyor. Eleştirmenler, bunun sistematik bir zorla yerinden etme kampanyası olduğunu söylüyor. İnsani yardım çalışanları ve yerel yetkililere göre, bu saldırıların amacı, bu bölgeleri yaşanamaz hale getirerek sosyal dokuyu bozmak.
Yerinden edilen aileler genellikle Suriye-Türkiye sınırındaki kamplarda barınmaya çalışıyor. Yıllardır süren çatışmalardan dolayı kapasitesini aşan bu kamplar, aynı zamanda Lübnan’dan Esad rejimi veya İsrail’den kaçan insanların akınıyla daha da kalabalık hale geldi. SKH tarafından kurulan geçici barınaklar bir miktar yardım sağlasa da, şiddetten kaçanların ailelerin artan ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalıyor.
Uluslararası Toplumun Müdahalesi Gerekli
Kış mevsiminin gelmesiyle yerinden edilen aileler, dondurucu soğuklara dayanabilecek durumda olmayan derme çatma çadırlarda ya da temel barınaklarda yaşam mücadelesi veriyor. Gıda, temiz su ve sağlık hizmetlerine erişim oldukça sınırlı. Bu durum, zaten kötü olan insani krizi daha da derinleştiriyor.
Suriye’deki çatışmalar 14. yılına girerken, ülkenin kuzeybatısındaki sivillerin karşı karşıya olduğu zorluklar, daha fazla acı ve yerinden edilmeyi önlemek için uluslararası dikkat ve eylemin ac
iliyetini vurguluyor.