
Suriye devrimi, neredeyse 14 yıl süren bir sürecin ardından, halkının sarsılmaz kararlılığının bir kanıtı olmaya devam ediyor. Zalimliğe karşı yerel direnişten doğan bu devrim, özgürlük, onur ve adalet mücadelesi olarak devam etmekte ve ülke genelindeki Suriyelilerin ortak iradesiyle yönlendirilmektedir. Devam eden “Saldırıyı Caydırma” kampanyası, bu ruhu yeniden canlandırmış ve devrimci güçlerle sivilleri, Esad rejimine karşı ortak bir mücadelede birleştirmiştir. Suveyda, Dera ve Humus gibi şehirlerde gerçekleşen gösteriler ve direniş, hareketin organik ve halk öncüsü doğasının bir göstergesidir.
Suveyda’daki Dürzi topluluğunun manevi lideri Şeyh Hikmet el-Hicri, Suriye’nin tarihi bir kavşakta durduğunu belirtti. Pazar günü yaptığı bir açıklamada, yıllardır süren çatışmanın ve Suriyelilere yaşattığı acıların sona ermesini talep etti. “Suriye, bu çatışmanın sona erdirilmesi ve yıllar boyunca Suriyelilerin hayatını alan, yerinden edilmelerine ve göçlerine neden olan ölüm makinesinin durdurulması gereken tarihi bir dönüm noktasında,” dedi Şeyh el-Hicri. “Suriye vatandaşı, bu uzun süreli çatışma için en yüksek bedeli ödedi.”
Devrimci güçlerin Halep, İdlib ve Hama’daki son kazanımlarını değerlendirirken, Şeyh el-Hicri, yerinden edilen Suriyelilerin evlerine dönme ve meşru haklarını geri alma hakkını vurguladı. Suriye’nin, ayrımcılık ve dışlama olmaksızın, tüm insanları için bir vatan olması gerektiğini ve özgürlük ile onur ilkelerine dayanması gerektiğini belirtti. “Tüm tarafları, yaraları derinleştirebilecek ve barış ile ulusal uzlaşma çabalarını bozabilecek intikam eylemlerinden kaçınmaya çağırıyoruz,” dedi. El-Hicri ayrıca uluslararası toplumu kapsamlı bir siyasi geçişe yönelik çalışmalar yapmaya çağırdı.
Dera ve Suveyda, Esad rejimine karşı direnişin sembolleri olarak, Saldırıyı Caydırma operaayonuna desteklerini sivil ve askeri direniş yoluyla gösterdiler. Suveyda’da, roketatarlarla rejim hedeflerine saldırılar düzenlendi; bunlar arasında Hava Kuvvetleri İstihbarat şubesi ve Baas Partisi merkezi de yer aldı. Polis komuta binasında meydana gelen silahlı çatışmalarda birkaç polis memuru yaralanırken, diğer rejim pozisyonları da saldırıya uğradı.
Dera’da, Maraba, Nahta ve Tafas gibi kasabalarda yaşayanlar, rejimin devrilmesini talep eden gösteriler düzenleyerek devrimci güçlere desteklerini ifade ettiler. Silahlı gruplar, rejim kontrol noktalarına koordineli saldırılar düzenleyerek, rejim personelini öldürdü ve askerlerin firarını sağladı. Yerel gruplardan yapılan açıklamalarda, topraklarını savunacaklarını ve kan dökülmesini istemediklerini vurguladılar, rejim güçlerine barışçıl bir şekilde teslim olmalarını talep ettiler.
Sivil aktivist Muhammed el-Makdad, Dera’daki durumu kritik olarak tanımladı. “Hükümetin ve güvenlik yetkililerinin karışıklığını gözlemliyoruz,” dedi ve askeri ailelerin, devrimci kazanımlar korkusuyla bölgeden çekilmeye başladığını belirtti.
Askeri Operasyonlar Komutanlığı (AOK) koalisyonu, kuzey Suriye’de önemli zaferler elde etti; Halep Şehri, İdlib eyaleti ve Hama’nın bazı kısımları özgürleştirildi. Devrimci güçler, uzun süreli rejim kalelerini kırarak önemli bölgeleri güvence altına aldı. Bu zaferler, kurtarılan bölgelerde ve ötesinde kutlamalara neden oldu; Şam kırsalında ve Humus’ta dayanışma gösterileri düzenlendi.
Esad rejimi, iktidarını sürdürmek için Rusya, İran ve Hizbullah gibi yabancı destekçilere bağımlı iken, Suriye devrimi bir halk hareketi olarak kalmaya devam ediyor. Bu hareket, sıradan Suriyelilerin ülkelerini geri alma ve yaşamlarını yeniden inşa etme çabasıyla sürdürülmektedir. Devrimci güçler, sivilleri korumaya, çalınan toprakları geri almaya ve özgürleştirilen bölgelerde güvenliği sağlamaya odaklanmıştır. Buna karşılık, Esad rejimi Suriye’yi vekalet savaşlarının bir savaş alanına dönüştürmüş ve yabancı milislerin çatışmanın yıkıcılığını derinleştirmesine neden olmuştur.
Şeyh el-Hicri, ulusal birlik çağrısında bulunarak mezhepsel ayrımlara son verilmesi gerektiğini vurguladı. “Suriye’nin, tüm halkını kucaklayan güvenli bir vatan olmasını sağlamak için çabalamaya kararlıyız,” dedi.
Devrim devam ederken, uluslararası topluma, Suriye krizinin köklerine yani Beşar Esad’ın zalim rejimine yönelik bir siyasi geçişi destekleme konusunda artan bir baskı söz konusu. Suriye devrimi, halkının dayanıklı iradesiyle güçlenerek bir umut ışığı olmaya devam ediyor. Ülke genelinde Suriyeliler, baskıya karşı ayaklanırken, birlik sesleri net bir mesaj iletiyor: Esad gitmeli ve özgürlük ile onur mücadelesi asla susturulamayacaktır.