
Suriye’deki Askeri Operasyonlar Komutanlığı (AOK) koalisyonu, Halep’in batı kırsalında bulunan 46. Alay Askeri Üssü’nün kurtarıldığını duyurdu. Çarşamba günü gerçekleşen bu zafer, rejimin uzun süredir özgürleştirilmiş bölgelere saldırı düzenlemek için kullandığı stratejik bir noktayı devrimci güçlerin kontrolüne geçirdi. Kuzeybatı Suriye’deki askeri operasyonlar için kritik bir öneme sahip olan üs, artık devrimci güçlerin elinde.
AOK birlikleri, üssü kurtarmak için gün boyu süren şiddetli çatışmaların ardından akşam saatlerinde bölgeyi tamamen temizledi. Bu zafer, kuzey Suriye’de rejim güçlerine ait en büyük üslerden birinin ele geçirilmesi anlamına geliyor. AOK Sözcüsü Hasan AbdulGani, “Bu zafer, halkımızı koruma ve işgal altındaki toprakları geri alma mücadelemizde bir dönüm noktasıdır. 46. Alay, bir zamanlar sivillere yönelik saldırıların merkeziyken, artık özgürleştirilmiş bölgelerin bir parçası olmuştur” ifadelerini kullandı.
46. Alay Üssü, Halep’in işgal altındaki bölgesiyle özgürleştirilmiş bölgeler arasındaki en yüksek noktada yer alıyor. Etarib’in güneydoğusunda, Urum el-Suğra köyü yakınlarındaki tepeye kurulu olan bu üs, yaklaşık 12 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. Konumu itibarıyla Kefer Nuran, Kaptan, Cinne, Abin, Etarib ve Tel Kerame Kampı gibi birçok kilit noktayı gözetleme avantajı sağlıyor.
Üssün stratejik konumu, Halep ve İdlib arasında rejimin ana ikmal hattı üzerinde bulunması nedeniyle oldukça önemli. Bu üs, rejimin bölgedeki operasyonları için hem bir komuta merkezi hem de bir lojistik merkez olarak işlev görüyordu. AbdulGani, “46. Alay, zulmün bir kalesi ve rejimin saldırganlığının bir simgesiydi. Bu zafer, işgal altındaki diğer bölgeleri geri almak için daha büyük bir umut sağlıyor” dedi.
Çatışmalar sırasında rejim güçleri, üssü savunmak için yoğun bir direniş sergiledi. 46. Alay, rejimin prestijli askeri birimlerinden biri olan 15. Özel Kuvvetler Tümeni’ne ev sahipliği yapıyordu ve Halep Savaşı’nda kilit bir rol oynamıştı. Bu nedenle üs, ağır şekilde tahkim edilmiş ve sıkı bir şekilde korunuyordu.
Zaferin ardından rejim güçleri hızla karşılık verdi. Kurtarılan üsse düzenlenen hava saldırıları, rejimin bu stratejik tepeyi geri almak için duyduğu çaresizliği ortaya koydu.
46. Alay Üssü’nün kurtarılması, devrimci güçlerin sivilleri koruma ve işgal altındaki toprakları geri alma mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Bu üs, geçmişte rejim tarafından İdlib ve Halep kırsalındaki sivil yerleşim yerlerine topçu ve roket saldırıları düzenlemek için kullanılmış, bu saldırılar büyük bir kitlesel göçe ve sivillerin ağır kayıplarına neden olmuştu.
AOK güçleri, üssün stratejik avantajlarını kullanarak özgürleştirilmiş bölgelerdeki savunma hatlarını güçlendirmeyi ve rejimin ikmal hatlarını kesintiye uğratmayı hedefliyor. 46. Alay’ın kontrol altına alınması, rejim mevzilerine karşı yeni saldırılar düzenlemek ve sivilleri korumak için bir dayanak noktası sağlayacak.
Devam eden çatışmalar arasında, 46. Alay Üssü’nün kurtarılması, hem taktiksel bir başarı hem de rejim güçlerine ve müttefiklerine karşı direnişin bir sembolü olarak öne çıkıyor.