
Suriye, yaklaşık 14 yıllık savaşın ardından toparlanmaya çalışırken, mayınlar, patlamamış mühimmat (UXO) ve diğer savaş kalıntıları milyonlarca sivili tehdit etmeye devam ediyor. İnsani yardım kuruluşları, bu tehlikelerin ortadan kaldırılmasına yönelik çabaların yetersiz kalması nedeniyle yaklaşan bir kriz konusunda uyarıda bulunuyor. Uzmanların “ertelenmiş ölüm” olarak nitelendirdiği bu tehditler, savunmasız toplulukları riske atıyor.
İnsan Bedeli
Suriye Sivil Savunma, bilinen adıyla Beyaz Miğferler, son üç haftada savaş kalıntılarından kaynaklanan patlamalar nedeniyle, aralarında yedi çocuğun da bulunduğu,18 sivilin hayatını kaybettiğini açıkladı. Kuzey Dera kırsalında geçtiğimiz Pazar günü yaşanan trajik bir olayda, çocukların evde oynarken bir bombanın patlaması sonucu iki çocuk yaşamını yitirdi, iki kadın ise yaralandı.
Bir gün önce, eski rejim tarafından bırakılan bir mayın, doğu Hama kırsalındaki el-Rahjan köyü yakınlarında bir ailenin arabasının geçişi sırasında patladı. Aynı aileden altı kişi, aralarında üç çocuk da bulunmak üzere, hayatını kaybetti.
Bu tür olaylar sadece son haftalarla sınırlı değil. Suriye İnsan Hakları Ağı’na (SİHA) göre, Mart 2011’den Nisan 2023’e kadar yaklaşık 3.471 sivil, savaş kalıntılarının yol açtığı patlamalarda hayatını kaybetti. Binlerce kişi ise genellikle hayat boyu süren engellere yol açan yaralanmalar yaşadı.
Uluslararası Eylem Çağrısı
Yerel bir insani yardım grubu olan Suriye Müdahale Koordinatörleri (SMK), Pazar günü acil bir çağrı yaparak Suriye’yi patlayıcı tehlikelerden temizlemek için destek istedi. SMK, yerinden edilmiş sivillerin güvenli bir şekilde dönüşünü sağlamak, mayın temizleme ekiplerine eğitim ve kaynak sağlamak ve yerel ile uluslararası örgütler arasında iş birliğini genişletmek için kapsamlı planlar hazırlanması gerektiğini belirtti.
SMK açıklamasında, “Mayınlar ve patlamamış bombalar gibi savaş kalıntılarının yayılması siviller için büyük bir tehlike oluşturuyor. Temizliğin geciktirilmesi, milyonlarca hayatı tehlikeye atacak ve Suriyelilerin acılarını artıracaktır,” ifadelerine yer verdi.
Ayrıca grup, Esad rejiminin bu ayın başında düşmesinden bu yana en az 22 patlamanın yaşandığını ve bu patlamalarda 200 kişinin öldüğünü, aralarında 63 çocuk ve dört kadının bulunduğunu bildirdi. Ayrıca 18 çocuk ciddi şekilde yaralanarak kalıcı sakatlıklar yaşadı.
Zorluklara Rağmen Kademeli İlerleme
Savaş kalıntılarının temizlenmesi yönündeki çabalar yavaş ve yetersiz finansmanla ilerliyor. Beyaz Miğferler, 26 Kasım ile 5 Aralık arasında 203 temizleme operasyonu ve 32 tehlikeli alan incelemesi gerçekleştirdi. Bu süreçte 493 patlayıcı cihaz etkisiz hale getirildi ve 80 mayın tarlası tespit edildi. Ancak bu çalışmalar, Suriye genelinde dağılmış patlayıcı tehlikelerin yalnızca küçük bir kısmını kapsıyor.
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (BMİİKO), Suriye nüfusunun yarısının patlayıcı tehlikeler riski altında olduğunu tahmin ediyor. Özellikle savaşın yoğun yaşandığı bölgelerde yerleşim alanları, tarlalar ve yollar mayınlar ve patlamamış mühimmatla dolu durumda.
“İnsani yardım kuruluşları çabalarını yoğunlaştırmalı, aksi takdirde Dera’da yaşanan çocuk ölümleri gibi trajediler devam edecektir,” diyen Suriye Kampanyası Direktörü Razan Raşidi, durumun ciddiyetine dikkat çekti.
Farkındalığın Artırılması
Beyaz Miğferler, etkilenen topluluklarda farkındalık kampanyaları başlatarak, sakinleri terk edilmiş askeri alanlardan ve şüpheli nesnelerden uzak durmaları konusunda uyardı. Grup, çizgi filmler, posterler hazırladı ve okullarda sahada sunumlar yaparak çocuklara UXO tehlikelerini anlattı. Ayrıca sivillerden, savaş kalıntılarının varlığını bildirmelerini ancak bunlara dokunmamalarını veya taşımaya çalışmamalarını istedi.
Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları İzleme Örgütü de dâhil olmak üzere birçok insani yardım kuruluşu, yerel otoriteleri kontrol ettikleri bölgelerde mayın temizleme çalışmalarına öncelik vermeye ve yüksek riskli alanlarda net uyarı işaretleri koymaya çağırdı.
Uzmanlar, bu krizin ele alınmamasının Suriye’nin toparlanmasını engelleyeceği konusunda uyarıyor. “Mayınlar ve patlamamış mühimmat sadece fiziksel bir tehlike değil, aynı zamanda altyapının, tarımın ve günlük yaşamın yeniden inşası önünde bir engel teşkil ediyor,” diyen Arap-İngiliz Anlayışı Konseyi Direktörü Chris Doyle, bu sorunun uzun vadeli etkilerine işaret etti.
Uluslararası Sorumluluk
İnsani yardım grupları, bu zorlukların üstesinden gelmek için uluslararası iş birliğinin kritik olduğunu vurguluyor. SRC, BM, bağışçı ülkeler ve STK’lara mayın temizleme operasyonlarını hızlandırmak için lojistik, finansal ve teknik destek sağlama çağrısında bulundu.
Grup açıklamasında, “Bu sorunun ihmal edilmeye devam etmesi, Suriye halkı için yıkıcı sonuçlar doğuracaktır,” ifadelerine yer vererek, güvenli ve istikrarlı bir gelecek sağlamak için acil ve sürekli çabaların önemine dikkat çekti.
Suriye, savaşın yıkımından kurtulmaya çalışırken, savaş kalıntılarının temizlenmesi yalnızca insani bir öncelik değil, aynı zamanda milyonların evlerine güvenli bir şekilde dönme umudunu koruyabilmesi için ahlaki bir zorunluluk olarak görülüyor.