
Suriye, yıllar süren çatışma ve yıkımın ardından toparlanma sürecine girerken, uluslararası toplum insani yardım ve yeniden inşa çabalarını kolaylaştırmak amacıyla yaptırımları hafifletmeyi değerlendiriyor. AB içindeki tartışmalar, geçmişteki ihlaller için hesap verebilirlik sağlarken acıların hafifletilmesine odaklanarak, politikada olası bir değişikliği işaret ediyor.
AB’den Yaptırımların Hafifletilmesine Doğru Adımlar
Avrupa Konseyi’nden sızdırılan gayri resmi bir belge, Beşar Esad ve rejim bağlantılı kişiler hariç, Suriye’nin yeni yönetimine yönelik yaptırımların hafifletilmesini öngören planları içeriyor. Önerilen adımlar arasında, ulaştırma, enerji ve bankacılık alanındaki kısıtlamaların kaldırılması ve temel altyapı projeleri ile finansal işlemlere izin verilmesi bulunuyor.
AB dışişleri bakanlarının 27 Ocak’taki toplantısında görüşülmesi beklenen belgede, Avrupa ve Suriye bankaları arasındaki finansal kanalların yeniden tesis edilmesi ve petrol ile doğalgaz ihracatına yönelik yasakların kaldırılması da öneriliyor. Ancak AB, HTŞ ve lideri Ahmet el Şeraa üzerindeki yaptırımların yalnızca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Suriye’deki gelişmelere bağlı olarak yeniden değerlendireceğini belirtiyor.
AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaya Kallas, “Gelişmeler doğru yönde ilerlerse sonraki adımları atacağız; aksi takdirde geri adım atabiliriz,” dedi.
İstikrar Yolunda Bir Adım
Avrupa Komisyonu Kriz Yönetimi Üyesi Hadja Lahbib, Suriye ve komşu ülkeleri desteklemek amacıyla 235 milyon avroluk bir yardım paketi açıkladı. Şam’daki Halk Sarayı’nda yeni yönetimin lideri Ahmet el Şeraa ile görüştükten sonra konuşan Lahbib, AB’nin Suriyelilerin yeniden inşa çabalarına yardımcı olma taahhüdünü vurguladı.
Bu yardım paketinin temel barınma, gıda, temiz su, sağlık hizmetleri ve acil eğitim sağlayacağını belirten Lahbib, Suriyelilerin “tarihi yeniden yazdığını” ifade etti ve yetkililere herkes için barış ve istikrarı sağlama çağrısında bulundu.
Paket, acil insani ihtiyaçları karşılamayı amaçlarken, Suriye ve çevre bölgelerdeki daha geniş toparlanma çabalarını desteklemeyi hedefliyor. Lahbib, Suriyelilere kapsayıcı bir gelecek inşa etmeleri için çağrıda bulunarak, halkın “barışı ve ülkelerini yeniden inşa etme fırsatını hak ettiğini” söyledi.
Yaptırımların Etkisi
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Şam ziyareti sırasında Ahmet el Şeraa ile bir araya gelerek yaptırımların kaldırılmasının aciliyetini vurguladı. Türk, Suriye’nin içinde bulunduğu vahim durumu anlatarak, nüfusun %90’ının yoksulluk sınırının altında yaşadığını belirtti.
Türk, “Yaptırımların kaldırılması, acıları hafifletmek ve eğitim, sağlık ve barınma gibi kritik sektörleri yeniden inşa etmek için hayati önem taşıyor,” dedi. Ayrıca, zor koşullarda tutulan mahkûmların durumu da dahil olmak üzere insan hakları ihlalleri için adalet ve hesap verebilirlik çağrısında bulundu.
Yaptırımların ekonomik maliyeti, temel mal ve hizmetlere erişim eksikliğiyle daha da ağırlaştı. Altı AB ülkesi Almanya, Fransa, Hollanda, İspanya, Finlandiya ve Danimarka Suriye’nin toparlanmasını hızlandırmak için ulaşım, enerji ve bankacılık üzerindeki yaptırımların askıya alınmasını önerdi.
Toparlanma ve Hesap Verebilirlik
Yaptırımların hafifletilmesi, ekonomik canlanma için umut sunsa da bazı koşullarla geliyor. AB üyesi devletler, yönetim reformlarının, kapsayıcılığın ve insan haklarına saygının daha ileri adımlardan önce gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguluyor. Belgede, beklentilerin karşılanmaması durumunda yaptırımların yeniden uygulanabileceği konusunda uyarıda bulunuluyor.
Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı David Lammy, Esad rejimi dönemindeki figürlere yönelik önlemlerin korunmasının önemine işaret ederken, adaleti ve toparlanmayı teşvik eden girişimlere destek verdi. Lammy, “Görevden alınan rejim döneminde uygulanan yaptırımlar, hesap verebilirliği sağlamak açısından kritik öneme sahiptir,” dedi.
Kısıtlamaların Hafifletilmesinin Zorlukları
HTŞ üzerindeki yaptırımların kaldırılması ihtimali bölünmeye yol açmaya devam ediyor. AB belgesi, herhangi bir kararın BM ile koordineli bir şekilde alınması ve HTŞ’nin faaliyetleri ile liderliğinin kapsamlı bir değerlendirmesine dayanması gerektiğini vurguluyor. Bu temkinli yaklaşım, terörizmi istemeden destekleme veya bölgesel istikrarı zayıflatma endişelerini yansıtıyor.
Öte yandan Suriye’de insani ihtiyaçlar çok büyük. Önerilen yardım ve yaptırımların hafifletilmesi, temel yeniden inşa projeleri, temel hizmetlere erişimin iyileştirilmesi ve ekonomik toparlanmanın önünü açabilir.
Yeniden İnşa Edilen Bir Suriye’ye Doğru
Uluslararası paydaşlar, Suriye’nin geleceği üzerine deliberasyon yaparken, insani ihtiyaçları desteklemek ile geçmiş suçlar için adaleti sağlamak arasındaki denge kritik olmaya devam ediyor. Yaptırımların hafifletilmesi ve önemli mali yardımlar, Suriye’nin acil sorunlarını ele alma ve istikrarlı, kapsayıcı bir gelecek inşa etme fırsatını işaret ediyor.