
Önemli bir değişim olarak, Rusya, Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından Suriye Geçici Hükümeti (SGH) ve devrimci güçlerle doğrudan diyalog başlattı ve stratejisinde yeniden bir yapılanma sinyali verdi. Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Bogdanov, Moskova’nın Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) ile temas kurduğunu ve bunun savaş yorgunu ülkenin istikrarı için bir çaba olduğunu doğruladı. Bogdanov, HTŞ ile yapılan görüşmelerin “etkili bir şekilde ilerlediğini” belirterek, grubun Suriye’deki diplomatları ve yabancı vatandaşları koruma taahhütlerini yerine getireceğinden umutlu olduğunu ifade etti. Bu adım, Rusya’nın çıkarlarını güvence altına almak için yeni gerçekliklerle başa çıkma yönündeki pragmatik yaklaşımını yansıtıyor.
Rejim değişikliğine rağmen, Rusya, Tartus deniz üssü ve Lazkiye yakınlarındaki Himeymim hava üssündeki askeri varlığını sürdürmeyi planlıyor. Bogdanov, bu üslerin devam eden terörle mücadele operasyonları için kritik olduğunu vurguladı. “İki üs de faal durumda ve Suriye’den gelen taleple terör örgütleri olan IŞİD ile mücadele için kullanılmaya devam edecektir” diyen Bogdanov, Moskova’nın uluslararası terörizmle savaş konusundaki kararlılığını yineledi.
Paralel çabalar çerçevesinde, Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergei Vershinin, Suriye için BM Özel Temsilcisi Geir Pedersen ile siyasi bir çözüm yollarını keşfetmek üzere görüşmeler gerçekleştirdi. Rusya Dışişleri Bakanlığı, ülkenin egemenliği ve toprak bütünlüğünü gözeten, Suriye liderliğindeki bir sürecin önemini vurguladı ve BM kararları doğrultusunda “Siyasi sürecin yeniden başlamasına odaklanarak, tüm Suriye taraflarını içeren bir diyalogla istikrar sağlanması gerektiğini” ifade etti.
Ancak yeni gelişmeler, Rusya’nın Suriye’deki askeri stratejisinde büyük bir değişim sinyali veriyor. Washington Post’ta yer alan bir habere göre, Rusya, Suriye’deki askeri ekipmanlarını sökmeye başladı. Sökülen ekipmanlar arasında helikopterler ve geri taşınmaya hazırlanan S-400 hava savunma sistemleri de bulunuyor. Yerel halk, birkaç Rus askeri konvoyunun Şam ve çevresinden Suriye kıyı bölgesine doğru çekildiğini belirtirken, bu hareketlerin önemli askeri üslerin boşaltılması için hazırlık olabileceği gözlemleniyor.
Alman Haber Ajansı, Alman Savunma Bakanlığı’ndan alınan bir iç not doğrultusunda, Rusya’nın Suriye’deki askeri üslerini tamamen boşaltmayı planladığını bildirdi. Notta, Rusya’nın Akdeniz’de konuşlu deniz biriminin daha önce stratejik bir deniz üssü olarak kabul ettiği Tartus limanını terk ettiği vurgulandı. Belgede, Lazkiye’deki Himeymim hava üssünün gelecekteki kullanımı ile ilgili endişelere de yer verildi. Üssün kaybı, Rusya’nın Kuzey Afrika, özellikle Libya’daki lojistik operasyonlarını aksatabilir, çünkü mesafelerin artması ve Türkiye’den uçuş izinlerine ihtiyaç duyulması gibi zorluklar ortaya çıkabilir.
Çeşitli sosyal medya paylaşımlarında, Rus askerleri ve ekipmanlarının, Suriye genelinde önceki konuşlanmalarını ve üslerini terk ederken otoyolları doldurduğu gösterildi. Askeri altyapının sökülmesi, Moskova’nın Orta Doğu’daki rolünde genel bir yeniden yapılanmayı işaret ediyor ve Suriye’deki uzun vadeli etkisi hakkında soru işaretleri doğuruyor.
Rusya’nın bu dönüşümü, ülkenin yeni siyasi ve stratejik gerçekliklere uyum sağlarken, Suriye’de önemli bir aktör olarak kalma isteğini vurguluyor. Devrimci güçlerle ve SGH ile etkileşime girerek, Moskova stratejik çıkarlarını güvence altına almayı ve bölgede büyük bir paydaş olarak rolünü sürdürmeyi amaçlıyor. Ancak askeri varlıkların ve personelin geri çekilmesi, Rusya’nın Suriye’deki taahhütlerini ve ötesindeki dengeleri sağlama konusundaki zorluklarını gözler önüne seriyor.
Askeri ekipmanları sökme ve kaynakları yeniden tahsis etme hareketi, Moskova’nın değişen önceliklerini yansıtıyor ve Suriye’deki varlığının azaltılmasına yönelik bir sinyal veriyor. Bu kararın, Rusya’nın bölgede ve Kuzey Afrika, özellikle Libya’daki operasyonel yetenekleri üzerinde önemli etkileri olması bekleniyor.