
Yeni Suriye yönetimi, Esed rejiminin üyelerini adalet karşısına çıkarmak için çabalarını artırdı. Yüksek profilli askeri isimler gözaltına alınırken, son on yılda siyasi amaçlı kararlar veren yargıçlar da soruşturulmaya başlandı.
Genel Güvenlik İdaresi, Salı günü yaptığı açıklamada Tarameh Alayı Komutanı Tamam Ali Şeyh’in Hama’nın kuzeyindeki Maardis’te yakalandığını duyurdu. 25. Tümen’in “Kaplan Güçleri”ne bağlı olan Şeyh, son 13 yılda Suriyelilere yönelik suç işlemekle suçlanıyor. Onun yakalanması, devrilen rejimin kalıntılarını hedef alan daha geniş çaplı güvenlik operasyonlarının kapsamında gerçekleşti.
Rejim Unsurlarına ve Suç Şebekelerine Darbe
Suriye İçişleri Bakanlığı’na göre, son güvenlik operasyonları Suran, Taybet el-İmam, Maardis ve Morek’te gerçekleştirildi. Çok sayıda kişinin gözaltına alındığı baskınlarda silah ve mühimmat ele geçirildi. Tarameh Alayı, Esed rejimini korumak adına İdlib, Hama, Halep ve Deyrizor’daki askeri operasyonlarda önemli bir rol oynamıştı.
Çarşamba günü ise Deyrizor’un Elbukemal bölgesinde düzenlenen ayrı bir operasyonda, eski rejime mensup ve uyuşturucu kaçakçılığıyla suçlanan 15’ten fazla kişi gözaltına alındı. Bu tutuklamalar, Esed rejiminin yönetimi altında gelişen suç şebekelerini çökertmeye yönelik ulusal çapta yürütülen bir çalışmanın parçası olarak gerçekleştirildi.
8 Aralık’ta rejimin düşmesinden bu yana Suriye yetkilileri geniş çaplı güvenlik taramaları yaparak sivillere karşı suç işleyen milis liderleri ve yetkilileri gözaltına aldı. Aynı zamanda, güvenlik ekipleri askeri teçhizat, silahlar ve yasa dışı faaliyetlere dair belgeler ele geçirdi. Bu belgelerde, silah ve uyuşturucu kaçakçılığına ilişkin ayrıntılar yer alıyor.
Bu operasyonlar, Suriye-Lübnan sınırına da uzandı. Orduyla koordineli olarak gerçekleştirilen operasyonlarla, daha önce Hizbullah ve eski rejim unsurlarının kontrolünde olan noktalar geri alındı. Bu bölgelerin, kaçakçılık ve gizli faaliyetler için kullanıldığı bildirildi.
Esed Dönemi “Terör Mahkemesi” Hakimlerine Soruşturma
Suriye’nin geçiş dönemi adalet çabalarının bir parçası olarak Adalet Bakanlığı, Çarşamba günü eski rejimin “Terör Mahkemesi”nde görev yapan 87 yargıcın soruşturulacağını açıkladı. 2012 ile Esad rejiminin düşüşü arasındaki dönemde görev yapan bu yargıçlar, keyfi idam kararları, haksız hapis cezaları ve muhaliflere yönelik mal varlığına el koyma kararlarından sorumlu tutuluyor.
Soruşturma kapsamında, eski ve halen görevde olan yargıçlar inceleniyor. Bunlar arasında Devlet Konseyi Başkanı Abdunnasır ed-Dali, Şam Birinci Ceza Mahkemesi Başkanı Abid Hasan, Mali ve Ekonomik Ceza Mahkemesi Başkanı Nizar İsmail gibi isimler yer alıyor. Ayrıca, emekli yargıçlar Kamil Avis ve Muhyiddin Hallak gibi muhaliflere yönelik ağır kararlar veren isimler de soruşturma kapsamına alındı.
Esed rejimi, 2012’de çıkardığı 22 Sayılı Kanun ile Yüksek Devlet Güvenlik Mahkemesi’ni kaldırarak yerine Terör Mahkemesi’ni kurmuştu. İnsan Hakları İzleme Örgütü (İHİÖ) gibi kuruluşlar, bu mahkemeyi bir baskı aracı olarak nitelendirerek, burada alınan kararların çoğunun işkence altında alınan itiraflara dayandığını ve yargı süreçlerinin adil olmadığını belirtmişti.
Suriye İnsan Hakları Ağı (SİHA) tarafından yayımlanan bir raporda, Terör Mahkemesi’nin bir yargı organından çok bir güvenlik şubesi gibi çalıştığı ifade edildi. Raporda, mahkemenin rejimin muhalifleri susturma çabalarına yasal zemin hazırladığı vurgulandı.
Suriye’nin Uluslararası Adalet Arayışı
Adalet Bakanı Şadi Veysi, Suriye hükümetinin Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Interpol gibi uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde olduğunu doğruladı. Yönetim, Esed rejimi döneminde zorla kaybedilen tahmini 250 bin kişiyi kayıt altına almak için bir veri tabanı oluşturma çalışmalarına da başladı.
Veysi, Mart ayında eski rejim mensuplarının yargılanması için özel mahkemelerin faaliyete geçeceğini belirtti. Bu mahkemeler, toplu infazlar, zorla kaybetmeler ve kimyasal silah kullanımı gibi suçları ele alacak.
Suriye yönetiminin hesap sorma çabaları, Esed rejimi döneminde işlenen insan hakları ihlallerinin mirasını ele almada önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ülke geçiş sürecinden geçerken, eski rejim unsurlarının tasfiyesi ve adalet mekanizmalarının kurulması, hükümetin öncelikleri arasında yer alıyor.