
Suriye’nin işgal altındaki bölgelerini savunma ve kurtarma mücadelesinde kritik bir askeri koalisyon olan Askeri Operasyonlar Komutanlığı (AOK), çeşitli askeri grupları tek bir çatı altında toplayarak devrimci güçlere yeni bir ivme kazandırdı. Özgürleştirilmiş kuzeyi savunma ve yerinden edilmiş milyonlarca Suriyelinin geleceğini güvence altına alma misyonuyla hareket eden AOK, özellikle son yapılanmasıyla dikkat çekiyor.
Fethu’l-Mubin Operasyon Odası (FMOR) adıyla bilinen bu yapı, 2023 yılında başlayan bir yeniden yapılanma süreciyle önemli bir dönüşüm geçirdi. Yapılan değişiklikler, sadece bir isim değişikliğinden ibaret değildi; grup, operasyonel prosedürlerini modernize ederek daha merkezî ve etkili bir askeri model benimsedi. Yeni teknolojilerin entegrasyonu ve komuta-kontrol sistemlerinin geliştirilmesiyle, AOK günümüz savaş koşullarına daha uygun bir yapıya kavuştu.
Bu yeniden yapılanma, devrimci güçlerin parçalı ve düzensiz yapısından uzaklaşıp daha kurumsal ve koordineli bir askeri organizasyona dönüşmesi açısından bir dönüm noktası olarak görülüyor. Heyet Tahrir Şam (HTŞ), Milli Kurtuluş Cephesi (MKC) ve Feylak el-Şam gibi önde gelen grupları bünyesinde barındıran AOK, Suriye’nin kuzeyindeki İdlib, Hama, Lazkiye ve Batı Halep gibi kritik bölgelerdeki savunma hatlarını güçlendirdi.
AOK, rejim güçlerinin kontrolündeki bölgelere yakın cephe hatlarında faaliyet gösteriyor ve bu bölgeler, stratejik savaş alanları olarak öne çıkıyor. Özellikle rejim güçlerinin saldırılarından kaçan sivillere bir kalkan görevi gören koalisyon, rejim, Rusya ve İran destekli saldırılara karşı direnişi sürdürüyor.
Fethu’l-Mubin Operasyon Odası döneminde kazanılan zaferlerin üzerine yeni başarılar inşa etmeyi hedefleyen AOK, 2023 yılında Lazkiye kırsalında düzenlediği operasyonlarla rejim güçlerine ağır darbeler vurmuş, üst düzey rejim subaylarını hedef almıştır. Bu tür sızma operasyonları, rejimin sivillere yönelik saldırılarına karşı bir cevap niteliği taşımış ve özgürleştirilmiş bölgelerin savunulmasında koalisyonun rolünü güçlendirmiştir.
Koalisyonun stratejisi, rejimin saldırı gücünü yıpratma üzerine kurulu. Yüksek değerli hedeflere yönelik nokta operasyonlarla rejim güçlerini zayıflatırken büyük kayıplardan kaçınan AOK, bu şekilde bölgede bir denge oluşturarak rejim ilerleyişini durdurmayı başardı.
AOK’nın kurumsallaşmış ve birleşik yapısı, devrimci askeri hareket için önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Önceden dağınık ve koordinasyondan yoksun şekilde yürütülen operasyonlardan uzaklaşılarak daha sürdürülebilir bir askeri organizasyon modeline geçildi.
Suriye’nin kuzeybatısındaki özgürleştirilmiş bölgeleri savunma, rejimin saldırılarını püskürtme ve işgal altındaki toprakları geri alma misyonu ile hareket eden AOK, rejim tehdidinin devam ettiği sürece Suriye’nin geleceği için kritik bir güç olmaya devam edecek.
Fethu’l-Mubin’den Askeri Operasyonlar Komutanlığı’na dönüşüm, modernizasyon ve birlik ruhunun gücünü ortaya koyuyor ve bu süreç, devrimci güçlerin mücadele kapasitesini artırıyor.