
Suriye’deki devrimci güçler, ülkeyi kurtarma kampanyalarında önemli zaferler elde ederek, 2011 yılında başlayan isyandan bu yana güç dinamiklerinde en önemli değişimi kaydetti. Askeri Operasyonlar Komutanlığı (AOK), Esad güçlerinin Suveyda, Kuneytra ve Dera gibi önemli bölgelerden ya sürdürüldüğünü ya da geri çekildiğini duyurdu ve başkent Şam’a doğru kararlı bir şekilde ilerlemeye devam ediyor.
Tarihi bir başarı elde eden devrimciler, Suveyda ve Kuneytra illeri üzerinde tam kontrol sağladı. Uzun zamandır rejimin güvenlik güçlerinin kalesi olan Suveyda’da, Onurlu Savaşçılar hareketi ve müttefik grupların koordineli çabaları sayesinde rejim kontrol noktaları, karargahlar ve istihbarat birimleri hızla çöküş yaşadı. Kuneytra’da ise devrimciler, kilit kasabaları ele geçirerek El-Baath Şehri’ndeki merkezi hapishaneden tutukluları kurtardı.
Suriye devriminin beşiği olan Dera’da tamamen özgürleştirildi. Devrimci güçler, Dera El-Mahatta’daki rejim güvenlik meydanını, Saraya binasını da kapsayacak şekilde ele geçirirken, bu esnada Genelkurmay Başkanlığı’nın kıdemli yetkililerinden General Louay El-Ali’de Şam’a kaçtı. İdlib vilayetindeki son rejim kalesi olan İzraa’daki güvenlik birimleri ve askeri tesisler de devrimin kontrolüne geçti.
Dera’daki devrimciler, zalimliğe karşı geri dönüşü olmayan bir isyan başlattıklarını duyurdu. “Güney, kahramanlarıyla birlikte onur ve şerefin yeni bir sayfasını yazmak için ayakta,” dediler ve bölgeyi zulüm ve yolsuzluktan arındırma kararlılıklarını vurguladılar.
AOK güçleri, El-Sanamayn’e ulaştı ve bu da onları Şam’a 20 kilometreden daha az bir mesafeye getirdi. El-Sanamayn’in ele geçirilmesi, doğudaki Humus kırsalındaki El-Karyatayn ve kırsal Şam’daki Sasa şubesindeki zaferlerin ardından gerçekleşti. Yarbay Hasan Abdulgani, başkenti kuşatma aşamasının başladığını doğruladı. “Güçlerimiz Şam’a doğru kararlı bir şekilde ilerliyor,” dedi.
Rejimin çöküşü, geniş çaplı firarlarla ve kaotik geri çekilmelerle belirginleşiyor. Suveyda ve Dera’da yüzlerce asker teslim oldu ya da firar etti; Şam’a geri çekilen rejim konvoyları, AOK güçleri tarafından hassas bir şekilde hedef alındı. Saldırganlığı Caydırma Operasyonu kapsamında direnişçiler, Esad güçlerinin mevzilerini terk etmesiyle kırsal Şam’daki birçok kasaba ve köyü özgürleştirdiklerini bildirdi.
Yarbay Abdulgani, AOK’nın disiplin ve birliğine vurgu yaparak, özgürleştirilen bölgelerdeki tüm topluluklara, mezheplerine veya etnik kökenlerine bakılmaksızın güvenliklerinin sağlandığını belirtti. “Mezhepçilik ve zulüm dönemi sonsuza dek sona erdi, Allah’ın izniyle,” diye ilan etti. Devrimci liderler, azınlıkları devrime destek vermeye çağırarak mücadelenin adalet, onur ve birleşik bir Suriye için olduğunu vurguladılar.
Ayrıca, yerinden edilen Suriyeliler için güvenli bölgeler sağlamayı taahhüt ettiler ve onlara onurlu ve güvenli bir şekilde evlerine dönme imkânı sunacaklarını ifade ettiler. “Bugün, Suriye’nin özgür insanları, şan sayfalarını yazıyor,” dedi Abdulgani. “Karanlıklar aşılıyor ve özgürlüğün şafakları doğuyor.”
Devrimciler Şam’a yaklaştıkça, Esad rejimi geri çekilmelerini “taktiksel yeniden konuşlanma” olarak nitelendiriyor. Savunma Bakanlığı, güçlerinin başkent etrafında ve diğer önemli bölgelerde savunma mevzileri kurduğunu iddia etti. Ancak bu iddialar, rejimin birçok cephedeki hızlı kayıplarını örtbas etme girişimi olarak geniş çapta reddediliyor.
Rejim, liderliği ve müttefikleri arasında artan kayıplarla da karşı karşıya. Suveyda ve Dera’da güvenlik şubeleri ve askeri merkezler boşaltıldı ya da ele geçirildi, kıdemli subaylar ya kaçtı ya da firar etti. İran destekli milislerin de Humus ve Deyrizor’da ağır kayıplar verdiğine dair raporlar var.
Şam’ın neredeyse kuşatılmasıyla birlikte, devrimci güçler ve isyancılar Esad rejimini devirmek için hedeflerine her zamankinden daha yakın. Güney Operasyon Merkezi (GOM), hedefinin Şam’daki Emevi Meydanı olduğunu belirterek, başkentin kalbine ulaşma niyetlerini dile getirdi ve yıllarca süren zulme son vermek istediklerini vurguladı.
Albay Abdulgani, Suriye’nin geleceği için umutlu olduğunu ifade etti: “Bu anlar, kırılmayı reddeden bir halkın iradesini ve özgürlüğünü ve haklarını yeniden kazanma kararlılığını yansıtıyor.” Suriyeli halk özgürlük yolunda ilerlerken, Esad rejimine verilen mesaj açıktır: Zulmün Suriye’nin geleceğinde yeri yoktur.