
14 yılı aşkın savaş ve ekonomik kötü yönetim, Suriye’yi ekonomik çöküşün eşiğine getirmiş durumda. Geniş çaplı altyapı tahribatı, artan işsizlik ve ağır hasar almış sanayi sektörü, ülkeyi ciddi bir krizle karşı karşıya bıraktı. Esad rejiminin geçen yıl düşüşü, yeniden inşa için umutları artırdı ancak yeni Suriye Geçici Hükümeti (SGH), uluslararası yaptırımlar, nitelikli iş gücünün göçü ve ekonomik durgunluk gibi ciddi engellerle karşı karşıya. Bu durum, halkın yaşam kalitesini ve mültecilerin geri dönüşünü olumsuz etkilemeye devam ediyor.
Savaşın Ekonomik Yıkımı
Birleşmiş Milletler Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (ESCWA) ve Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD) yayımladığı son rapor, Suriye’nin ekonomik durumunun vahametini ortaya koyuyor. 2011’den bu yana ülkenin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası (GSYH) %64 oranında küçüldü ve sadece 2023’te Suriye lirası değerinin üçte ikisini kaybetti. 2024 yılında enflasyon %40’a ulaştı. BM raporuna göre, 16,7 milyondan fazla Suriyeli insani yardıma muhtaç durumda ve nüfusun %90’ı yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
“İnsani durum felaket boyutunda” diyen ESCWA Genel Sekreteri Rola Dashti, acil reformlar yapılmadığı takdirde ekonomik durgunluk ve kalıcı yoksulluğun süreceği uyarısında bulundu.
Tarım, imalat ve hizmet sektörleri gibi ekonominin temel alanları, savaş ve Esad dönemi yaptırımlarından ciddi şekilde etkilendi. Enerji santralleri, su tesisleri ve ulaşım ağları gibi altyapı hâlâ onarılmayı bekliyor. Bu durum, ekonomik faaliyetleri zorlaştırarak yabancı yatırımları caydırıyor.
SGH’nin Çabaları
SGH, ekonomiyi istikrara kavuşturmak ve yatırımları teşvik etmek için çeşitli adımlar attı. Hükümet, geçtiğimiz günlerde kamu sektörü maaşlarını artırma planlarını duyurdu. Ortalama aylık maaş, şu anda yaklaşık 300.000 Suriye lirası (yaklaşık 119 dolar) seviyesine yükseldi. Ancak, enflasyonun yüksek seyretmesi ve alım gücünün düşmesi nedeniyle Suriyeliler temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor.
Hükümet, yaptırımları hafifletmek ve yabancı yatırımları teşvik etmek amacıyla Avrupa ve Arap ülkeleriyle müzakereler yürütüyor. Son diplomatik girişimler, yurtdışında dondurulmuş Suriye varlıklarının serbest bırakılmasını sağlamaya odaklandı. İngiliz yetkililer, Londra’daki bir bankada tutulan ve Esad rejimiyle bağlantılı 68,3 milyon doların yeni Suriye yetkililerine aktarılmasını görüşüyor.
Londra merkezli Silahlı Şiddete Karşı Eylem (AOAV) Direktörü Ian Overton, bu varlıkların yeniden inşa çabalarına yönlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Birleşik Krallık, bu kaynakların Suriye halkının yararına kullanılmasını sağlamalıdır” dedi.
SGH ayrıca Ürdün ile Nassib-Caber serbest ticaret bölgesinin yeniden açılması için bir anlaşma imzaladı. Bu kritik adım, ticareti canlandırmayı ve komşu ülkelerle ekonomik bağları yeniden güçlendirmeyi hedefliyor. Anlaşma kapsamında sınır geçiş saatleri uzatılırken transit ücretlerinde indirime gidildi. Bu gelişmelerin, ticaret hareketini kolaylaştırması ve yatırımları çekmesi bekleniyor.
Toparlanma ve Yeniden İnşanın Engelleri
Tüm bu çabalara rağmen toparlanma süreci zorlu engellerle dolu. Elektrik, su ve sağlık hizmetleri gibi temel hizmetlerin eksikliği, yerinden edilmiş Suriyelilerin ve mültecilerin geri dönüşünü geciktiriyor. Ülkelerine dönmeyi değerlendiren birçok kişi, iş fırsatlarının ve hizmetlerin yetersizliğini büyük bir engel olarak görüyor.
2015 yılında Almanya’ya kaçan Suriyeli Malek el-Aziz, memleketine yaptığı bir ziyarette durumun hâlâ zor olduğunu ifade etti: “Yurtdışında bir hayat kurmuş herhangi bir aile için şimdi geri dönmek zor. Altyapı zayıf ve henüz iş imkânı yok.”
Uluslararası Destek
Suriye’nin ekonomik durgunluğunu aşması ve yeniden inşa sürecinin hızlanması için uluslararası destek hayati önem taşıyor. Uluslararası Para Fonu (IMF), uygun koşullar sağlandığında Suriye’ye yardım etmeye hazır olduğunu belirtti. IMF Sözcüsü Julie Kozack, kapsamlı küresel desteğin önemini vurguladı.
Avrupa Birliği, Suriye’ye yönelik yaptırımları sürdürse de yaklaşan Brüksel Konferansı’nda enerji ve ulaşım sektörlerindeki kısıtlamaların kısmen hafifletilmesi tartışılabilir. AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaya Kallas, yaptırımların hafifletilmesinin “kademeli ve geri alınabilir” olacağını ve SGH’nin yönetim reformlarındaki ilerlemelerine bağlı olacağını ifade etti.
BM raporuna göre, doğru politikalar ve uluslararası destekle Suriye, 2030 yılına kadar yıllık %13 GSYH büyümesi elde edebilir. Ancak savaş öncesi ekonomik seviyelere ulaşmanın 2036’ya kadar sürebileceği ve kişi başına düşen 5.000 dolarlık GSYH’ye ulaşmak için bir on yıl boyunca agresif reformlar ve yatırımlar gerektiği öngörülüyor. Şimdilik, hem ülkede hem de yurtdışında yaşayan Suriyeliler, ülkelerinin ekonomik çöküşten kurtulup bölgedeki yerini yeniden kazanmasını umutla bekliyor.