
(Daniel Berehulak / The New York Times)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara, göreve gelmesinden bu yana verdiği ilk büyük röportajda, Amerika Birleşik Devletleri ve müttefiklerine uzun süredir yürürlükte olan ekonomik yaptırımları kaldırma çağrısında bulundu ve aynı zamanda Rusya ve Türkiye ile askeri ilişkilerin yeniden şekillenebileceği sinyalini verdi.
Yaptırımlar Altında Zorlanan Suriye
Şam’daki başkanlık sarayında The New York Times’a (NYT) konuşan Şara, Esed rejiminin çöküşünün ardından ülkesinin acil olarak dış yardıma, askeri desteğe ve siyasi tanınırlığa ihtiyaç duyduğunu söyledi. “Yaptırımlar, önceki rejimin halka karşı işlediği suçlara yanıt olarak uygulanmıştı,” dedi. “Ancak artık o rejim yok.”
Yaptırımların kaldırılmasının zamanının geldiğini savunan Şara, insani yardım için geçici istisnalara rağmen ABD ve AB yaptırımlarının Suriye ekonomisini felç etmeye devam ettiğini belirtti. Bu yaptırımların kaldırılmasının kamu kurumlarının yeniden inşası ve devlet çalışanlarının maaşlarının ödenebilmesi için kritik olduğunu söyledi. Son haftalarda Körfez ülkelerini gezerek finansman arayışına çıkan Şara, Katar’ın sınırlı mali destek sunduğunu ancak bu desteğin Washington’dan netlik beklediğini aktardı.
Doğu ile Batı Arasında Denge Arayışı
Göreve geldiğinden bu yana Moskova ve Ankara ile yeni şartlar üzerinde çalıştıklarını belirten Şara, her iki ülkenin de Suriye’de askeri varlığını sürdürdüğünü vurguladı. Esed dönemindeki anlaşmaların geçersiz olduğunu, ancak ülkenin egemenliğine saygı duyan yeni askeri ve siyasi ortaklıklar kurmayı hedeflediklerini söyledi. “Türkiye’nin Suriye’de askeri varlığı var, Rusya’nın da öyle,” dedi. “Yeni anlaşmalar geliştiriyoruz.”
Rusya ile potansiyel silah anlaşmalarına açık olduklarını ima eden Şara, Rusya’nın uzun süredir Suriye’nin ana silah tedarikçisi olduğunu hatırlattı. “Rusya, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi bir üyesi. Suriye’nin silahları tamamen Rus yapımı. Bu Suriye’nin çıkarları açısından dikkate alınmalı,” dedi. Kremlin’in Esad’ı iade etmeyi reddettiğini belirtmesine rağmen, Moskova ile enerji ve savunma alanlarında iş birliğini sürdüreceklerini vurguladı.
Kırılgan Barış ve “Yabancılar” Endişesi
ABD’li yetkililer, Suriye’ye kimyasal stokların kaldırılması ve hükümetteki “yabancı savaşçıların” uzaklaştırılması da dahil olmak üzere bir dizi talep sundu. Şara ise devrim sırasında rejim karşıtı saflarda yer alan uzun süredir ülkede bulunan yabancı savaşçılara vatandaşlık verilmesi fikrini öne sürdü. Bu öneri, Batı’nın yeni Suriye’ye yönelik şüphelerini artırabilir.
Ancak Şara, Suriye’nin başarısının ve güvenliğinin herkesin çıkarına olduğunu belirtti: “Suriye’de yaşanacak herhangi bir kaos sadece komşu ülkeleri değil, tüm dünyayı etkiler,” dedi. “Tüm taraflara bu askeri varlığın Suriye’nin yasal çerçevesine uygun olması gerektiğini söyledik.” Yeni Suriye’nin topraklarının başka ülkelere tehdit oluşturacak şekilde kullanılmasına izin vermeyeceğini ifade etti.
Suriye hükümeti, parçalı yapıya sahip bir koalisyon üzerindeki kontrolünü pekiştirmek konusunda hâlâ baskı altında. Mart ayında, sahil bölgesindeki kargaşa, eski rejime sadık Alevi topluluklara yönelik saldırılarla istikrarsızlığın devam ettiğini ortaya koydu. Suriye İnsan Hakları Ağı’na (SNHR) göre bu dönemde 1.562 kişi hayatını kaybetti.
Şara her ne kadar hesap verebilirlik ve barış taahhüdünde bulunsa da ve bir soruşturma komitesi kursa da, şiddet olayları geçiş sürecindeki ulusal ordunun kırılganlığını ve kontrol sınırlarını gözler önüne serdi. “Bu biraz zaman alacak,” dedi. “Bu başlı başına büyük bir meydan okuma.”