
Suriye’de, Esad rejiminin düşüşünü takip eden dönemi şekillendirmek amacıyla tarihi bir ulusal konferans düzenlenecek. Siyasi, sosyal ve etnik çeşitliliği temsil eden katılımcıları bir araya getirecek olan bu etkinlik, ülkenin geleceğini tanımlamak için bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Suriye Geçiş Hükümeti’nin (SGH) liderliğinde organize edilen konferans, yeni bir anayasa, yönetim yapısı ve güvenlik çerçevesi oluşturulması için zemin hazırlayarak ülkenin çatışma sonrası toparlanmasında kritik bir adım atmayı hedefliyor.
Toplumun Geniş Katılımı
Konferans, Suriye’nin tüm illerinden gelen 1.200 katılımcıyı bir araya getirecek. Katılımcılar arasında gençlik ve kadın gruplarının temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve dini topluluklar yer alacak. Ayrıca, Suriyeli siyasetçiler, insan hakları aktivistleri ve uzmanların da aralarında bulunduğu yurtdışındaki Suriyeliler şahsi sıfatlarıyla davet edildi.
“Bu konferans, yıllardır süren bölünmelerin ardından ülkeyi birleştirme fırsatıdır,” diyen yeni yönetimin siyasi temsilcilerinden Muhammed Halid, katılımcıların parlamentonun feshi, anayasa taslak komitesinin oluşturulması ve askeri ile güvenlik yapılanmalarının yeniden düzenlenmesi gibi önemli konuları ele alacağını belirtti.
Hedefler ve Zorluklar
Konferansın en önemli hedeflerinden biri, ulusal bir çerçeve oluşturacak anayasal bir komite kurmak. Bu komite, Suriye’nin zengin çeşitliliğini dikkate alarak bir anayasal bildiri hazırlayacak ve bunu halkoyuna sunacak. Ayrıca, eski rejimin Baas Partisi ile silahlı grupların, özellikle rejimin devrilmesinde kilit rol oynayan Heyet Tahrir el-Şam’ın (HTŞ) feshedilmesi bekleniyor.
Ancak, ciddi zorluklar da mevcut. Siyasi gözlemciler ve analistler, Suriye’nin farklı etnik, dini ve siyasi grupları arasındaki güç paylaşımının iç anlaşmazlıklara yol açabileceği konusunda uyarıyor. Özellikle silahlı grupların tasfiyesi tartışmalı bir konu olarak öne çıkıyor.
Kapsayıcı Geçiş Süreci
Eski diplomat ve şu anda Omran Stratejik Çalışmalar Merkezi (OSÇM) kıdemli üyesi olan Danny El-Baaj, konferansta kapsayıcılığın önemini vurguladı. “Bugün Suriye’de iki kazanım var: İlki uluslararası müdahaleyi engelleme yeteneğimiz, ikincisi ise tamamen Suriyelilerin sahip olduğu ve yönettiği bir geçiş sürecini gerçekleştirme kapasitemiz,” dedi. El-Baaj, konferansta dengeli bir temsilin sağlanması gerektiğini belirterek, teknokratların ve toplumsal liderlerin katılımını önerdi.
El-Baaj, etkin katılım sağlanabilmesi için 150-200 kişilik daha odaklanmış bir grup önerdi ve katılımcıların en az üçte birinin kadın olmasını tavsiye etti.
Omran Stratejik Çalışmalar Merkezi Araştırma Direktörü Maan Talaa, konferansı Suriye’nin hukuki ve anayasal boşluklarını ele almak için gerekli bir adım olarak tanımladı. Talaa, konferansın dört kritik çıktıya ulaşması gerektiğini vurguladı: Anayasa değişikliklerinin veya geçici bir bildirinin hazırlanması, devletin Baas Partisi ile bağlarının koparılması, geçiş adaleti için komiteler oluşturulması ve geçiş hükümetinin işleyiş mekanizmalarının belirlenmesi.
Talaa, umutlu bir tablo çizerken bazı uyarılarda da bulundu. “Konferans gündeminin netliği büyük değişiklikler üretmeyecek, ancak sağlıklı bir tartışma ortamının varlığını gerektiren sürekli bir tartışma sürecinin başlangıç noktası olarak değerlendirilebilir,” diye ekledi.
Suriye İçin Bir Dönüm Noktası
Ulusal Konferans, Suriyelilere on yılı aşkın süredir devam eden iç savaşın ardından birleşik bir yol haritası belirleme fırsatı sunuyor. Önündeki zorluklara rağmen, konferansın başarısı, ülkenin istikrarı ve yeniden inşası için bir temel sağlayabilir. Suriye bu kritik etkinlik için hazırlanırken, dünya da ülkenin bölünmelerini aşarak daha kapsayıcı ve demokratik bir geleceğe adım atıp atamayacağını yakından izleyecek.