
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, dün (18 Aralık) İsrail’in Suriye’ye ait Golan Tepeleri’ni işgalini eleştirerek bu durumu uluslararası hukukun ihlali olarak nitelendirdi. Baerbock’un bu açıklamaları, İsrail hükümetinin Golan Tepeleri’ndeki yerleşimci sayısını iki katına çıkarma kararının ardından parlamentoda yaptığı konuşmada geldi. Türkiye Milli Savunma Bakanlığı’ndan bir yetkili ise Reuters’a yaptığı açıklamada, Türkiye’nin, İsrail’in 1967’den bu yana yasadışı şekilde işgal ettiği Golan Tepeleri’nde yerleşimleri genişletme kararını şiddetle kınadığını belirtti. Bu açıklamalar, İsrail’in Suriye’deki son askeri faaliyetleri ve toprak genişletme hamlelerine yönelik artan uluslararası endişeleri yansıtıyor.
Dera’da BM Girişimleri
Suriye’nin Dera vilayetinde, Birleşmiş Milletler Gözlemci Gücü (UNDOF) konvoyu, Yermük Havzası’ndaki halka İsrail güçlerinin bölgeden iki gün içinde çekileceği yönünde güvence verdi. Yerel Dera 24 haber ağına göre, yedi zırhlı araç ve üç destek aracından oluşan konvoy, beş gün önce kısa süreliğine ayrıldığı Cemle köyü yakınlarındaki pozisyonuna geri döndü. Konvoy, Kuneytra Valiliği üzerinden geçerek Nafaa köyünde durdu ve burada İsrail’in planlanan çekilmesiyle ilgili halkla doğrudan iletişim kurdu.
Kuneytra’da, İsrail’in önceki askeri operasyonları sırasında korkuyla bölgeden kaçan El-Hurriye köyü sakinlerinin evlerine döndükleri görüldü. Bir İsrail devriyesinin yerel yetkililere, bölgeye yabancıların yerleşmesine izin verilmemesi yönünde talimat verdiği bildirildi.
Suriye Köyleri Abluka Altında
8 Aralık’ta Beşar Esad rejiminin çöküşünün ardından İsrail güçleri, Suriye’de yeni topraklar ele geçirdi. Hermon Dağı, Kuneytra’nın bazı bölgeleri ve Vadi er-Rakkad ile Vadi el-Yermük gibi kilit alanlara hakim olan El-Cezire Platosu bunlar arasında yer alıyor. İsrail, askeri üsler kurdu, sınır köylerini bastı ve evlerde arama yaptı; sıklıkla korkutma taktikleri kullandı.
İsrail işgal güçleri, sınır kasabalarındaki yerel ileri gelenlerden silahlarını teslim etmelerini, “yabancıları barındırmayı bırakmalarını” ve “askeri üniforma giymemelerini” talep etti. Bölge halkı, İsrail’den gelen yardımları reddederek işgal güçlerini korku ve baskı yoluyla kontrol sağlamaya çalışmakla suçladı.
İşgal Takvimi ve ABD Desteği
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hermon Dağı ve diğer işgal altındaki bölgelerde 2025 sonuna kadar kontrolü sürdüreceklerini açıkladı. Netanyahu, bu kararın, 1974 Ayrışma Anlaşması’nı uygulayabilecek bir Suriye otoritesinin yokluğundan kaynaklandığını belirtti. Netanyahu, Hermon Dağı zirvesinde yaptığı açıklamada, “Bu önemli yerde kalacağız ve İsrail’in güvenliğini garanti altına alan başka bir düzenleme sağlanana kadar buradayız” dedi.
ABD ise İsrail’in son hamlelerini, “güvenlik endişeleri” ve “bölgeyi istikrara kavuşturma” gerekçeleriyle savundu. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, İsrail’in adımlarını, sınırlarını korumak için “geçici önlemler” olarak tanımladı. Ancak eleştirmenler, İsrail’in Suriye topraklarındaki işgalinin ve askeri operasyonlarının uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve bölgeyi daha da istikrarsızlaştırdığını savunuyor.
Gerginliklerin tırmandığı bu süreçte, etkilenen Suriyeli bölgelerin sakinleri, yerinden edilme, tehditler ve çatışma gölgesinde belirsiz bir gelecek ile karşı karşıya.