
Ürdün, Suriye’nin güneyindeki, özellikle de huzursuz Suveyda vilayetindeki diplomatik ve insani angajmanını yoğunlaştırıyor. El-Kudüs el-Arabî’ye göre, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safadi, birkaç Arap ülkesinin dışişleri bakanı ve Türkiye’nin üst düzey diplomatıyla birlikte, Suriye hükümeti temsilcileri ile Suveyda’dan topluluk liderlerini bir araya getirecek bir toplantı için hazırlık yapıyor. Toplantının önümüzdeki hafta sonuna doğru Amman’da yapılması planlanıyor.
Biri Amerikalı diğeri Suriyeli iki kaynak, bu girişimin güçlü uluslararası ve bölgesel destek gördüğünü söyledi. Organizatörler, etkili Dürzî din adamı Şeyh Hikmet el-Hicrî’yi, önde gelen yerel isimleri ve fraksiyon komutanlarını masaya oturtmayı hedefliyor. Davetiyelerin Süleyman Abdulbaki ve Leys el-Belus’a ulaşıp ulaşmayacağı ise net değil.
Ancak hazırlıklar, Suriye Dışişleri Bakanı Es’ad el-Şeybani’nin bulunmayacak olması nedeniyle Hicrî’nin katılım ihtimalinin düşük olduğunu gösteriyor. Şam’dan resmi katılımın, iç güvenlik şefi Ahmed el-Dalati, Dera kamu güvenliği komutanı Şahir Umran ve Suveyda Valisi Mustafa el-Bakur ile sınırlı olacağı bildiriliyor.
Özel Konumu Olan Bir Vilayet
Ürdün sınırına yakın, Suriye’nin güneybatısında yer alan Suveyda, çoğunluğu Dürzî nüfusa sahip ve ülkenin 13 yıllık çatışması boyunca geniş çaplı muharebelerden büyük ölçüde uzak kaldı. Ancak ekonomik sıkıntılar, güvenlik olayları ve siyasi memnuniyetsizlik nedeniyle dönemsel huzursuzluklar yaşandı. Yerel fraksiyonlar çoğu zaman Şam’dan bağımsız hareket ederken, Hicrî gibi önde gelen dini liderler topluluk kararlarında—ve özel milisler üzerinde—önemli etkiye sahip.
Son aylarda, yaşam koşullarının kötüleşmesini protesto eden halk ile otoritesini yeniden tesis etmeye çalışan Şam arasında gerilim arttı. Bu yerel özerklik ile ulusal baskı karışımı, Suveyda’yı hem iç hem de uluslararası düzeyde ilgi odağı haline getirdi.
Tahliyeler İnsani Aciliyeti Gösteriyor
Ürdün Dışişleri Bakanlığı, 6 Ağustos’ta yaptığı açıklamada, 83 Ürdün vatandaşının Nasib-Caber sınır kapısı üzerinden Suveyda’dan tahliye edildiğini duyurdu. Operasyon, Suriye Dışişleri Bakanlığı ve diğer devlet kurumlarının koordinasyonuyla, Suriye Arap Kızılayı’na ait otobüslerle gerçekleştirildi.
Bakanlık Sözcüsü Büyükelçi Süfyan Kudah, süreci kolaylaştıran Suriye makamlarına teşekkür ederek, Ürdün’ün vatandaşlarının hızlı şekilde dönüşünü sağlamaya kararlı olduğunu yineledi. Bu tahliye, 31 Temmuz’da 112 Ürdünlü ve diğer ülkelerin vatandaşlarının hükümetlerinin talebi üzerine güvenli bölgelere taşınmasını izliyor.
Suriye İstikrarında Stratejik Çıkar
Ürdün, Suriye’nin birliği ve istikrarını sürekli olarak ulusal ve bölgesel öncelik olarak görüyor. 7 Ağustos’ta Ürdün Hükümet Sözcüsü Muhammed el-Mu’mani, Aclun forumu katılımcılarına yaptığı konuşmada, istikrarlı bir Suriye’nin, uluslararası hukuka uygun şekilde mültecilerin güvenli ve gönüllü dönüşü için zemin hazırladığını vurguladı. Ürdün Başbakanı Cafer Hasan da Temmuz ayında bu duruşu yineleyerek, Ürdün’ün “Suriyeli kardeşlerinin hedeflerine ulaşmasına” diplomasi yoluyla destek vermeye hazır olduğunu söyledi.
Amman toplantısı yaklaşırken, Ürdün’ün rolü insani kolaylaştırıcıdan, Suriye’nin güneyindeki karmaşık siyasi tabloya yön veren kilit bir diplomatik aracılık konumuna doğru kayıyor. Bu çabaların Suveyda’da ilerleme sağlayıp sağlamayacağı ise, en etkili yerel liderlerin katılımına bağlı olabilir.