
Batılı ülkeler ve G7 liderleri, diktatör Beşar Esad’ın otoriter rejiminin çöküşünün ardından Suriye’nin geçiş sürecine destek verme taahhüdünü yineledi. Bu hafta yapılan görüşmelerde, güvenilir, kapsayıcı ve mezhep temelli olmayan bir hükümetin kurulması yönünde uluslararası bir mutabakat sağlanırken, Esad rejiminin geçmişteki insan hakları ihlalleri için hesap vermesi gerektiği vurgulandı.
Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanları, Suriye’nin geçiş süreci konusundaki pozisyonlarını uyumlu hale getirmek için Pazartesi günü bir araya gelecek. Fransa Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Christophe Lemoine, bazı ilerlemeler kaydedildiğini belirtmekle birlikte, Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılmasının henüz erken olduğunu ifade etti. AB bakanları, Suriye’nin liderliğinde yürütülecek bir geçiş sürecine destek çerçevesi oluşturmayı ve Esad’ın 24 yıllık iktidarı sırasında işlenen insan hakları ihlallerine yönelik hesap verilebilirliği sağlamayı hedefliyor.
G7 liderleri Perşembe günü yaptıkları açıklamada, İnsan Hakları Konseyi’nin 2254 sayılı kararı doğrultusunda siyasi bir geçişe destek vermeye hazır olduklarını belirtti. Bu karar, insan haklarına, toprak bütünlüğüne ve egemenliğe saygı duyan Suriye liderliğinde ve Suriye halkının sahip olduğu bir barış süreci için yol haritası çiziyor.
G7’nin gelecekteki Suriye hükümeti için vurguladığı temel ilkeler arasında şunlar bulunuyor:
Hukukun Üstünlüğü: Adalet ve hesap verebilirliği sağlayacak yasal bir çerçeve oluşturulması.
İnsan Hakları: Cinsiyet eşitliği ile dini ve etnik azınlıkların korunmasını içeren evrensel hakların garanti altına alınması.
Hesap Verebilirlik: Yönetimde şeffaflığı teşvik etmek ve uluslararası norm ihlallerinde bulunanları sorumlu tutmak.
G7 açıklamasında, “Bu standartlara uyan ve geçiş sürecine tam destek veren herhangi bir gelecekteki Suriye hükümeti ile çalışacağız,” ifadelerine yer verildi.
Liderler, kimyasal silah kullanımı dahil olmak üzere Esad rejiminin on yıllar boyunca işlediği iddia edilen vahşetlerin hesabının sorulması gerektiğini vurguladı. Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (KSYÖ) ile iş birliğini sürdürme ve Suriye’de kalan kimyasal silah stoklarını güvence altına alarak imha etme taahhüdünde bulundular.
“Esad rejiminin on yıllar boyunca işlediği zulümler sonrasında, Suriye halkının yanındayız,” diyen liderler, devletin çöküşünün önlenmesi, yeniden inşa çalışmaları ve milyonlarca yerinden edilmiş Suriyelinin güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde geri dönüşü için uygun koşullar yaratılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Suriye’de yönetim rollerine talip olanların, tüm Suriyelilerin haklarına ve refahına olan bağlılıklarını göstermesi gerektiği ifade edildi.
G7, Golan Tepeleri’ndeki BM Gözlemci Gücü’ne desteğini yinelerken, geçiş sürecinde Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve ulusal birliğinin korunmasının önemine dikkat çekti.
Uluslararası toplum, Suriye’nin geçiş sürecinin küresel ilkelere uygun bir şekilde yürütülmesini sağlama ve yıllar süren çatışmaların derin izlerini ele alma gibi karmaşık bir görevle karşı karşıya bulunuyor.