İsrail , Kuneytra Valilik Binasını Yıktı
İsrail, Suriye’nin güneyinde askeri operasyonlarını yoğunlaştırarak tampon bölge ve çevresinde baskınlar düzenliyor, sivilleri gözaltına alıyor ve toprak gaspına devam ediyor. Yaklaşık 14 yıldır süren savaşın ardından Suriye yetkilileri bu saldırılara karşı koymakta zorlanırken, İsrail’in Suriye halkına yönelik saldırgan tutumu ve işgal altındaki toprakları genişletme çabaları sürüyor.
Kuneytra’da “Çatışma” İddiası
İsrail ordu radyosuna göre, Cuma gecesi geç saatlerde Kuneytra kırsalındaki Taranja köyünde İsrail işgal güçlerine ateş açıldığı bildirildi. Kaynağa göre, “beş silahlı kişi” tampon bölgenin kuzeyinde bulunan askerlere ateş açtı ve İsrail güçleri karşılık verirken herhangi bir kayıp bildirilmedi.
Ancak Suriye TV’ye göre, İsrail’in Taranja köyünde bir sivili kaçırma girişimine karşı koyan genç bir adam işgal güçlerine ateş açtı. Böylece İsrail’in “silahlı grup” iddiası çürütülmüş oldu.
Taranja’ya Baskın ve Gözaltılar
Olayın hemen ardından İsrail işgal güçleri Taranja’ya girerek iki Suriyeli sivili, Kinan Bekr ve Ali Hüseyin Bekr’i gözaltına aldı. Özgür Hauran Topluluğu’na göre, İsrail askerleri rastgele ateş açarak sivilleri hedef aldı ve bölgeye işaret fişekleri fırlattı. Ardından bölgeden çekildi.
Bu baskın, İsrail’in Suriye’nin güneyinde sürdürdüğü sistematik saldırıların bir parçası olarak görülüyor. İşgal güçleri, “güvenliği sağlama” bahanesiyle sivil halka yönelik keyfi gözaltılar ve saldırılar gerçekleştirmeye devam ediyor.
Toprak Gaspları Genişliyor
İsrail işgal ordusu, Kuneytra’daki Cebata el-Haşab Doğa Koruma Alanı’nda geniş çaplı arazi tahribatına devam ediyor. BBC’nin 21 Ocak’ta yayınladığı uydu görüntüleri, İsrail’in tampon bölgenin 600 metre içine kadar askeri inşaat faaliyetlerinde bulunduğunu ortaya koydu. Bu durum, 1974 yılında Suriye ile İsrail arasında imzalanan Çatışmaların Önlenmesi Anlaşması’nın açık bir ihlali olarak değerlendiriliyor.
27 Ocak’ta Kuneytra ve Dera’daki halk, İsrail işgalini protesto etmek için gösteriler düzenledi. Gösteriler sırasında bölgeyi ziyaret eden BM heyetine çağrıda bulunan bir protestocu, “İşgal güçleri tarım arazilerimize girdi ve ekim yapmamızı engelliyor” dedi.
Yerel direnişe rağmen, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, işgalin devam edeceğini açıkça belirtti. Katz, “Hermon Dağı’nda ve tampon bölgede süresiz olarak kalacağız” açıklamasında bulundu.
30 Ocak’ta İsrail güçleri, Kuneytra Valilik binasını ateşe vererek Suriye altyapısına yönelik saldırılarını bir adım daha ileri taşıdı. El Cezire’nin daha önce yayınladığı hava görüntüleri, İsrail askerlerinin valilik binasını askeri bir üs olarak kullandığını göstermişti.
Sınırlı Seçenekler ve Uluslararası Kayıtsızlık
Yeni Suriye yönetimi, İsrail’in saldırılarını sert bir şekilde kınayarak, İsrail’in saldırılar için öne sürdüğü bahanelerin “önceki rejimin düşmesi ve müttefikleri İran ile Hizbullah’ın çekilmesiyle” sona erdiğini belirtti. Ancak savaşın harap ettiği ordu ve ekonomik zorluklar nedeniyle Suriye’nin doğrudan bir karşılık vermesi zor görünüyor.
Birleşmiş Milletler Çatışmaların Önlenmesi Gözlem Gücü , İsrail’in ihlallerini izlemeye devam ettiğini duyursa da kınamanın ötesinde bir adım atmıyor. Suriye’nin uluslararası destek sağlama çabaları ise sonuçsuz kalıyor.
BM, İsrail’in saldırılarına karşı olduğunu ifade etse de ABD’nin veto hakkı nedeniyle Güvenlik Konseyi’nde herhangi bir karar alınamıyor. ABD yönetimi, İsrail’in Suriye’deki saldırılarına sessiz kalırken, “Suriye’nin uluslararası terörizme üs olmasını önlemeye çalıştığını” iddia ediyor. Avrupa Birliği ise İsrail’in ihlallerine dair endişelerini dile getirse de önceliğini Suriye’nin iç geçiş sürecine vermiş durumda.
Körfez ülkeleri ve Arap Ligi’nden gelen tepkiler ise farklılık gösteriyor. Katar ve Kuveyt, Suriye’nin egemenliğine desteklerini açıklarken, diğer ülkeler İsrail’e yönelik doğrudan eleştiriden kaçınıyor.
Uluslararası ilişkiler uzmanı Dr. Faysal Abbas Muhammed’e göre, Suriye’nin şu anki en iyi seçeneği Körfez ülkelerinin arabuluculuğunu sağlamak olabilir. “Özellikle İsrail ile resmi diplomatik ilişkileri olan BAE gibi ülkelerden destek almak, Suriye için en gerçekçi seçeneklerden biri” diyor.
Şimdilik İsrail, Suriye’deki istikrarsızlıktan faydalanarak işgalini derinleştirmeye devam ediyor. Şam yönetimi, güçlü bir düşmana karşı nasıl bir yol izleyeceğini değerlendirirken, ülkenin güney bölgelerinin geleceği belirsizliğini koruyor.
