
Beşar Esad rejiminin Aralık 2024’te sona ermesi, Suriye ve ABD ilişkileri için yeni bir dönemi başlattı. Ülke kırılgan bir siyasi geçiş sürecinde ilerlerken, ABD bölgedeki rolünü terörle mücadele, bölgesel istikrar ve Suriye halkına destek öncelikleri çerçevesinde yeniden şekillendiriyor.
Terörle Mücadele ve Yabancı Savaşçılar
ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Müsteşarı John Bass, Ankara ziyareti sırasında ABD’nin “yabancı terör gruplarını” Suriye topraklarından çıkarma taahhüdünü yineledi. Bass, “Suriye, yabancı terör örgütleri için güvenli bir liman olmamalıdır” diyerek, yabancı savaşçıların yasal hesap verebilirlik için kendi ülkelerine iadesini savundu.
Bu duruş, Suriye Geçiş Hükümeti (SGH) Savunma Bakanlığı’nın “yabancı cihatçıları” Suriye ordusuna entegre etme kararına yönelik devam eden endişeleri yansıtıyor. ABD, Fransa ve Almanya gibi Batılı temsilciler, yabancıların üst düzey askeri görevlere atanmasına karşı çıkarak bunun “Suriye’nin itibarına zarar verebileceği” ve “uluslararası desteği engelleyebileceği” uyarısında bulundu.
Diplomatik kaynaklara göre, Şam yönetimi bu atamaları, savaşçıların Suriye’nin kurtuluşuna yaptığı katkılar ve ülkede uzun süredir bulunmalarını gerekçe göstererek savundu. Ancak ABD yetkilileri, bu kişilerin liderlik pozisyonlarında tutulmasının Suriye’yi istikrarsızlaştırabileceğini ve uluslararası topluma yanlış bir mesaj verebileceğini ifade etti.
Türkiye ile İşbirliği
ABD, Türkiye ile karşılıklı güvenlik endişelerini ele almak için yakın bir işbirliği sürdürüyor. Bass, Türk yetkililerle yaptığı görüşmelerde Suriye’nin geçiş sürecinin komşularını tehdit etmemesinin önemini vurguladı. ABD ve Türkiye arasındaki işbirliği, terörle mücadele, bölgenin istikrara kavuşturulması ve IŞİD gibi grupların yeniden güç kazanmasının önlenmesi üzerine odaklandı.
ABD’nin, Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) IŞİD karşıtı operasyonlarda desteklemesi, terör örgütü PKK ile ilişkisi nedeniyle uzun süredir Türkiye ile gerilim yaratıyor. Bass, PKK/YPG konusuna doğrudan değinmekten kaçınsa da ABD’nin terör barındırmayan istikrarlı bir Suriye hedefini yeniden teyit etti.
SGH ile Yapıcı Görüşmeler
ABD yetkilileri, Suriye’nin geçici hükümeti ile “yapıcı görüşmeler” gerçekleştirdiğini belirtiyor. Görüşmeler, kapsayıcılığı teşvik etme, insan haklarını koruma ve İran ile Rusya’nın Suriye üzerindeki etkisini zayıflatma konularına odaklandı. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Suriye’nin “tüm halkını ve zengin çeşitliliğini yansıtan” bir yapı olması gerektiğini vurguladı.
Dışişleri Bakanı Antony Blinken, kısa süre önce Quint Grubu’ndaki Avrupalı mevkidaşlarıyla bir araya gelerek Suriye’nin geçiş sürecine destek koordinasyonunu görüştü. Grup, Suriye’nin terörizm merkezi haline gelmesini önlemek, sivilleri korumak ve uluslararası insancıl hukuka uyulmasını sağlamak için alınacak önlemleri ele aldı.
Önündeki Zorluklar
Diplomatik çabalara rağmen önemli zorluklar devam ediyor. Suriye’nin yeni yöneticileri, çeşitli grupların talepleri ile Batılı ve Arap güçlerin beklentilerini dengelemek zorunda. Bu güçlerin desteği, yeniden yapılanma için hayati öneme sahip. Bu arada, ABD, terörle mücadele ve bölgesel ittifakların karmaşıklıklarıyla başa çıkmaya devam ediyor.
ABD’nin Suriye’deki askeri varlığı, Amerika’nın stratejisinin temel taşı olmaya devam ediyor. Bass, Amerikan askerlerinin IŞİD’in yeniden dirilişini önlemek ve bölgeyi istikrara kavuşturma çabalarına destek olmak amacıyla görev yaptığını belirtti. Ancak özellikle seçilmiş başkan Donald Trump’ın liderliğinde ABD’nin uzun vadeli angajmanının kapsamı konusundaki sorular gündemde kalmaya devam ediyor.
İleriye Dönük Yol
Suriye yeniden inşa edilirken, ABD ülkenin geçiş sürecine destek vermek ile bölgesel istikrarsızlığın kaynağı haline gelmesini önlemek arasında hassas bir denge kurmaya çalışıyor. SGH ile yapıcı diyalog ve Türkiye gibi müttefiklerle yakın koordinasyon, istikrar, kapsayıcılık ve insan haklarını önceliklendiren bir geleceğin şekillenmesinde kritik rol oynuyor. Önümüzdeki aylar, Amerika’nın bu yeni dönemde Suriye’de liderlik etme kapasitesini ve rolünün karşı karşıya olduğu zorluklar ile fırsatlar doğrultusunda nasıl evrileceğini test edecek.