
İran Savunma Bakanı Aziz Nasirzade, Cumartesi akşamı Şam’a gelerek Tahran’ın Esad rejimiyle olan “stratejik ortaklığını” vurguladı ve “ikili savunma ve güvenlik bağlarını güçlendirme” taahhüdünü yineledi. Ziyaret, İsrail’in Suriye’deki İran ve milislerle bağlantılı hedeflere yönelik yoğun hava saldırılarının sürdüğü bir dönemde gerçekleşti ve İran’ın savaş yorgunu ülkedeki rolü ve etkisiyle ilgili soruları yeniden gündeme taşıdı.
Esad’ın savunma bakanının davetiyle Şam’a gelen Nasirzade, Esad rejiminin İran İslam Cumhuriyeti’nin dış politikasında “çok önemli ve stratejik bir role” sahip olduğunu söyledi. Gazetecilere yaptığı açıklamada, ziyaretin önemini vurgulayan Nasirzade, “Bu ziyaret sırasında, savunma ve güvenlik alanlarında ilişkileri güçlendirmek ve sağlamlaştırmak için siyasi ve askeri yetkililerle görüşmeler gerçekleştireceğiz” dedi.
Ziyaret, Tahran ile Şam arasındaki ittifakın derinleştiğini gözler önüne seriyor. Ancak rejim, Gazze ve Lübnan’daki gerilimlerin ardından artan İsrail askeri operasyonları nedeniyle İran’la açık şekilde yakınlaşmaktan daha temkinli davranıyor. Gazze ve Lübnan’daki tırmanışla birlikte, Şam çevresindeki İran hedefleri yoğun İsrail bombardımanına maruz kalıyor.
Nasirzade’nin ziyareti, İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in kıdemli danışmanı Ali Laricani’nin Şam’da Esad ile bölgesel gelişmeleri görüştüğü ziyaretin hemen ardından gerçekleşti. Laricani, Esad’a İran’ın desteğe hazır olduğunu yineleyerek rejimin “bölgedeki merkezi rolüne” vurgu yaptı.
Esad ve Laricani, görüşmelerinde Şam, Mezzeh ve Kudsaya’nın yanı sıra Humus ve İran askeri varlığının yoğun olduğu diğer bölgeleri hedef alan İsrail saldırılarını ele aldı. Esad, bu saldırıları “soykırım suçu” olarak nitelendirerek Filistin davasına ve Lübnan direnişine olan desteğini sürdüreceğini belirtti.
Tüm bu dayanışma açıklamalarına rağmen, İran’ın Suriye’deki askeri ve siyasi varlığı önemli baskılarla karşı karşıya. Son raporlar, İsrail saldırıları nedeniyle İran Devrim Muhafızları’nın (İDM) Suriye’deki kıdemli personelini azalttığını ve etkisini sürdürmek için daha çok müttefik milislere bel bağladığını öne sürüyor.
Bu durum, özellikle Suriye’nin doğusundaki İran destekli milisler arasında iç gerilimlere neden oldu. Deyrizor’da maaş ödemelerindeki aksaklıklar ve azalan kaynaklar, milis liderleri arasında keskin bölünmelere yol açtı. Bu gruplardaki Suriyeli üyeler, yabancı savaşçılara ödenen 700 dolara kıyasla ayda sadece 30 dolar maaş aldıklarını belirterek kendilerini dışlanmış hissettiklerini ifade ediyor.
Yerel Suriyeli savaşçılara verilen desteğin azalması ve İsrail’in yoğun operasyonları, İran’ın bölgesel gücünü etkili bir şekilde yansıtma kapasitesini zorluyor. Bazı yerel milis üyeleri, mevzilerini terk etme tehdidinde bulunarak İran liderliğindeki eksende yaşanan çatlakları gözler önüne seriyor.
Gazze’deki savaşın Ekim 2023’te başlamasından bu yana İsrail’in Suriye’deki İran bağlantılı hedeflere yönelik kampanyası hız kazandı. Laricani’nin ziyaret ettiği gün, İsrail hava saldırıları Şam yakınlarındaki Mezzeh semtinde birden fazla noktayı hedef aldı ve bir apartman binasını yıkarak birçok sivilin ölümüne ve yaralanmasına neden oldu.
Sayyida Zeyneb bölgesi (İran destekli milislerin kalesi) ve Humus’taki El-Kusayr gibi bölgeler de saldırılara maruz kaldı. Analistler, bu saldırıların İran’ın bölgesel etkisini zayıflatmayı ve Hizbullah’a giden ikmal hatlarını kesmeyi amaçladığını söylüyor.
Tahran’ın Suriye ve Lübnan’a gerçekleştirdiği üst düzey ziyaretler, büyüyen zorluklara rağmen bölgedeki güçlü varlığını sürdürme kararlılığını gösteriyor. İranlı yetkililer, Suriye’deki rollerinin azaldığına dair iddiaları reddederek “danışmanlık varlıklarının” sağlam olduğunu ileri sürüyor. Ancak Nasirzade ve Laricani’nin ziyaretleri, İran-Esad ittifakındaki kırılganlıkların ele alınması gerektiğine işaret ediyor.
İsrail saldırıları tırmanırken ve İran destekli milisler arasındaki iç gerilimler artarken, Tahran stratejik ortaklıklarını güçlendirmek ve bölgesel etkisini korumak için çalışıyor. Bu toplantılardan çıkacak sonuçlar, savunma iş birliği ve İsrail saldırılarına karşı alınacak önlemler konusunda İran-Esad ilişkilerinin bir sonraki aşamasını şekillendirecek. Şimdilik, Tahran ve Şam, dış ve iç baskılara rağmen birleşik bir cephe sergileme niyetinde görünüyor.