
İsrail uçakları, Suriye devlet medyasına göre, 8 Eylül Pazartesi akşamı Humus ve Lazkiye eyaletlerindeki askeri tesisleri hedef aldı. Humus’un güney kırsalında uçakların geçişi sırasında patlamalar meydana gelirken, yerel kaynaklara göre Sinsar köyündeki bir hava savunma taburu ve Maskane’de Palmira yolundaki bir cephane deposu da vuruldu.
Lazkiye’de ise Sokubin kasabasındaki bir askeri kışla bombalandı; saldırıda personel yaralanırken, yakınındaki sivil evlerde de hasar oluştu. Bu saldırılar, son haftalarda İsrail’in Suriye topraklarına düzenlediği saldırıların sonuncusu oldu.
Tırmanış Eğilimi
Saldırılar, Ağustos ayında Kiswa yakınında gerçekleştirilen hava indirme operasyonu ve Cebel el-Mana çevresindeki tekrarlanan bombardımanlar dahil olmak üzere, İsrail’in yasa dışı operasyonlarını takip ediyor. Bu ihlaller askerlerin ölümü ve yaralanmasına yol açarken, Suriye ordusunun kayıpları iki gün boyunca toparlamasını engelledi.
Şam, İsrail’in Suriye topraklarında keşif ve elektronik savaş yürüttüğünü, İsrail dronları ve istihbarat uçaklarının Suriye savunmasını bozmak için kullanıldığını iddia ediyor. Suriye hükümeti, bu eylemlerin egemenliğini zayıflatmak ve bölgeyi istikrarsızlaştırmak amacıyla devam eden bir tırmanışın parçası olduğunu belirtiyor.
Şam’dan ‘Hava Saldırısı’ Kınaması
Suriye Dışişleri Bakanlığı, 9 Eylül’de yaptığı açıklamada saldırıları “uluslararası hukuk ve BM Şartı ilkelerinin ihlali” olarak nitelendirdi. Bakanlık, bu saldırıların “Suriye’nin güvenliği ve bölgesel istikrar için doğrudan tehdit” olduğunu belirterek, uluslararası toplumu, özellikle BM Güvenlik Konseyi’ni İsrail’i sorumlu tutmaya çağırdı.
Açıklamada, “Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı, bu saldırıların Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliğinin alenen ihlali olduğunu teyit eder” denildi ve Suriye’nin “egemenliğini zayıflatma veya ulusal güvenliğine zarar verme girişimlerini reddettiği” vurgulandı.
Bölgesel İstikrar Endişeleri
İsrail, son saldırılarla ilgili hemen yorum yapmazken, Suriye hedeflerine yönelik hava saldırıları geçen yıl boyunca artış gösterdi. Suriye, İsrail’e tehdit oluşturmadığını belirterek, devam eden saldırıların Orta Doğu’daki istikrarsızlığı artırdığını savunuyor.
Saldırıların sıklığının artmasıyla birlikte sorumluluk çağrıları da büyüyor. Suriye’nin BM’ye yaptığı başvurular, kontrolsüz İsrail eylemlerinin daha geniş bölgesel ve küresel barışı tehlikeye atabileceği konusundaki uluslararası endişeyi ortaya koyuyor.