
İsrail’in Suriye’ye yönelik devam eden askeri saldırıları, Birleşmiş Milletler (BM), Arap ülkeleri ve bölgesel örgütler tarafından geniş çapta kınandı. Suriye’nin güneyindeki askeri noktaları hedef alan saldırılar, artan gerilim ve uluslararası hukukun ihlali konusunda endişeleri beraberinde getirdi.
BM ve Arap Ülkeleri İhlalleri Kınadı
BM Sözcüsü Stephane Dujarric, İsrail’in Suriye’nin egemenliğini ve 1974 Ateşkes Anlaşması’nı defalarca ihlal etmesinden derin endişe duyduklarını belirtti. Dujarric, bu tür eylemlerin yeni çatışmaların ve istikrarsızlığın önünü açabileceği uyarısında bulundu.
Mısır, saldırıları “uluslararası hukukun açık bir ihlali” olarak nitelendirerek BM Güvenlik Konseyi’ni harekete geçmeye çağırdı. Suudi Arabistan da saldırıları kınayarak uluslararası toplumu gerilimin tırmanmasını önlemeye davet etti. Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, İsrail’in saldırılarını “tehlikeli bir tırmanış” olarak değerlendirirken, Ürdün Kralı 2. Abdullah, Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara ile yaptığı görüşmede ülkesinin Suriye’nin egemenliğini desteklediğini vurguladı.
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, saldırıları “sorumsuz bir provokasyon” olarak nitelendirerek, İsrail’in askeri güç kullanarak bölgesel dengeleri değiştirme çabası içinde olduğunu söyledi. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise İsrail’i güvenlik endişelerini bahane ederek toprak genişletme politikası gütmekle suçladı.
Halk Protestoları ve İnsan Hakları Endişeleri
Saldırılar, Suriye genelinde kitlesel protestolara yol açtı. Süveyda, Dera ve Kuneytra’da düzenlenen gösterilerde İsrail’in eylemleri protesto edilirken, Suriye’nin birlik ve egemenliği vurgulandı.
Suriye İnsan Hakları Ağı (SİHA), İsrail güçlerinin sivillere yönelik saldırılar, zorla yerinden etmeler ve Suriye topraklarında askeri üsler kurma gibi ihlaller gerçekleştirdiğini bildirdi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SİHG) göre İsrail, 2025 yılı başından bu yana Suriye’ye 16 hava saldırısı düzenleyerek askeri tesisleri ve altyapıyı hedef aldı, çok sayıda can kaybına yol açtı.
İsrail Askeri Operasyonlarını Savunuyor
İsrailli yetkililer, Suriye’nin güneyindeki askeri unsurların doğrudan tehdit oluşturduğunu öne sürerek saldırıları savundu. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, “Suriye güçlerinin güvenlik bölgesinde varlık göstermeye yönelik her girişimi ateşle karşılık bulacaktır” dedi. Başbakan Benjamin Netanyahu ise güney Suriye’nin askerden arındırılmasını talep etti. Bu çağrı, Arap liderler tarafından sert bir şekilde eleştirildi.
Suriye’nin Kısıtlı Seçenekleri ve Diplomatik Çabalar
Askeri kapasitesini yeniden inşa etme sürecinde olan Suriye’nin doğrudan misilleme yapma seçenekleri sınırlı. Şam yönetimi, İsrail üzerindeki baskıyı artırmak için bölgesel müttefiklerini harekete geçirmeye çalışıyor.
Askeri uzman Ziya Kaddur, açık bir çatışmanın Suriye’yi daha da istikrarsızlaştırabileceği uyarısında bulunurken, siyaset araştırmacısı Muhammed Sabra, İsrail saldırılarına karşı daha güçlü uluslararası ittifakların oluşturulması gerektiğini vurguladı.
Gerilimin tırmanmasıyla birlikte İsrail’in askeri eylemleri uluslararası arenada giderek daha fazla sorgulanıyor. Arap ülkeleri ve uluslararası kuruluşlar, İsrail’in hesap vermesi için daha fazla baskı yapmaya hazırlanırken, Suriye devam eden saldırılar arasında istikrarını koruma mücadelesi veriyor.