
Suriye’nin yeniden inşa ve toparlanma süreci uluslararası iş birliği ve yaptırımların kaldırılmasını gerektiriyor.
Suriye Geçici Hükümeti (SGH), savaşın harap ettiği ülkeyi yeniden inşa etmek ve rehabilite etmek için uluslararası iş birliği, yabancı yatırım ve uzun süredir devam eden ekonomik yaptırımların kaldırılmasını vurgulayan iddialı bir plan açıkladı.
Bir basın toplantısında konuşan Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, uluslararası topluma, Suriye’nin ekonomik toparlanması ve siyasi geçiş sürecine zarar veren yaptırımları yeniden gözden geçirme çağrısında bulundu.
“Suriye’yi yeniden inşa etmek ve halkı yoksulluktan kurtarmak istiyorsak yaptırımlar kaldırılmalıdır,” diyen Pedersen, Suriye’nin geçiş sürecine destek verilmesi yönünde güçlü bir uluslararası mutabakat olduğunu belirtti. Ayrıca, BM’nin 2254 sayılı kararı doğrultusunda tüm grupları içeren kapsamlı bir ulusal ordu kurulması gerektiğini ifade etti. Bu karar, Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne vurgu yapıyor.
Ekonomik Reform ve Yabancı Yatırım
Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda konuşan Suriye Dışişleri Bakanı Esad el Şeybani, ekonomik büyümeyi canlandırmak ve yabancı yatırımcıları çekmek için önemli girişimlerden bahsetti. Şeybani, limanlar ve fabrikalar gibi devlet varlıklarının özelleştirilmesi, havalimanları, demiryolları ve yollar gibi altyapı sektörlerinde kamu-özel ortaklıklarının teşvik edilmesi planlarını açıkladı.
“Eski rejimin vizyonu güvenlik devleti üzerine kurulu iken, bizim vizyonumuz ekonomik kalkınmadır,” diyen Şeybani, ekonomik durumu incelemek ve gerekli reformları uygulamak için komiteler oluşturulduğunu belirtti.
Bakan, İran ve Rusya’ya olan 30 milyar dolarlık borcun keşfedilmesi, döviz rezervlerinin tükenmesi ve tarım ile imalat gibi kilit sektörlerin önceki rejim altındaki yolsuzluk ve kötü yönetim nedeniyle çökmesi gibi ciddi zorluklara dikkat çekti.
“İnsani yardımlarla yaşamak istemiyoruz,” diyen Şeybani, net yasalarla yatırım ve ekonomik büyümeyi teşvik eden kendine yeten bir ekonomi kurmayı hedeflediklerini ifade etti.
Yaptırımların Hafifletilmesi: Kritik Bir Faktör
Şeybani, yaptırımların hafifletilmesinin Suriye ekonomisinin yeniden inşası ve yoksulluk çeken milyonlarca vatandaş için temel hizmetlerin geri getirilmesi açısından hayati önemde olduğunu vurguladı. ABD ve AB’ye yönelik çağrısında, yatırım ve ticareti engelleyen yaptırımların kaldırılmasını istedi.
“Davos’a katılımımız, Esad dönemi boyunca uygulanan yaptırımların kaldırılması yönündeki çağrılarımızı yenilemek için bir fırsattır,” diyen Şeybani, SGH’nin ekonomik istikrarı teşvik etmek amacıyla uluslararası çerçeveler içinde çalışmaya kararlı olduğunu belirtti.
AB’nin yaptırımlara yönelik tutumunda ise görüş ayrılıkları devam ediyor. AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaya Kallas, yaptırımların kademeli olarak hafifletilmesini tartıştıklarını doğruladı. Bazı üye ülkeler Suriye’nin geçiş sürecine destek olarak geçici bir askıya alma önerirken, diğerleri Şam üzerindeki baskının devam etmesi gerektiğini savunuyor.
Siyasi İstikrar ve Bölgesel İş Birliği
Ekonomik toparlanmanın ötesinde, SGH bölgesel ittifakları güçlendirme ve güvenlik konularını ele almaya odaklanıyor. Şeybani, Körfez ve Batılı ülkeleri yeni yönetimin bölgesel istikrarı tehdit etmeyeceği konusunda temin ederek, Türkiye ile güçlü bağların Suriye’nin güvenlik ve ekonomik canlanması için temel taşı olduğunu vurguladı.
ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolünde bulunan kuzeydoğu Suriye hakkında konuşan Şeybani, bu güçlerin varlığının artık “hiçbir gerekçesi kalmadığını” belirtti. Yeni anayasada Kürt haklarının garanti altına alınacağını, ancak SDG’nin elinde bulunan bölgeler üzerinde tam kontrol sağlanması gerektiğini ifade etti.
Bu arada Pedersen, İsrail’in Esad rejiminin düşüşünün ardından Suriye topraklarındaki son saldırılarını kınadı ve Golan Tepeleri’ndeki işgalin “kesinlikle kabul edilemez” olduğunu belirtti.
Suriye’nin Yeniden İnşası İçin Sonraki Adımlar
SGH’nin yol haritası, elektrik, su ve gıda güvenliği gibi temel hizmetlerin yeniden sağlanmasını önceliklendiriyor. Özelleştirme ve stratejik yatırımlarla petrol, pamuk ve mobilya üretimi gibi kilit sektörlerin canlandırılması planlanıyor.
Uluslararası paydaşlar, Suriye’deki yaptırımların geleceği ve olası yatırım fırsatlarını tartışmaya hazırlanırken, SGH, bu girişimlerin Suriye’nin ekonomik ve siyasi manzarasında yeni bir sayfa açacağına inanıyor.
“Suriye’nin dışlanmış bir ülke statüsünü sona erdirerek müreffeh bir gelecek inşa etmekte kararlıyız,” diyen Şeybani, uluslararası ortaklardan bu kritik aşamada destek ve iş birliği çağrısında bulundu.