Levant24’ün Türkçe versiyonu ile hedefimiz, Türkiye’nin bölgedeki rolünü ve Suriye’nin gerçeklerini tarihsel, sosyal, kültürel, etnik yapı ve dini yaşam bakımından birbirine çok yakın coğrafyalarda yaşayan, aynı kaderi paylaşan topluluklara daha anlaşılır ve objektif bir şekilde aktarmaktır. Bu şekilde farkındalık yaratarak, bölgedeki gelişmeleri daha net bir şekilde sunmayı amaçlıyoruz.
Türkiye’nin Suriye’deki varlığı, yalnızca bir dış politika meselesi değildir; milyonlarca insanın hayatını doğrudan etkileyen, bölgesel dinamikleri şekillendiren ve Türkiye’nin hem iç hem de dış politikasını belirleyen unsurlardandır. Bu nedenle okuyucu kitlenin, bu gelişmelere dair bilgilere güvenilir kaynaklardan ve ayrıntılı bir şekilde ulaşması büyük bir öneme sahiptir.
Türkiye’nin Suriye’deki varlığı oldukça geniş kapsamlı ve stratejik bir konudur. İdlib başta olmak üzere Türkiye’nin kontrol ettiği bölgelerde 50’den fazla askeri üs bulunmaktadır. Bu üsler, Türkiye’nin sınırlarını DAEŞ ve PKK/YPG gibi grupların tehditlerinden koruyan kritik bir tampon görevi görürken, aynı zamanda rejim saldırılarına karşı caydırıcı bir güç olarak, kuzey Suriye’de yaşayan milyonlarca Suriyeliyi yerinden edilmekten korumaktadır. Ancak bu askeri varlık, beraberinde ciddi bedeller de getirmiştir. Türkiye, 2016’dan bu yana Suriye’de 300’den fazla askerini kaybetmiştir. Bu durum, Türkiye’nin bu bölgeleri güvence altına almak için bütün imkânlarını seferber ettiğini gözler önüne sermektedir.
Türkiye’nin Suriye’deki insani etkisi de göz ardı edilemez. Türkiye, dünyada en fazla Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan ülke olarak, 3,7 milyon kişiyi barındırmaktadır ve bu kişilerin bakımı için 40 milyar dolardan fazla harcama yapmıştır. Hâlâ da ciddi fedakârlıklar yapmaya devam etmektedir. Türkiye’nin kontrol ettiği kuzey Suriye’de ise 3 milyondan fazla Suriyeli yaşamını sürdürmektedir. Bu bölgelerde Türkiye’nin yaptığı yatırımlar sayesinde okullar, hastaneler ve altyapı sistemleri yeniden inşa edilerek daha güvenli yaşam koşulları sağlanmaya çalışılmaktadır. Ancak tüm bu çabalara rağmen, Türkiye mülteci krizinin uzun vadeli etkileri konusunda uluslararası aktörlerden eleştiriler almakta ve iç politikada da ne yazık ki zorluklarla karşılaşmaktadır.
Türkiye’nin kuzey Suriye’de, özellikle 4 milyondan fazla insanın yaşadığı İdlib gibi bölgelerde yaptığı çalışmalar, ciddi bir öneme sahiptir. Türkiye, askeri varlığı ve yerel güçlerle işbirliği sayesinde büyük çaplı göçlerin ve insani felaketlerin önüne geçmiştir. Bu çabalar, Suriye devriminin son kalesinin varlığı ve milyonlarca Suriyelinin tehditlere rağmen bir nebze de olsa güvenli ve onurlu bir yaşam sürmesinde kritik bir rol oynamaktadır.
Türkçe dil seçeneğiyle ulaşılması hedeflenen kitlelerin, bu gelişmeleri doğru bir şekilde anlayabilmesi, kavrayabilmesi ve analiz edebilmesi çok önemli ve hassasiyet gerektiren bir konudur. Levant24 Türk, Suriye’nin gerçekleri ve Türkiye’nin bu süreçteki rolü hakkında net haberler ve derinlemesine analizler sunarak, bu noktadaki gereksinimi gidermeyi amaçlamaktadır. Bugün kuzey Suriye’de alınan kararlar, Doğu Akdeniz’in geleceği ile birlikte Türkiye’nin güvenlik stratejilerini, ekonomik yapısını ve küresel sahnedeki pozisyonunu belirleyen önemli bir etkiye sahiptir.
Sizleri, bu coğrafyayı şekillendiren siyasi, askeri ve küresel olayları yakından takip etmeye ve daha net bir şekilde anlamaya davet ediyoruz. Suriye hakkında doğruluğu ilke edinmiş, en güvenilir, en şeffaf ve en güncel haber kaynağınız Levant24 Türk’e hoş geldiniz.