
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, ülkenin geleceği için bölünmenin bir seçenek olmadığını net bir şekilde vurguladı. Geçen hafta yaptığı konuşmada, bölünme çağrısında bulunanları “siyasi olarak cahil ve hayalperest” olarak nitelendirerek Suriye toplumunun bu tür önerileri reddettiğini belirtti. “Bölünme açısından gerçek bir risk yok” dedi ve iç kantonlar oluşturma girişimlerinin “imkânsız” olduğunu vurguladı. Şara, Suriye’nin birliğine karşı olan uluslararası aktörlerin devleti zayıflatmak için iç uyumu bozmayı hedeflediğini ifade etti, ancak bu çabaların gerçekçi olmadığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Şara ayrıca İsrail’e dayanmanın pratik olmadığını belirterek, güney bölgesinin yoğun nüfusunun sürekli bir işgali imkânsız kıldığını söyledi. “Zihinsel ve siyasi olarak imkânsız” ifadesini kullandı ve Suriye’nin bölünemez olduğunu vurguladı. Şara, devletin resmi kurumlara silah sınırlaması uygulama ve son dönemdeki huzursuzlukların ardından Suveyda ve Dera’da uzlaşı çabalarını ilerletme politikasını da tekrar teyit etti.
BM Güvenlik Konseyi Egemenliğe Bağlılığını Yeniledi
BM Güvenlik Konseyi, Perşembe günü Suriye’nin siyasi ve insani durumunu görüşmek için toplandı. Delegeler, Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne dair uluslararası mutabakatı yeniden teyit etti. Suriye’nin BM Daimi Temsilcisi Kusay el-Dahhak, son İsrail saldırılarını kınayarak, bunların “ilerlemeyi engellediğini ve Suriye’nin istikrarı ile egemenliğini tehdit ettiğini” belirtti.
Dahhak, hükümetin diyalog, uzlaşı ve BM organlarıyla iş birliği konusundaki kararlılığını sürdürdüğünü vurguladı. Yaptırımların sona erdirilmesi çağrısında bulunarak, bunların ekonomik sıkıntıları uzattığını söyledi. “Suriye’deki savaş, ülkeyi harap etti ve tüm Suriyeliler için acı verici sıkıntılar bıraktı” diyerek, kalkınmanın kısıtlamaların kaldırılmasına bağlı olduğunu belirtti.
ABD, Rusya, Fransa ve diğer ülkelerin temsilcileri Suriye’nin birliğini desteklerken, Suveyda’daki şiddet olaylarının hesap verilebilirliğini sağlama çağrısında bulundu. BM Özel Temsilcisi Geir Pedersen, ateşkes izleme çabalarını memnuniyetle karşıladı ve “Suriye’nin egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmelidir” dedi.
Arap Devletleri, Suriye’nin İstikrarını Bölgesel Güvenlikle Bağdaştırıyor
BM’deki Arap Grubu, Katar temsilcisi aracılığıyla Suriye’nin istikrarının daha geniş bölgesel güvenlik için hayati olduğunu vurguladı. Büyükelçi Şeyha Alia Ahmad bin Saif al-Thani, “Ülkenin birliğini ve ulusal kurumlarını korumak, bölgesel istikrarsızlığı önlemenin ve terörle mücadelenin gerçek güvencesidir” dedi. Uluslararası desteğin, yeniden kalkınma, uzlaşı ve yeniden inşayı ilerletmek için gerekli olduğunu belirtti.
Arap Grubu, İsrail ihlallerini kınadı ve ekonomik kısıtlamaların tamamen kaldırılmasını talep etti. Thani, yardım, yeniden inşa ve yatırımların Suriyelilerin yaşadığı zorlukları hafifletmek ve uzun vadeli barışı desteklemek için kritik olduğunu vurguladı.
Birlik Yol Haritası
Diplomatlar ve yetkililer genel olarak Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması gerektiği konusunda hemfikir. İster mevcut ateşkes anlaşmaları, ister vilayetlerdeki uzlaşı çabaları veya BM’deki uluslararası iş birliği yoluyla olsun, mutabakat açıktır: parçalanmış bir Suriye sadece kendi halkını değil, tüm bölgeyi de tehlikeye atar. Yetkililere göre barış, iyileşme ve istikrar yolunun anahtarı, egemenliği korunmuş birleşik bir Suriye’dir.