
ABD Muafiyetleri ve Yaptırımların Hafifletilmesi, Suriye’nin Kurtuluşu İçin Kritik
Suriye’nin Hükümeti, ABD yaptırımlarının, ülkenin yakıt ve buğday gibi temel kaynakların ithalatını engellemeye devam etmesi nedeniyle önemli ekonomik zorluklarla karşı karşıya. Uluslararası yardım tekliflerine rağmen, Suriye Ticaret Bakanı Maher Halil al-Hassan, yaptırımlar hafifletilmediği takdirde ülkedeki durumu felakete sürükleyebileceği konusunda uyarıda bulundu ve ülkenin temel malzeme rezervlerinin oldukça tehlikeli bir seviyeye geldiğini belirtti.
Kritik Kaynakların Engellenmesi
Reuters’a verdiği röportajda al-Hassan, eski Esad rejimi döneminde uygulamaya konulan yaptırımların, Suriye’nin yeniden yapılanma sürecinde hala önemli bir engel oluşturduğunu açıkladı. “Yalnızca birkaç aylık buğday ve yakıt stokumuz var,” dedi ve bu kısıtlamaların, Katar ve Suudi Arabistan gibi Körfez ülkelerinin sunduğu yardımlardan Suriye’nin yararlanmasını engellediğini ekledi.
Süregelen yaptırımlar yalnızca ekonomi üzerinde değil, aynı zamanda elektrik ve su sistemleri gibi kritik altyapıların onarılmasını da olumsuz etkiliyor. Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), durumu acil olarak değerlendirerek, sağlık, su ve enerji alanlarındaki eksiklikleri gidermek amacıyla, ilk 100 milyon dolarlık yardım programını aşan bir yardım göndermeyi taahhüt etti.
ABD Muafiyetleri Yardım Sağlamayı Hedefliyor
Bu zorlukların ortasında, ABD, bazı yaptırımların geçici olarak hafifletilmesi için tedbirler açıkladı. ABD Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi (OFAC) tarafından çıkarılan yeni bir genel lisans (GL 24), belirli işlemlere izin veriyor ve bu lisans, enerjiyle ilgili faaliyetler ve kişisel havale transferleri gibi temel kamu hizmetlerini destekleyen işlemleri 7 Temmuz 2025’e kadar onaylıyor. Ancak bu muafiyetler, Suriye’nin askeri ve istihbarat hizmetlerine yönelik kısıtlamaları sürdürüyor.
Lisans ayrıca, yabancı hükümetler ve şirketlerin, yaptırım tehdidi olmaksızın Suriye’ye yakıt, petrol ürünleri ve elektrik bağışında bulunmalarına veya satmalarına olanak tanıyor. Bu önlem, insani yardımı kolaylaştırmayı ve yeniden yapılanma çabalarını hızlandırmayı amaçlıyor, ancak daha geniş ABD yaptırım yasalarıyla uyum sağlıyor.
Yeniden Yapılanma Zorlukları
Bu muafiyetlere rağmen, ciddi zorluklar devam ediyor. ICRC, yaptırımların, Suriye’nin elektrik altyapısının yeniden inşası için gerekli olan hayati yedek parça ithalatını engellediğini belirtti. ICRC Başkanı Mirjana Spoljaric, “Bazı yedek parçaların gelmesine izin verilmesi gerekiyor çünkü şu anda rehabilitasyon çalışmalarını baltalıyor,” dedi. Bu kısıtlamalar, insani çabalarla ilgili siyasi bir boyut ekliyor.
Suriye’nin yeniden yapılanması için finansman açığı, başka bir kritik engel oluşturuyor. Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA)’ya göre, bu yıl Suriye için 4,07 milyar dolar yardım gerekli ancak bu hedefin yalnızca %33,1’i karşılanmış durumda. Körfez ülkeleri dahil olmak üzere bağışçı ülkeler, daha fazla katkı sağlama istekliliğini ifade etti ancak yaptırımlar, bu çabaları karmaşıklaştırıyor.
Yardım ve Hesap Verebilirlik Arasında Denge Kurulması
ABD hükümetinin aldığı önlemler, insani yardımı sağlama ve geçmişteki vahşetler için hesap verebilirlik sağlama arasında bir denge kurmayı yansıtıyor. GL 24 lisansı, silahsızlanma, kamu altyapısının yeniden inşası ve demokratik süreçlerin teşvik edilmesi gibi faaliyetleri desteklerken, eski rejimin askeri ve istihbarat birimleriyle yapılan işlemleri engellemeye devam ediyor.
Uzmanlar, yaptırım hafifletilmesinin stratejik bir yaklaşım gerektirdiğini vurguluyor. Enerji ve kamu hizmetleri gibi kritik sektörlerdeki kısıtlamaların gevşetilmesi, Washington’un, eski rejimin kalıntıları veya bunlarla bağlantılı unsurların kaynakları güçlendirmesini engellemeye odaklanarak devam ettiğini gösteriyor. Bu dikkatli dengeleme, Suriye’nin uzun süredir devam eden jeopolitik gerilimler arasında yeniden inşa edilmesinin karmaşıklığını ortaya koyuyor.
İstikrar İçin Bir Yol
Suriye, on yıldan fazla süren çatışmanın ardından yeniden doğarken, uluslararası iş birliğine olan ihtiyaç her zamankinden daha acil hale gelmiş durumda. ABD’nin son muafiyetleri, kritik insani yardım ve yeniden yapılanma çabaları için bir can simidi sunuyor ancak Suriye’nin karşılaştığı tüm zorlukları çözmekte yetersiz kalıyor. Yeniden yapılanma için 400 milyar dolar tahmin edilirken, yoksulluk altında ezilen bir nüfus, ülkenin kurtuluşu ve istikrarı için küresel bir koordineli çabanın hayati öneme sahip olduğunu ortaya koyuyor. Suriye halkı için yol hala zorlu, ancak bazı yaptırımların gevşetilmesi, yaşamlarını ve uluslarını yeniden inşa etme çabalarında bir umut ışığı sağlayabilir.