
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’deki gelişmelerin Ankara için kritik bir endişe konusu olduğunu belirterek, herhangi bir huzursuzluğun doğrudan Türkiye’yi etkilediği uyarısında bulundu. TGRT televizyonuna konuşan Fidan, İşgalci İsrail’in Suriye’deki rolünü eleştirdi ve “ulusal kimliği koruma” adı altında etnik bölünme girişimlerine karşı çıktığını ifade etti.
“Suriye yanımızda ve oradaki herhangi bir huzursuzluk doğrudan bizi etkiliyor,” diyen Fidan, gerekli önlemlerin alındığını ve gereken mesajların iletildiğini söyledi. SDG ile Şam arasındaki anlaşmanın “yeni bir Suriye’nin ortak kurulmasını” gerektirdiğini vurgulayan Fidan, Türkiye’nin işbirliğine açık diğer Kürt gruplarla da ilişkilerini sürdürdüğünü belirtti.
Fidan, ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına atıfta bulunarak, Türkiye’nin tehdit altında kalması durumunda tereddüt etmeden hareket edeceğini kaydetti. “Sınırlarımızda bir tehdit belirdiğinde, bunun bize ulaşmasını beklemeyiz,” dedi.
Şam ile Entegrasyon Görüşmeleri
SDG, SDG Komutanı Mazlum Abdi ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şaraa arasında 10 Mart’ta imzalanan anlaşmayı hayata geçirme baskısı altında bulunuyor. ANHA’ya göre, Amman’da SDG liderleri ile ABD’den Sen. Jeanne Shaheen ve Temsilciler Meclisi Üyesi Joe Wilson’un yer aldığı heyet arasında yapılan görüşmelerde, güçlerin merkeziyetçi olmayan bir modelle Suriye devletine entegrasyonu tartışıldı.
Özerk yönetim (AANES) kaynakları, Şam ile yürütülen müzakerelerde engeller bulunduğunu ancak görüşmelerin devam ettiğini belirtti. Kaynak, “Tarafları destekleyenler görüşmeleri sürdürmek için çaba gösteriyor, ancak yeni toplantılar için tarih henüz netleşmedi,” dedi.
ABD Mesajları Ankara’da Sorular Uyandırıyor
Türk basınındaki haberlere göre, Abdi ile ABD yetkilileri arasında yapılan görüşmelerin ardından ABD tutumunda bir değişim gözlendi. Hükümete yakın gazeteci Abdulkadir Selvi, Hürriyet’te, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın daha “yumuşak bir ton” benimsediğini yazdı. Bir zamanlar “tek millet, tek halk, tek ordu ve tek Suriye” vurgusu yapan Barrack’ın artık “daha gevşek bir düzenleme” fikrini gündeme getirdiği bildirildi.
Selvi, “ABD büyükelçisinin bu tutumu Ankara’da endişe yarattı,” diyerek, bu değişimin Washington’un Suriye politikasında olası bir kaymayı işaret edebileceğini öne sürdü.
Azınlık Talepleri Üzerine Bölgesel Gerilimler
Selvi ayrıca, İşgalci İsrail’in Suriye’de etkisi altındaki Dürzî topluluklar için ayrıcalık sağlanması konusunda ABD yönetimine baskı yaptığını bildirdi. SDG ve bağlantılı grupların, bu talepleri benzer ayrıcalıkları elde etmek için koz olarak kullandığı belirtildi.
Bu karşıt baskılar arasında, Abdi, Mart 10 anlaşmasına ve hapisteki PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çağrılarına rağmen Suriye ordusuna tam entegrasyona direniyor. Abdi’nin ABD temsilcileriyle yaptığı görüşmeler, SDG’nin Şam, Washington ve bölgesel güçler arasında denge kurma çabalarını gözler önüne seriyor.