
Esed rejiminin çöküşüyle birlikte Suriye’nin zaten kırılgan olan buğday tedarik zinciri bir darbe daha aldı. Yıllarca devrik hükümet, Rusya’dan gizli anlaşmalar, devlet ihaleleri ve Moskova’nın ‘insani yardım’ dediği yollarla buğday ithalatına bel bağlamıştı.
Ukraynalı yetkililer ve medya raporlarına göre, bazı sevkiyatlar çalınan Ukrayna tahıllarını içeriyordu. Bu iddialar rejim tarafından sürekli reddedildi. Esed’in düşüşünün ardından Rusya, yeni yönetim altındaki istikrarsızlık ve çözülmemiş finansal borçları gerekçe göstererek Suriye’ye buğday ihracatını askıya alacağını duyurdu.
Ukrayna ve Irak’tan Yeni Teklifler
Ukrayna açığı kapatmak için hızla harekete geçti. Ülkenin tarım bakanı, Ukrayna’nın Suriye’ye gıda sağlamaya hazır olduğunu belirterek bunu hem insani bir görev hem de stratejik bir hamle olarak çerçeveledi. İngiltere, Ukrayna tahıl sevkiyatlarını finanse etmek için 3 milyon sterlin ayırarak bu girişimi destekledi. Bu arada Irak, daha önce dondurulmuş olan buğday hibe programını yeniden başlattı ve 220.000 tonluk anlaşma kapsamında ilk sevkiyatı gönderdi. Iraklı yetkililer, hem kamu hem de özel kanallar aracılığıyla Suriyeli alıcılara fazla buğday satmaya açık olduklarını da teyit etti.
Yabancı buğday kısa vadeli kıtlığı hafifletebilir ancak Suriye’nin asıl krizi ülke içinde yatıyor. Yıllarca süren savaş, iklim stresi ve ekonomik çöküş buğday üretimini düşürdü. 2022’de Suriye sadece bir milyon ton hasat yapabildi; savaş öncesi ortalaması dört milyon tonun üzerindeydi. Yangınlar, artan maliyetler ve girdi tedariğindeki belirsizlik birçok çiftçiyi sektörden çekilmeye zorladı. Bir zamanlar büyük bir istihdam kaynağı olan tarım, şimdi işgücünün yüzde 16’sından azını oluşturuyor.
Kendi Kendine Yeterlilik Yolu
Tarım uzmanları, Suriye’nin buğday sektörünü yeniden inşa etmesinin acil sevkiyatlardan daha fazlasını gerektirdiğini savunuyor. Çiftçilere devlet destekli yardımlar, kaliteli tohum ve yakıta daha iyi erişim ve yerel üreticileri ödüllendiren istikrarlı bir fiyatlandırma sisteminin şart olduğunu vurguluyorlar.
Rakka ve Haseke gibi verimli bölgelerde altyapıya yatırım yapmak, üretimi eski haline getirmenin anahtarı. Uzun vadede Suriye’nin ürün çeşitliliğini artırması, su kullanımını azaltması ve iklime dirençli tarım tekniklerini benimsemesi gerekiyor. Araştırmacılar ayrıca, nadas arazilerine yatırımı artırmak için toprak mülkiyet yasalarında reform ve daha güçlü kamu-özel ortaklıkları çağrısında bulunuyor.
Ulusal Öncelik Olarak Gıda Güvenliği
Rus buğdayına bağımlılıktan uzaklaşmak, yalnızca siyasi bir yeniden yapılanmanın ötesinde bir anlam taşıyor. Suriye’nin gıda güvenliğini restore etme yeteneğinin bir testi. İleriye giden yol, koordineli politika, modern tarım uygulamaları ve çiftçilerle devlet arasında yeniden tesis edilecek güven gerektiriyor. Doğru destekle Suriye, tarımsal temelini yeniden kazanma ve dalgalı uluslararası tedariklere olan bağımlılığını azaltma yolunda uzun süreli bir sürece başlayabilir.