
Paris’te 13 Şubat’ta düzenlenen uluslararası konferans, Suriye’de devam eden siyasi geçiş sürecine desteği bir kez daha teyit etti. Arap ve Batılı ülkelerden liderler ve diplomatlar, Aralık ayında Esed rejiminin sona ermesinin ardından ülkenin istikrara kavuşturulmasına yönelik çabaların önemini vurguladı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Suriye’nin geçiş sürecindeki yönetimini IŞİD ile mücadelede uluslararası koalisyonla iş birliği yapmaya çağırarak güvenliğin en önemli öncelik olduğunu belirtti. “Suriye’nin İran bağlantılı milisler için bir üs haline gelmesini engellemeliyiz” diyen Macron, “Terör gruplarıyla mücadele etmenizi istemekle kalmayacağız, bunu sizinle birlikte ve belki de daha fazlasını yaparak gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı.
Macron, PKK ile bağlantılı Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Suriye’nin ulusal askeri yapısına tamamen entegre edilmesi gerektiğini savunarak, bu katılımın ülkenin istikrarına ve terörle mücadeleye katkı sağlayacağını belirtti.
Konferansa, Suriye Dışişleri Bakanı Es’ad Şeybani’nin yanı sıra Türkiye, Suudi Arabistan, Lübnan ve diğer ülkelerden temsilciler katıldı. ABD ise daha düşük bir diplomatik seviyede temsil edildi ve nihai ortak bildiriye imza atmadı. Kaynaklar, yeni ABD yönetiminin henüz nihai tutumunu belirlemediğini aktardı.
Yaptırımların Hafifletilmesi ve İnsani Yardım Çağrıları
Paris konferansında, Suriye’ye yönelik bazı ekonomik yaptırımların kaldırılması konusu ele alındı. Fransa, Avrupa’daki müttefikleriyle birlikte kısıtlamaların hafifletilmesi için çalışmalar yürüttüğünü açıkladı. Fransız Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Paris’in “belirli ekonomik yaptırımların hızlı bir şekilde kaldırılması” yönünde adımlar attığını belirtti ve bu sürecin kötüye kullanılmasını önlemek için tedbirler alınacağını vurguladı.
Barrot, “Suriye’ye yardımların ulaşmasını sağlamalıyız. Yaptırımlar, Esed rejiminin çöküşünde rol oynadı, ancak şimdi Suriye’nin toparlanmasının önünde bir engel olmamalıdır” dedi. Avrupa Birliği’nin 2011’den bu yana Suriye ve komşu ülkeler için 35 milyar avrodan fazla fon sağladığını hatırlatan Barrot, AB’nin yeniden yapılanma sürecine yatırım yapmaya hazır olduğunu ifade etti.
Fransa, Suriye’nin geçiş sürecine destek amacıyla 50 milyon avroluk insani yardım taahhüdünde bulundu. Uluslararası kuruluşlar, enerjiden ulaşıma, eğitimden mültecilerin geri dönüşüne kadar birçok alanda hedef odaklı finansman sağlanması gerektiğinin altını çizdi.
Bölgesel İş Birliği ve İstikrar Çabaları
Macron, Suriye’de istikrarın yalnızca ülke için değil, tüm bölge açısından kritik öneme sahip olduğunu belirtti. Tüm Suriye topraklarında ateşkesin sağlanması ve ülkenin güneyindeki yabancı müdahalelerin sona erdirilmesi çağrısında bulundu.
Konferansta, İsrail’in Golan Tepeleri’ndeki tampon bölgeye genişlemesi dahil Suriye’deki askeri faaliyetleri de ele alındı. Arap ve Avrupa diplomatları, İsrail’in bu hamlesini kınadı. Mısır ve Katar temsilcileri, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve egemenliğinin korunması gerektiğini vurguladı.
Katar Devlet Bakanı Muhammed el-Huleyfi, “İlerleyebileceğimiz tek yol, kapsamlı bir siyasi süreçtir. Suriye’nin daha fazla istikrarsızlıktan korunması gerekiyor” dedi.
Suriye’nin Geleceği İçin Yol Haritası
Konferansın en önemli gündem maddelerinden biri, geçiş sürecinde adaletin sağlanması ve insan hakları ihlallerinin sorumlularının hesap vermesiydi. Toplantıya katılan sivil toplum kuruluşlarından Madaniya Vakfı, yaptırımların gözden geçirilerek yalnızca geçmişteki ihlallerden sorumlu kişilere odaklanmasını, dondurulan fonların yeniden yapılanma için tahsis edilmesini ve Suriyeli kadınların ekonomik güçlenmesine öncelik verilmesini önerdi.
Diplomatik kaynaklar, Paris konferansının, Ürdün’ün Akabe kentinde ve Suudi Arabistan’ın Riyad kentinde düzenlenen ve Birleşmiş Milletler destekli geçiş süreci yol haritasının ele alındığı önceki toplantıların devamı niteliğinde olduğunu belirtti. Fransa’dan bir yetkili, Paris toplantısının Suriye’nin yeni yönetimine iç sorunları çözmek için bir “koruma kalkanı” oluşturmayı amaçladığını söyledi.
Macron, Suriye’de geçici devlet başkanı olarak görev yapan Ahmed Şara’nın yakında Paris’e davet edileceğini doğruladı. Bu davetin, yeni yönetimin diplomatik olarak tanınmasının güçlendiğine işaret ettiği belirtildi.
“Bu, Suriye’yi bölgesel istikrar ve güvenliğe doğrudan katkı sağlayan bir ülke haline getirme fırsatıdır” diyen Macron, uluslararası toplumun güvenlik ortaklıkları, insani yardım ve diplomatik angajman yoluyla Suriye’nin geçiş sürecine destek verme kararlılığını vurguladı.