
Katar, önde gelen Suriye devrimci gücü Heyet Tahrir al-Şam (HTŞ) ile doğrudan iletişim hattının açıldığını ve Suriye’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla bir hava köprüsü başlatıldığını duyurdu. Bu adımlar, Katar’ın Suriye halkının özgürlük ve bağımsızlığını destekleme yönündeki uzun süredir devam eden taahhüdünü göstermektedir. Bu, Pazar günü Beşar Esad rejiminin düşmesinin ardından gerçekleşti.
Salı günü Katar Dışişleri Bakanlığı, ilk Katar Silahlı Kuvvetleri uçağının Gaziantep, Türkiye’ye ulaştığını ve içinde gıda, tıbbi yardım ve barınma malzemeleri gibi temel ihtiyaçların bulunduğunu açıkladı. Emir Şeyh Tamim bin Hamad El Thani’nin talimatları doğrultusunda gerçekleştirilen bu operasyon, Suriye’deki insani krizi hafifletmek amacıyla bir hava köprüsünün başlangıcını işaret ediyor.
Bakanlık, “Bu yardım, Katar’ın Suriye halkına yönelik kararlı desteğinin ve insani ihtiyaçlarını karşılama konusundaki taahhüdünün bir parçasıdır” dedi. Yardım çalışması, Katar Kalkınma Fonu tarafından koordine ediliyor ve önümüzdeki günlerde ek uçakların daha fazla yardım göndermesi planlanıyor.
Katar ayrıca HTŞ ile doğrudan görüşmelere başlandığını da doğruladı. Görüşmelerin yarın devam etmesi bekleniyor. Detaylar henüz açıklanmazken, bu girişim, Doha’nın geçiş döneminde Suriye’deki yeni liderlikle etkileşim kurma niyetini gösteriyor.
Katar, 13 yıl süren çatışma boyunca Suriye halkının özgürlük ve bağımsızlığını kendi belirleme hakkını sürekli olarak savunmuştur. Beşar Esad’ın görevden alınması çağrısında bulunarak, “Esad, Suriye’deki sorunun köküdür” diyerek barış süreçlerini sabote etmekle suçlamıştır.
Esad’ın düşüşünden önce, Katar Başbakanı, rejimi Suriye halkıyla güven inşa etme fırsatlarını heba etmekle eleştirerek, Esad’ın yönetimini “erteleme ve baskı” ile nitelerken, Esad sonrası dönemdeki gelişmeler için de umut taşıdığını ifade etti.
Katar Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Muhammed bin Maceid El-Ansari, devrimcilerin sivilleri koruma ve devlet kurumlarını sürdürme çabalarını övgüyle karşıladı ve bu anı “Suriye halkının direnişi ve fedakarlığının bir zaferi” olarak nitelendirdi.
Katar’ın bu adımları, Suriye’de insani yardıma yönelik artan uluslararası çağrılarla uyum içindedir. İngiltere Başbakanı Keir Starmer, ek olarak 11 milyon sterlin (14 milyon dolar) yardım açıklarken, UNICEF ve Caritas International gibi kuruluşlar, yaygın yerinden edilme ve altyapı ihtiyaçlarının aciliyetine vurgu yaptı.
Caritas International’dan Oliver Mueller, İdlib ilinde ciddi malzeme eksiklikleri olduğunu belirterek insani yardımların kolaylaştırılması için yaptırımların yeniden değerlendirilmesi çağrısında bulundu. UNICEF, devrimin son haftalarında 370,000’den fazla Suriyelinin, çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere, yerinden edildiğini bildirerek acil yardıma olan ihtiyacın önemini vurguladı.
Esad rejiminin düşmesi, Suriye için yeni bir dönemin başlangıcını işaret ederek, Esad ailesinin otoriter yönetiminin son bulmasını sağladı. Katar’ın insani yardım ve diplomatik girişimler konusundaki proaktif yaklaşımı, Suriye’nin istikrarlı ve adil bir geleceğe geçişine destek olma taahhüdünü yansıtmaktadır.
Suriye halkı çatışmanın küllerinden yeniden inşa edilirken, Katar’ın Suriye için özgürlük ve kendi bağımsızlığını belirleme iradesi uluslararası dayanışma konusundaki sürekli savunması, ülkenin geleceğini şekillendirmede önemli bir rol oynamayı vaat ediyor.