
Avrupa Birliği (AB), Suriye’deki siyasi geçiş sürecine destek amacıyla pazartesi gününden itibaren bankacılık, enerji ve ulaşım sektörlerine yönelik yaptırımları askıya almayı planlıyor. Bu adım, Beşar Esed’in görevden ayrılmasının ardından ülkenin yeniden inşasına katkı sağlamayı hedefliyor ve Batı’nın Suriye politikasında önemli bir değişimi temsil ediyor.
Şartlı Yaptırım Hafifletmesi
Brüksel’de düzenlenecek AB dışişleri bakanları toplantısında resmen onaylanması beklenen karar, geçen ay varılan ön anlaşmanın ardından alındı. Yetkililer, yaptırımların hafifletilmesinin belirli şartlara bağlı olduğunu ve Suriye’nin yeni yönetiminin demokratik yönetim ve kapsayıcılık taahhütlerine uymaması halinde kararın geri alınabileceğini vurguladı.
Suriye hükümeti, Batılı ülkelerden kalan tüm yaptırımların kaldırılmasını talep ederken, uluslararası toplum temkinli yaklaşımını sürdürüyor ve kapsayıcı bir geçiş sürecinin açık sinyallerini bekliyor. Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, mevcut ekonomik büyüme oranıyla Suriye’nin savaş öncesi kalkınma seviyesine ulaşması en az elli yıl sürebilir.
Etki Alanı Yarışı
Yaptırımların kaldırılması, küresel güçlerin Esed sonrası Suriye’de nüfuz mücadelesi verdiği bir döneme denk geliyor. AB’nin bu hamlesi, Suriye’nin yeni hükümetiyle etkileşimi artırırken, aynı zamanda elinde bir pazarlık gücü bulundurmasını sağlıyor.
BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, mart ayına kadar kapsayıcı bir hükümetin kurulmasının Batı desteğini daha da artırabileceğini ve yaptırımların daha geniş kapsamda kaldırılmasını sağlayabileceğini belirtti. Öte yandan ABD, insani yardımların devamını sağlamak amacıyla enerji sektörü gibi belirli alanlarda altı aylık bir yaptırım muafiyeti tanımış durumda.
Ekonomik Rahatlama Talepleri
Suriye içindeki siyasi gruplar da ekonomik yaptırımların tamamen kaldırılması yönündeki taleplerini artırdı. Yaptırımların başlangıçta Esed yönetimini izole etmeye yönelik olduğu ancak zamanla siviller üzerinde ağır etkiler yarattığı belirtiliyor.
Suriyeli siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve bağımsız figürlerden oluşan geniş bir koalisyon tarafından yayınlanan ortak bildiride, yaptırımların gıda ve ilaç kıtlığına, enerji krizine ve altyapının çöküşüne katkıda bulunduğu vurgulandı. Bildiriye imza atanlar arasında Suriye Bloğu, Demokratik Suriye İnşa Partisi ve Suriye Ulusal İttifakı gibi gruplar bulunuyor. Açıklamada, uluslararası aktörlere başta ABD ve BM olmak üzere mali kısıtlamaları hafifletmeleri, ticareti kolaylaştırmaları ve temel ihtiyaç maddelerinin ithalatına izin vermeleri çağrısında bulunuldu. Ekonomik toparlanmanın sürdürülebilir kalkınma ve bölgesel istikrar için hayati önem taşıdığı belirtilerek, insani yardımların siyasi çıkarlarla ilişkilendirilmemesi gerektiği vurgulandı.
Belirsiz Gelecek
AB’nin kısmi yaptırım muafiyeti getirmesine rağmen, bu adımın kalıcılığına dair soru işaretleri sürüyor. Anadolu Ajansı’na konuşan bir Avrupa yetkilisi, yaptırımların askıya alınmasının “geri döndürülebilir” olduğunu ve Şam yönetiminin “demokratik reformlara bağlılığına” bağlı olarak şekilleneceğini ifade etti.
Suriye Ekonomi Bakanı Basil Abdul Hanan, mali işlemlere yönelik yaptırımların kaldırılması gerektiğini belirterek, bankacılık işlemlerinin serbestleşmesinin yatırım çekmek ve ekonomiyi istikrara kavuşturmak açısından kritik olduğunu dile getirdi. Uluslararası toplum, Suriye’nin Esed sonrası sürecini dikkatle izlerken, yaptırımların kaldırılması ülkenin uzun vadeli toparlanması için önemli ancak kırılgan bir adım olarak değerlendiriliyor.