
Kuzeybatı Suriye’nin özgürleştirilmiş bölgelerinde, özellikle İdlib’de, Komutanlık Askeri Operasyonlar (AOK) savaşçılarının çabalarına destek veren güçlü bir dayanışma duygusu ortaya çıkmıştır. AOK, Esad rejimi ve müttefiklerinin işgal ettiği toprakları geri almak için mücadele eden devrimci gruplardan oluşan bir koalisyondur. Bu mücadele, özgürleştirilen kuzeyde çoğu insan tarafından desteklenmektedir.
Suriye Stratejik Araştırmalar Merkezi (SSAM) tarafından birkaç ay önce gerçekleştirilen saha araştırmaları, katılımcıların %89.4’ünün devam eden bu savaşları desteklediğini göstermektedir. Bu durum, AOK’nın Esad kontrolünden arınmış bir Suriye’yi güvence altına alma çabalarına güçlü bir kanıttır.
Özellikle 2020’de Türkiye ve Rusya’nın aracılık ettiği anlaşmadan bu yana çoğunlukla durgun olan cephelerin açılmasına duyulan destek, yalnızca politik bir uyumdan değil, derin bir ortak mücadele hissinden kaynaklanmaktadır. İdlib’deki birçok kişi için, yarısından fazlasının yerinden edildiği bu savaş kişisel bir anlam taşımaktadır. Özgürleştirilen bölgelerdeki binlerce sakin, önceki saldırılar nedeniyle evlerinden zorla çıkarılan iç göçmenlerdir.
Evlerinden sürülen ve her gün saldırıya uğrayan bu kalabalıklar için #”Saldırganlığı Caydırma” kampanyasının çabaları, evlerini geri kazanmanın ve çocuklarının rejim kontrolünden uzak bir Suriye’de büyümesini sağlamanın en iyi şansıdır. Destekçilerinin birçoğu, savaşçıların aile üyeleri ya da kendileri yerinden edilmiş kişilerdir ve köylerine ve şehirlerine geri dönme arzusu, azimlerini beslemektedir. SSAM verileri, yerinden edilmiş kişiler arasında bile, özellikle yakın bölgelerde veya kamplarda bulunanların çoğunun, savaşlarla ilişkili zorlukları, potansiyel bombalamalar veya daha fazla yerinden edilme gibi, göze alarak bu savaşları desteklemeye istekli olduğunu ortaya koymaktadır. Bu fedakarlıkların, nihai zafer için gerekli olduğuna inanmaktadırlar.
Operasyonlara destek net olsa da, yerel durum son derece zordur. Rus jetleri tarafından desteklenen Esad rejimi, kuzeybatı Suriye genelinde sivil altyapıyı hedef alan bombardımanlarını artırmıştır. Bu durum, İdlib sakinleri için yaşamı giderek zorlaştırmakta; hastaneler, okullar ve pazarlar sıkça ateş altına alınmaktadır. Buna rağmen, SSAM çalışmasında katılımcıların %74.6’sı, devrimci askeri gruplara yüksek veya çok yüksek bir güven duyduğunu ifade etmekte ve bu grupları Esad’a karşı koyabilecek ve özgürleştirilen bölgeleri savunabilecek tek güvenilir güçler olarak görmektedir.
Bu zorluklara rağmen halk kararlıdır. Rejim’in sivillere yönelik ayrım gözetmeyen saldırılarını kınamakta ve devrime olan bağlılıklarını yinelemektedirler. Katılımcıların yalnızca %7.5’i ağır bombardıman ve yerinden edilme olasılığına dair korku taşıdığını belirtmekte, ancak bu oran azınlıktadır. Ana endişe, %52.5 tarafından ifade edilen, Esad rejiminin Rusya ve İran tarafından desteklenen geniş kaynaklarının oluşturduğu güç dengesizliğidir. Ancak devrimci grupların ve sivil nüfusun güçlü dayanışması, İdlib sakinlerinin kararlılığını göstermektedir: Ağır zorluklarla karşılaşsalar bile özgürlük ve kaybedilen toprakların geri kazanılması arzusu sönmemiştir.
Kuzeybatı Suriye halkı için bu savaşlar, yalnızca askeri bir güç değil, aynı zamanda yaşamlarını geri kazanma umudunu temsil etmektedir. Mevcut kampanya, işgal altındaki toprakların kurtarılmasının, yerinden edilmiş Suriyelilerin güvenli ve onurlu bir şekilde evlerine dönebilmesi için anahtar olduğuna inanmaktadır. AOK, cephelerde ilerlemeye devam ederken, insanların sarsılmaz desteğini herzaman hissetmektedirler. Bir siper içinde, siviller ve savaşçılar ortak bir hedef etrafında birleşmiş: Onurlu bir şekilde evlerine geri dönmek ve Suriye’nin yeniden özgür olmasını sağlamak.