
Avrupa Birliği dışişleri bakanları, Pazartesi günü Brüksel’de bir araya gelerek Suriye üzerindeki ekonomik yaptırımların hafifletilmesini görüşecek. Bu adım, Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından Avrupa’nın Suriye’ye yönelik yaklaşımında olası bir değişiklik anlamına geliyor. Diplomatlar, enerji ve ulaşım sektörlerini hedef alan yaptırımların geçici olarak kaldırılmasının yeniden inşa çalışmalarını destekleyeceğini ve mültecilerin dönüşünü kolaylaştıracağını öngörüyor.
Toplantı, Ahmet El Şera liderliğindeki Suriye Geçici Hükümeti (SGH) ve Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) ile Avrupa’nın daha fazla etkileşimde bulunması çağrılarının arttığı bir dönemde gerçekleşiyor. Ancak bazı AB ülkeleri, yönetim sorunları ve mali kaynakların kötüye kullanılması riski konusundaki endişelerini dile getiriyor.
Yeniden İnşa Çalışmaları ve Şartlı Destek
AB, çatışmanın başından bu yana Suriye’ye kapsamlı yaptırımlar uygulayarak ekonominin kilit sektörlerini ve eski rejimle bağlantılı bireyleri hedef aldı. Yaptırımların gevşetilmesi yeniden inşa çalışmalarına katkı sağlasa da Avrupalı yetkililer, bu desteğin “geri alınabilir” olduğunu ve kapsamlı bir siyasi geçiş sürecine bağlı kalacağını vurguluyor.
“Enerji ve ulaşım sektörlerindeki yaptırımların askıya alınması konusunda fikir birliği var,” diyen bir AB diplomatı, bankacılık sektörü üzerindeki kısıtlamaların ise kötüye kullanım ve terör finansmanı riskleri nedeniyle kaldırılmadığını belirtti.
AB dış politika sorumlusu Kaya Kallas, Avrupa’nın Suriye ile etkileşiminin şartlılık ve hesap verebilirlik ilkelerine dayandığını ifade ederek, “Yaptırımların askıya alınması, yönetim reformları ve kapsayıcılık konusunda ilerleme ile uyumlu olmalı,” dedi.
AB Üye Devletleri Arasında Farklı Görüşler
AB ülkeleri, Suriye’nin yeni yönetimiyle nasıl ve ne hızla etkileşime geçileceği konusunda bölünmüş durumda. Almanya, Fransa ve Hollanda gibi ülkeler, Şam üzerinde azınlık hakları ve siyasi kapsayıcılık taahhütlerini sağlamak için temkinli bir yaklaşım izlenmesini savunuyor.
Hollanda Dışişleri Bakanı Casper Veldkamp, yaptırımların “şartlı ve geçici” olarak kaldırılması gerektiğini belirterek, “Suriye’de istikrarı teşvik etmek bizim çıkarımıza, ancak bu insan haklarına saygı ve siyasi kapsayıcılıkla birlikte olmalı,” dedi.
İnsani ve Ekonomik Etkiler
Enerji ve ulaşım sektörlerindeki yaptırımların kaldırılması, Suriye ekonomisi üzerinde önemli bir etki yaratabilir. Ulaşım bağlantılarının, özellikle havaalanlarının yeniden açılması, yerinden edilmiş Suriyelilerin dönüşünü kolaylaştırabilir ve ekonomik toparlanmayı destekleyebilir.
AB yetkilileri, enerji ve elektrik sektörlerinin yaşam koşullarını iyileştirmek için kritik öneme sahip olduğunu belirtti. Ancak insani yardım kuruluşları, gıda sıkıntısı ve yetersiz tıbbi hizmetler gibi zorlukların uluslararası desteğe ihtiyaç duyduğunu vurguluyor.
Zorluklar ve Gelecek Adımlar
Yaptırımların hafifletilmesine yönelik umutlara rağmen önemli zorluklar devam ediyor. SGH ve HTŞ içindeki kilit figürler yaptırım listesinde yer almaya devam ediyor ve bu durum, daha geniş diplomatik etkileşimleri zorlaştırıyor. Bir AB diplomatı, “Suriye’yi yeniden inşa etme zamanı geldi, ancak bunu dikkatle yapmalıyız,” diye ekledi.